Ertuğrul Özkök: Bükreş'te Kuran, Atina'da saygı

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Yugoslavya Federasyonu, Balkan Paktı'na neden alınmadı? Bu sorunun cevabını dün Bükreş'te yaptığı basın toplantısında Başbakan Bülent Ecevit veriyor:

‘‘Çünkü Yugoslavya Federasyonu, henüz Avrupa Birliği'nin demokratik normlarına uygun bir yapıya gelmedi.’’

Bu cümle son derece önemli.

BÜKREŞ'TE KURAN

Düne kadar ‘‘Demokratik kriterlere uygun bir yapı içinde olmadığı’’ için Avrupa Birliği'ne tam üyelik adaylığı kabul edilmeyen Türkiye, şimdi kendisi başka ülkelerden demokratik kriterler talep ediyor.

Yalnızca Türkiye de değil.

Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeler de aynı şeyi talep ediyorlar.

Yani düne kadar komünist rejimlerin totaliter gölgesinde yaşamış ülkeler.

O nedenle Bükreş'te yapılan toplantıya katılan ülkelerin bu tavrı, Balkanlar'da yepyeni bir dönemin habercisidir.

Türkiye'deki Hizbullah gündemi yüzünden biraz gürültüye gitti ama Bükreş'te çok önemli bir olay yaşanıyor.

1934'te ilk girişimi yapılan, ama başarısızlıkla sonuçlanan Balkan Paktı yeniden hayata geçiriliyor.

Balkanlar belki de 19'uncu Yüzyıl'dan bu yana ilk defa gerçek anlamda kalıcı bir barışı gerçekleştirme şansını yakalamış durumda.

Dün Bükreş'te yaşanan şu manzaraya bakın.

Başbakan Ecevit ve yanındaki heyet, Bükreş'teki Türk şehitliğine gidiyor.

Orada Türk şehitlerin mezarının başında Kuran okunuyor.

Şehitliğin kapısında Türk bayrağı dalgalanıyor.

Ve başında iki Rumen askeri nöbet tutuyor.

ATİNA'DA SAYGI

O askerler ne için ölmüşlerdi?

Rumenler'e ve öteki Balkan ülkelerine karşı savaşırken.

Buna karşılık, geçen hafta Dışişleri Bakanı İsmail Cem Atina'da meçhul asker anıtı önünde saygı durdu.

O anıtın temsil ettiği askerler arasında, herhalde Türkler'e karşı savaşta hayatını kaybetmiş olanların payı hiç küçük değildi.

Demek ki geçmiş savaşlar artık husumet kaynağı olmaktan çıkıyor.

Tam aksine halkları birleştiren anlamlar yükleniyor.

Halkların birbirlerinin şehitlerine karşı saygı duyması, o şehitlerin hatıralarını kendi şehitlerininki gibi koruması, umut vaat eden bir geleceğin habercisi...

Bütün bunlardan sonra Balkan ülkelerinin temsilcileri bağımsızlık, özgürlük günlerini kutlarken belli kurallara uymaya saygı göstermelidirler.

Bütün Balkan ülkeleri, birbirlerinin milli günlerine bu duygularla katılırlarsa, herhalde bölgenin geleceği daha parlak olur.

İşte bu nedenle, önceki gün Kahramanmaraş'ta yapılan kurtuluş günü kutlamalarını bu espriye ters bulduk.

Hiç kuşkusuz şehrin kurtuluşunda şerefli bir direniş vardır.

SÜTÇÜ İMAM

Sütçü İmam'ın başlattığı direnişin dini duyguları motive etmesi gerçeği örtülemez.

Ama bütün bunlar, o günün gerçeği içinde cereyan etmiş olaylardır.

O olayları bugüne taşıyıp anarken, yeni bir çerçeve çizmekte yarar var.

Bugün ülkeler arasındaki ilişkilerin gerçeği o günkünden çok farklı.

Fransa, ekonomik konularda Türkiye'nin en büyük ortaklarından biri.

Türkiye'ye en çok yatırım yapan ülkelerin başında Fransa var.

O nedenle kurtuluş günlerini düzenlerken, eskinin düşmanı ama bugünün dostu ülkelerin sembollerine saygısızlık etmemek gerekir.

İzmir Valiliği geçen yıl, İzmir'in kurtuluş gününde Yunan bayrağının indirilmesi uygulamasından vazgeçti.

SEMBOLLERE SAYGI

Ne oldu?

Ne Türk halkının direniş olayı şerefinden bir şey kaybetti, ne de olay kutlanmamış oldu.

Üstelik bu konuda İzmir halkından da eleştiri değil, tam aksine destek geldi.

Artık aynı duyguyu Türkiye'nin başka bölgelerine de yaymak zamanı geldi.

Buna karşılık Türk halkının da başka ülkelerden aynı saygıyı ve zarafeti bekleme hakkı doğuyor.

Mesela, geçmişteki Ermeni olayları nedeniyle gururumuzu zedeleyecek davranışlardan kaçınılmasını beklemek gibi.

İşte bu nedenlerden dolayı Balkan Paktı, hepimize yeni davranış kodları, karşılıklı zarafet ve sembollere saygı görevi veriyor.

Yazarın Tüm Yazıları