Erkek aldatır, önemli olan çaktırmamasıdır

Güncelleme Tarihi:

Erkek aldatır, önemli olan çaktırmamasıdır
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2005 12:41

Yaşam biçimi, konuşmaları, aşk ve evlilikleriyle yıllardır medyanın gündeminden düşmeyen Hülya Avşar, Kaya Çilingiroğlu ile olan evliliğinin bitmesinden sonra ilk kez bir röportaj verdi. Hülya Avşar, Ahmet Hakan’ın CNN Türk’teki ‘Tarafsız Bölge’ programına konuk oldu. Ahmet Hakan sordu, Avşar da evlilik, aldatma, erkek-kadın davranışları üzerine düşüncelerini anlattı.

Size hep magazin dünyasının kendine özgü diliyle sorular soruluyor. Hep o verili dil kullanıyor. Öyle olunca da siz kendinizi aslında tam olarak anlatamıyorsunuz. Bu saptamalara katılıyor musunuz?

- Evet, doğru. O şunu dedi, bu şunu dedi. Hep açık arama çabası içinde olunuyor. Benim gerçek anlamda ne düşündüğümü öğrenmekten çok, tartışma ve polemik yaratmaya yönelik çabalar var.

NEDEN GEÇ KALDIN

O zaman biz sizin gerçek anlamda ne düşündüğünüzü anlamaya çalışalım. Siz son zamanlarda eşinizden ayrılmanız nedeniyle gündemdesiniz. Biraz bunu konuşalım. Eşinizden ayrıldıktan sonra en çok hangi tepkiyle karşılaştınız?

- En çok bu kararı almakta neden geç kaldığım üzerinde duruluyor. ‘Nasıl oldu da bu kadar sabrettiniz’ deniliyor. Çok büyük bir olay yapmışım gibi gösteriliyor ve işin bu kısmı bana biraz anlamsız geliyor.

HAYATTAKİ BELİRSİZLİK

Yani keşke daha önce ayrılsaydınız mı deniliyor?

- Evet. Benim evliliğim boyunca göstermiş olduğum anlayışı abartıyorlar. Bana haksızlık yapıldığını düşünüyorlar. Oysa burada büyütecek bir şey yok.

O zaman bu meseleyi açıkça konuşalım. İlk sorum şu: Evliliği bitirme kararı çok zor mu alındı?

- Hayır. Kararın alınması çok kolay oldu. Çünkü hayatımızda inanılmaz belirsizlikler vardı.

Ne tür belirsizlikler?

- Yani mutlu muyuz, mutsuz muyuz bilmiyorduk. Bu evlilik nasıl gidiyor, nasıl gidecek, nereye kadar gidecek bilemiyorduk. Belirsizlikler vardı. Birbirimize söyleyemediğimiz şeyler vardı. Aldığımız karar, bu belirsizlikler nedeniyle kolaylaştı. Karşılıklı karar vermek, işin en kolay kısmı oldu.

AYRILIĞI KAYA İSTEDİ

Ayrılık kararı nasıl çıktı? Karşılıklı oturup konuştunuz mu? Siz mi istediniz ayrılmayı?

- Hayır önce o istedi. Çünkü artık belki de onun için olup bitenleri açıklamak zorlaşmıştı. Çünkü ben hiçbir zaman ‘Beni neden aldattın? Bu iş neden oldu?’ diye sormadım. Vereceği bir cevabı da yoktu. Ayrıca bizim evliliğimizin kendine göre bir saygınlığı vardı. Eğer ben yüz göz olup bu meseleleri konuşmaya kalkarsam, evliliğimi bitirmem gerekirdi. O noktaya gelmemek için olup bitenleri görmemiş ve duymamış gibi yaptım.

Bunu çok uzun bir süre yaptınız değil mi?

- Kesinlikle. Çok önemsemediğim için de görmezlikten geldim. Ama artık bu olayın konuşulması gerektiği, görmezlikten gelmenin de artık bir işe yaramayacağı ortaya çıktı. Kaya bunu fark etti. Belki de bu yüzden ilk o teklif etti konuşmayı. Açıkçası ben hálá cesaret edemiyordum.

