Ergenlik çanları erken çalıyor

Güncelleme Tarihi:

Ergenlik çanları erken çalıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2006 00:00

Tüm dünyada kız çocuklarda erken ergenliğin görülme sıklığı hızla artıyor. Yüzde 1 civarında olması gerekirken, bazı araştırmalara göre yüzde 14’e çıktı. Çocuğunda meme büyümesi, kıllanma gibi belirtileri gören ebeveynler telaşla doktora koşuyor. Her yüz vakadan 90’ının nedeni belirsiz.

Uzmanları asıl korkutan ise daha seyrek rastlanan erkek çocukların erken ergenliği. Çünkü testis, beyin tümörleri, hormonal bozukluklar gibi ciddi hastalıkların belirtisi olabiliyor. Prof. Dr. Oya Ercan "Kızınız 8, oğlunuz 9 yaşından önce ergenliğe girdiyse doktora başvurmanızda yarar var" diyor.

Vücudu genç kız görünümünü aldığında Didem henüz 10 yaşını doldurmamıştı. Boyu 161 cm, ayakkabı numarası 36’ydı. Memeleri 8 yaşından itibaren büyümeye başlamıştı. İlköğretim ikinci sınıf öğrencisiydi. Çok utanıyordu. Ailesi hormonal hastalıktan şüphelenip doktora başvurdu. Hormon testleri, kemik yaşı ölçümleri, ultrason taramaları yapıldı. Erken ergenliğin nedeni arandı, somut belirtiye rastlanamadı.

Ailesi "bebekleri"nin genç kızlığa adım atmasını kabullenemiyordu. Endişeleri boyunun kısa kalmasıydı. Neyse ki boyu uzadı. 10. yaş gününü geride bıraktıktan 8 ay sonra ilk adetini gördü. Daha oyun çağından çıkmadan, kanamalarla, hijyenik pedlerle uğraşmak zordu. Bir süre sonra ailesi Didem’in görüntüsüne alıştı. Beklentileri değişti, genç kız gibi davranmasını istiyorlardı artık. Oysa kızlarının kafası karışıktı. Yaşıtlarından farklı görünmek huzursuz ediyordu. Ayrıca bebekleriyle oynamaya doyamamıştı.

Son yıllarda Didem gibi ergenliğe erken adım atan çocukların sayısı hızla artıyor. Kızların memeleri 8 yaşından önce gelişmeye başlıyor, pubik bölgelerinde kıllanma görülüyor, boyları hızla uzuyor. Aile ne olduğunu bile anlamadan adet görüyor çocuk. Erkekler ise 9 yaşından bile önce testis büyümesi, genital bölgede gelişme gibi belirtiler yaşıyor.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji ve Adelosan Bilim Dalları Başkanı Prof. Dr. Oya Ercan, kızlarda erken ergenliğe geçişteki artışı 10 yıl önce fark etmeye başladığını anlatıyor. "Getirilen çocukların çoğu sosyo ekonomik düzeyi yüksek ailelerden. Aynı gelişme yoksul ailelerde de yaşanıyor ve durumu kabullenip doktora başvurmuyor olabilirler."

ANNELER KISA BOYDAN ENDİŞELİ BABALAR KABULLENMEKTE ZORLANIYOR

Kızlarını doktora getiren anne ve babaların olaya yaklaşımında şaşırtıcı bir farklılık var. Örneğin bir anne, 7 yaşında ergenliğe adım atan kızının 9 yaşında adet göreceğini öğrendiğinde, babaya oranla daha mantıklı tepki veriyor. Erken ergenliğin başında boyu hızla uzamaya başlayınca kızını manken yapma hayalleri kuran annelere bile gerçekleri kabul ettirmekte zorlanmıyor doktorlar. Adet görüp uzama durduğunda paniğe kapılan anneleri "Boyu benim kadar olsun yeter" fikrine alıştırıyorlar. Babalara gerçeği kabul ettirmek ise çok zor. Kızlarının çocukluğu yaşamamasına takılıyorlar. Erken ergenliği "bebekleri"ne yakıştırmıyor, kabullenmekte zorlanıyorlar.

Erken ergenlik sonucu oluşan boy kaybını engellemek mümkün. Çocuğun kemik yaşı yavaş ilerliyorsa sorun kendiliğinden çözülebiliyor. Tersi durumda gonadotropin hormonu salgısını artıracak ilaçlar veriliyor çocuğa. Ergenlik duruyor. Boy istenilen düzeye geldiğinde, ilaç kesilip, süreç yeniden başlatılıyor. Ercan, "Bu tedavinin etkili olması için adetten önce başlanması gerekir, adet başladıysa yapacak bir şey yok" diyor. Tedaviyle çocuk 3-5 santimetre kazanıyor. Yurtdışında bazı uzmanlar bu durumdaki çocukların hem ergenliğini durduruyor hem de büyüme hormonu veriyor.

Ergenliğin erken başlamasında çok sayıda faktör etkili. Son araştırmalar, çocuklarda artan obezite eğilimiyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. 2-8 yaş arasında vücut kütle endeksi (boy kilo oranı) arttıkça ergenlik erkene kayıyor. Her bir puan artış, ergenlik zamanını yaklaşık 1.5 ay erkene çekiyor. Ergenlik çağındaki uzamayı 0.51 santimetre azaltıyor. Aslında obez çocuklar "boylarından yiyor."

