Ertuğrul Özkök: Evren Paşa'nın itirazı

Ertuğrul ÖZTÜRK
Haberin Devamı

ESKİ Cumhurbaşkanı Kenan Evren arayarak, dünkü yazımla ilgili görüşünü aktarıyor. Ama ondan önce, o günlere ait bir anısını da anlatıyor.

Ege Ordusu'nun kurulduğu günlerde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Eşref Akıncı'ymış.

Evren de Kurmay Başkanlığı görevini yürütüyormuş.

ORDU FAZLA

Ege Ordusu'nun kurulma kararı alınınca Evren, Orgeneral Akıncı'ya, ‘‘Paşam ordu çok oluyor. Kolordu düzeyinde kursak daha iyi olmaz mı’’ diye sormuş.

Akıncı, ‘‘Karar böyle alındı. Bundan sonra yapılacak bir şey yok’’ cevabını vermiş.

Eski Cumhurbaşkanı Evren, bugün hálá aynı görüşü taşıyor.

Ege Ordusu'nun kolordu düzeyinde kurulmasının daha uygun olacağı yolundaki görüşü değişmemiş.

Ancak Ege Ordusu'nun kaldırılması konusunda benden biraz farklı görüşe sahip.

‘‘Biz geçmişte Kıbrıs konusunda bazı tecrübeler yaşadık. Bizden asker indirmemiz istendi. İndirdik. Ama karşılığında hiçbir şey vermeden bir süre sonra yine asker indirmemiz istendi. O nedenle karşılıklı görüşmelerle bir şey elde etmeden bir adım atmak yanlış olur.’’

Tabii bu konuda en rahat konuşacak insanlardan biri Evren.

Çünkü 12 Eylül döneminde Türkiye, Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşü için veto hakkını kullanmamıştı.

Bu kararda hiç şüphesiz en büyük sorumluluk, yönetimin başındaki Evren'e aitti.

NEREYE BAĞLANIR

Yani Türkiye, tek taraflı olarak yaptığı bu jestin karşılığını alamamıştı.

İşte bu nedenle Evren, şimdi daha dikkatli davranılması gerektiğini söylüyor.

Evren bu jestin karşılığında ne istenmesi gerektiğini de anlatıyor:

‘‘Ege'de Yunan adaları Lozan Antlaşması'na aykırı biçimde silahlandırıldı. Biz de buna karşı Ege Ordusu'nu kurmak zorunda kaldık. Yunanlılar o adaları yeniden silahsızlandırırsa, biz de Ege Ordusu'nu lağvedebiliriz. Güven Erkaya'nın raporu iyi niyetli. Ama iyi niyet hep bizden geliyor, karşılığını görmüyoruz.’’

Evren'e teknik bir soru sordum.

Türkiye, Ege Ordusu'nu kaldırırsa bu birlikleri nereye bağlayabilir?

Evren bu konuda şunları söylüyor:

‘‘Tabii böyle bir durumda bu birlikleri tek başına bırakamazsınız. Ege Ordusu'ndan önce bunlar Yurtiçi Bölge Komutanlığı'na bağlıydı. Ya oraya, ya da EDOC'a (Eğitim ve Doktrin Komutanlığı) bağlayacaksınız.’’

Ama dediğim gibi, bunun için bazı adımların karşılıklı atılması gerektiğini söylüyor.

Dünkü yazımda askerlerin Ege Ordusu'nun kaldırılması önerisine çok soğuk bakmayacaklarını tahmin ettiğimi yazmıştım.

Dün Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada bu konunun gündemde olmadığı belirtildi.

GÜNDEMDE DEĞİL

Açıklamada, Genelkurmay'ın Ege Ordusu'nun kaldırılmasına karşı olduğu anlamına gelecek çok net bir ifade yer almamasına rağmen, askerlerin şu aşamada böyle bir konuda görüş bildirmekten yana olmadıkları anlaşılıyor.

Bu da, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya'nın üç aşamalı planının şu aşamada gerçekleşmeyeceğini gösteriyor.

Ben aynı fikirde değilim.

Türkiye bu konuda tek taraflı bir adım atsa ne olur?

Olsa olsa kendi kendine güvenini göstermiş olur.

Rahmetli Özal geçmişte Yunanlılara uygulanan vizeyi tek taraflı olarak kaldırmıştı.

Ne oldu?

DEMODE GÖRÜŞ

Bütün birlikleri yerinde kalan bir ordunun adını değiştirseniz ne olur?

Hayati bir taviz mi vermiş sayılırsınız?

Hiç alakası yok.

Aynı şey Yunanlılar için de geçerli.

Ege adalarının silahlandırılması, askeri açıdan hiçbir anlam taşımıyor.

Allah göstermesin bir savaş çıksa, o adaların hangisi askeri açıdan bir anlam taşır?

Tam aksine, o adaları askeri açıdan en kolay hedefler haline getirmiş olursunuz.

Millerce uzaklıktaki Kıbrıs'a, üstelik de doğru dürüst çıkarma gemilerinin bulunmadığı bir dönemde asker çıkarıp adanın yarısına hákim olan Türkiye, üç mil dibimizdeki adaları mı alamayacak?

Bütün bunlar, Soğuk Savaş'ın ve gereksiz paranoyaların ürünüdür.

İki ülkenin de artık bunlardan kurtulması gerekir.

Yazarın Tüm Yazıları