KADIN GÖRMEMELİ

Ne konuştunuz?

- Artık doğrusu neyse onu yapalım dedik. İnanın on beş dakika içinde doğrusunun ayrılma olduğuna karar verdik. Yani öyle saatlerce de konuşmadık.

Tam bu noktada yanıtını çok merak ettiğim bir soruyu sormak istiyorum: Sizce bir kadın, eşi kendisini aldattığında bunu görmezlikten mi gelmeli?

- Evet, görmezlikten gelmeli. Kesinlikle. Ama aldatmanın sınırları, boyutu, durumu, evdeki durum?.. Bütün bunlar da önemli. Bakın, ben şuna inanıyorum: Bizim evliliğimizin bu şekilde bitmesinin en büyük nedeni benim.

Neden böyle düşünüyorsunuz?

- Son zamanlarda ben, duygusal anlamda onun duygularına hitap edemiyordum. Yani eş olarak. Açıkçası bizim ilişkimiz arkadaşlığa dönüşmüştü. Yanlış anlaşılmasın, kavga etmiyorduk, birbirimizi yemiyorduk. Aslında keşke kavga etseymişiz. Çünkü şimdi Zehra olup bitenlere anlam veremiyor. ‘Benim yanımda ufacık bir tartışma yapmadılar ama ayrılıyorlar’ diye düşünüyor ve olup biteni anlayamıyor. Demek ki bazen çocukların yanında tartışmak da gerekiyormuş.

BABAM DA ÇAPKINDI

Yani sizce eski eşiniz hiç mi yanlış yapmadı?

- Belki bir şeyi yanlış yaptı: O da son kaçamağının bu kadar aleni olmasıydı. Belli ki bu seferki günlük bir ilişki değildi, uzun zamanlı bir ilişkiydi. O zaman gelip benimle konuşması gerekirdi.

Şimdi tam bu noktada işin felsefesini biraz konuşalım. Sizin ‘Bir kadın, aldatan eşini görmezlikten gelir’ anlayışınız üzerinde duralım.

- Görmezlikten gelebileceği noktalar olmalı. Ya da benim yetişme tarzım bu.

O zaman soruyu şöyle soralım: Bir kadın eşini aldattığında, erkek de onu görmezlikten gelmeli mi? Yani bu hoşgörülü yaklaşımınız, aldatan kadınlar için de geçerli mi?

- Eğer erkeğin davranışları kadını o yola sürüklediyse, etrafta da kimse bilmiyorsa ya da adam kimseye karşı hesap vermek durumunda değilse affedebilir.

ÇAKTIRMAMAK MARİFET

Anladığım kadarıyla siz aldatan erkeğe karşı biraz daha müsamahakársınız.

- Aldatan kadın... Bu kulağa biraz tırmalayıcı geliyor. Benim yetişme tarzım bu. Ben aşiret kızıyım. Çok geniş bir sülaleye aitim. Ben hep böyle gördüm. Erkek erkektir denirdi. Ama benim yaşadığımı o ailede hiç kimse yaşamamıştır. Çünkü erkekler, bu işi çaktırmadan yapmayı becerirlerdi. Benim babam da çok çapkın bir adamdı. Ama anneme bunu hiç yansıtmadı. Babam ölene kadar annemle evli kaldılar.

Peki çaktırmamak bir marifet mi?

- Tabi ki marifettir.

Evleneceğim erkek benden zengin olmalı

Hülya Avşar, ‘Bundan sonra erkeksiz de yaşayabilirim’ mesajını vermesine rağmen, yeni bir evliliğin kapılarını kapatmıyor. Hülya Avşar, evleneceği erkeğin özelliklerini şöyle tarif ediyor: ‘Benimle birlikte olabilecek bir erkeğin çok önemli özelliklere sahip olması gerekir. Zekasıyla, aklıyla, birikimiyle benden çok iyi olması gerekir. Maddi açıdan da durumunun benden iyi olması lazım. Eğer bir ilişki söz konusu olacaksa ancak bu özelliklere sahip bir erkekle birlikte olabilirim.’

Yarın: Evlilik doğa kanunlarIna aykırı
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!