6 YAŞINDAKİ CİNSEL TACİZCİ

Acıbadem Hastanesi Pediatrik Endokrinoloji Uzmanı, Büyüme ve Ergenlik Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz’e göre erken ergenliğin hiçbir avantajı yok. Tam tersine, boy kısalığının yanı sıra birçok dezavantajı mevcut: Erken cinsel gelişme, psikolojik sorunlar, erken adet, erdokrin veya beyni ilgilendiren başka hastalıklar. Büyükdeniz özellikle psikolojik sorunların altını çiziyor: "Erken adet gören çocuk arkadaş çevresinden uzaklaşıp, yaşıtlarından kopabiliyor. Çok nadir de olsa erkek çocuklarda erken ergenliği cinsel saldırganlık izliyor. Örneğin 6 yaşındaki bir çocuk hastamız kadınlara sarkıntılık ediyordu. Ailesi otobüse bindirmekten çekiniyordu. Çocukta iyi huylu tümör saptandı."

ÜÇ AYRI TİPİ VAR

Erken ergenliğin üç ayrı tipi var: Erken ergenlik, erkence ergenlik ve hızlanmış ergenlik. 6 yaşından önce başladığında erken ergenlik kategorisine giriyor. Hastalık kabul ediliyor, tedavisi yapılıyor. Hızlandırılmış ergenlik ise kızlarda 8-10, erkeklerde 9-11 yaşında görülüyor. Son yıllarda görülmeye başlanan erkence ergenlik kategorisi ise doktorların hálá tartıştığı konulardan biri. Prof. Dr. Oya Ercan’a göre özen gösterilmesi gereken nazik bir durum: "Erkence ergenliğe girenlere müdahale etmek mi gerekir, yoksa testleri yapıp izlemeye mi alınmalı? İşte tıp şimdi bu konuda karar vermeye çalışıyor. Ben çocuğu iyice tetkik ettikten sonra, boyu çok kısaysa, hesaplar kısa kalacağını gösteriyorsa, ailesi onay verirse müdahale etmeyi, süreci durdurmayı tercih ederim. Oysa, hızlandırılmış ergenlik durumunda müdahale ederken çok düşünürüm."

EKRAN IŞIĞI ERGENLİĞİ TETİKLİYOR

İtalya’da Floransa Üniversitesi’ndeki araştırmacıları, TV başında uzun zaman geçiren çocuklarda melatonin oranın düşük olduğunu saptadı. Nedeni ekrandan yayılan ışık. Yetersiz melatonin, uyku ritmini bozuyor, ergenlik çağının başlangıcını düzenleyen sistemi değiştiriyor. Çocuklar hızlı büyüyor. Araştırmaya katılan 6-12 yaş arasındaki 74 öğrencinin tümünde aynı tablo saptandı: Bir hafta hiç TV seyretmeyince melatonin oranı yüzde 30 arttı. 1950-1990 arasında İtalyan kız çocuklarda ergenlik döneminin başlangıcı 10 yaş, erkeklerde 11 yaş civarındayken, son 10 yılda en az bir yıl erkene çekildi. Araştırmayı yürüten akademisyenlere göre başlıca neden, ekran ışığı.

Uzakdoğulular Batılılara siyahlar beyazlara oranla ergenliğe daha önce giriyor

Zengin ülkedeki çocuklar yoksul ülkedeki çocuklardan, kentte yaşayanlar kırda yaşayanlardan daha erken ergenliğe girer. Yoksul ülkelerin beslenme yetersizliği yaşayan çocuklarında ergenlik gecikir. Çünkü, ergenliğe giriş vücuttaki yağ oranının belli bir seviyeye çıkmasıyla başlar. Çocuklar genellikle 30 kilograma ulaştıklarında süreç başlar. Zayıf ve kısa boylular, şişman ve uzun boylu çocuklara göre, ergenlik çağına daha geç girer. Çünkü zayıf çocuğun hormon salgısı yetersizdir. Vücudunda yağ dokusu az olan atletler, balerinler, çok ağır spor yapanlarda ergenliğe giriş gecikir, kızlarda adet gecikmeleri gözlenebilir. Ergenlik yaşının düşmesinde, iyi beslenme kadar çevresel faktörlerin de etkisi var. Yani yediğimiz yemekte, yaşadığımız ortamda, kullandığımız eşyada bulunan hormon sistemini bozucu maddeler ergenliğe geçişi hızlandırıyor. Yüksek rakımlı ya da soğuk ülkelerde yaşayan çocuklar, deniz seviyesinde ve sıcak ülkelerde yaşayanlara göre ergenliğe daha geç girer. Siyah ırkta ergenlik, beyaz ırka göre erken başlar. Uzakdoğulu çocuklar ergenliğe, Batılılara oranla erken girer.

JAPON KIZLAR 4 YIL ÖNCE GİRİYOR

Ekonomik refahın artması, çocuk beslenmesinin değişmesi, proteinli gıda tüketiminin yükselmesi dünyada ergenlik yaşını düşürdü. Bu konudaki en çarpıcı örnek Japon genç kızlar. Japonya’da 1955’te kızlar 16 yaşında ergenliğe giriyordu. 1995’te ergenlik yaşı 12’ye düştü. 1955 ve 1995 yılları karşılaştırıldığında Japon kızların ağırlığı 11 kg artmış, boyları 12 cm uzamış.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!