Erdoğan: Ey AP, kapıları açsaydık kaçacak delik arayacaktınız (2)

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Ey AP, kapıları açsaydık kaçacak delik arayacaktınız (2)
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2018 16:37

Erdoğan: Ey AP, kapıları açsaydık kaçacak delik arayacaktınız (2)

Haberin Devamı

'BU MİLLETİ KAPI KULU MI SANDINIZ?'
AK Parti 6'ncı İl Olağan Kongresi'ndeki konuşmasına Erzurumlu merhum sanatçı İbrahim Erkal'ın 'Hadi Gel Erzurum'a' şarkısının sözleri ile başlayan Recep Tayyip Erdoğan, 15 yılda 22 katrilyonluk yatırım yapıldığını söyledi. Komuta kademisine "Gençler, 'Bizi Afri'e götür diyor'" dediğini aktaran Recep Tayyip Erdoğan, "Diyorlar ki; 'Sayın cumhurbaşkanım şu anda ihtiyaç yok, olduğu anda zaten müracaat edeceğimiz kapı sizsiniz. Siz başkomutanımızsınız.' Ben de o zaman diyeceğim buyrun gidiyoruz o zaman hep beraber Afrin'e gideceğiz" dedi.
'VERİRSENİZ VERİRSİNİZ, VERMEZSENİZ VERMEZSİNİZ'
Afrin'deki güvenlik güçlerini 'Aslan parçaları' olarak nitelendiren Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye artık kendi güvenli geleceği için bin yıllık kardeşleri yardım ihtiyaç duyduğunda harekete geçecek güce, imkana, dirayete sahip bir ülkedir. Ülkemizin yanı başında 1990'lardan beri önce Irak'ta ardından, Suriye'de ve onunla birlikte yine Irak'ta buraları kurtarmak için gelenlerin yol açtıkları büyük yıkım var. Zulümden kaçanlara biz kucak açtık. Mazlumlara her seferinde biz ensar olduk. Yaşanan hadiselerin asıl müsebbipleri ise hiçbir şey olmamış gibi güç kavgasıyla, petrol kavgasıyla siyaset satrancı oynamaya devam ettiler. Son 7 yıldaki hadiseler sırasında 4 milyonu aşkın Iraklı, Suriyeli ülkemize sığındı. Ne Avrupa, ne Amerika'dan kardeşi olan ülkelerden kayda değer bir destek almadık. Kendi gücümüzle, imkanlarımızla yükü omuzladık. AB önce 3 milyar euro ardından bir 3 milyar euro ama ne yazık ki birinci bile gelmedi. Sonra da biz bu parayı size aktarmayız, proje karşılığı veririz. BM vasıtasıyla aktarırız diye tutturdu. Yaptıklarımız ortada ne diyorsunuz, arkadaş. 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' İnanmıyor musun Gaziantep'e, Hatay'a, Şanlıurfa'da çadır kampları, kontenyer kentleri gez. Gördükten sonra vermen gereken parayı ver. Adamlar oyalamaktan başka iş yapmıyor. Biz de ne diyoruz; verirseniz verirsiniz, vermezseniz vermezsiniz. Biz yolumuza devam ediyoruz. Bu milleti kapı kulu mu zannetiniz. Sizden gelecek euro'ları bekleyecek olsaydık, 4 milyon insan sefalet, ölümler halkasına çok daha farklı bir şekilde ilave olurdu."
'780 BİN KİLOMETREYE GÖZ DİKTİLER'
Ülke olarak üstlenilen risklerin ortada olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütlerine verilen silahlara değindi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Adam terör örgütüne envaiçeşit silah veriyor, kuruş para almadan 5 bin TIR silah gönderdiler. 2 bin kargo uçağıyla silah gönderdiler. Terör örgütü bunlara para mı veriyor? Bunlara 'paramızla silah verin' dedik. 'Kongreden izin yok' dediler. Vicdansızlar biz paramızla alamıyoruz, terör örgütlerine bedava veriyorsunuz. Sonra da 'terör yanında değiliz' diyorsunuz. Nasıl değilsiniz, ya bunlar ne? Bunları neyle izah edeceksiniz. 4 milyona yakın mülteciyi bağrımıza basmışısz neyin projesini istiyorsunuz? AB'nin bağcı dövmeye çalışmak yerine, üzüm yerine yönelmesi halinde kısa sürede önemli mesafe katedeceğine inanıyorum. Sabır sabır, unutmayın Türkiye Afrin meselesini büyük ölçüde çözmüş durumda. Afrin bölgesinin 4'te 3'ünde kortrolü sağladık. Cerablus, El-Bab orada 2 bin kilometrekarenin kontrolü bizde. 140 bin bölge insanı döndü ve kendi evlerine yeryeştiler. Burada da 1500 kilometrekareye yakın bölgeyi kontrolümüze aldık. Biz bir zamanlar 18 milyon kilometrekarelik Osmanlıydık. Küçüldük küçüldük ve maalesef 780 bin kilometrekareye düştük. 1900'lü yıllarda 5 milyon kilometrekare yözülçümü vardı. Buna bile göz diktiler. Kimlerin göz diktiğini biliyorsunuz.  PKK göz dikti. Parseller yaptı, korkunca da 'bizim hesabımız yok' dedi. Vicdanzsızlar hepinizin plan programı elinizde. Nasıl FETÖ'yü çıkarıyorsak bunları da çıkarıyoruz."
'İHSAN İSTEMİYORUZ, GÖLGE ETMESİNLER YETER'
Münbiç konusunda Amerika'nın yeni bir yöntem geliştirdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Orada yönetimde sürekli değişim olduğu için yeni kadronun nasıl yol izleyeceğini bilemiyoruz. Amerika Münbiç'te niye var? DEAŞ'ı kovalamak için peki şu anda DEAŞ var mı? Sayın Başkan bana dedi ki 'yok.' Kendilerine 'kalanları Fırat'ın doğusuna sür' dedim. Obama'ya da demiştim. Sürmediler, onları aynı yerde tuttular. Biz oyalanmaya gelemeyiz. Oranın sahibi Araplar. Afrin'de sadece teröristleri kovmakla kalmıyor, bu bölgeleri asli sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getiriyoruz. Münbiç'te de aynını yapacağız. Amerika, terör örgütü mensupları boşaltırsa, bu işi hızlı ve kolay şekilde gerçekleştiriz. Zaten bize faaliyetlerimize en küçük yardım ve destekleri olmayacak yükümüzü paylaşmayacaklar. Onlardan ihsan istemiyoruz, gölge etmesinler yeter. Amerika teröre karşı bizimle çalışmak istiyorsa orada bulunan teröristleri Fırat'ın doğusuna çıkararak bu işe başlamalı. Bu konuda her türlü işbirliği teklifine açığız. DEAŞ'ın bulunmadığı diğer terör örgütleri de tahliye edilirse tek muhatabımız bölge insanı olur. Oradaki kardeşlerimiz de hasretle yanlarına gelmemizi, bölgeyi ayağa kaldırmamızı bekliyorlar. Münbiç'teki kardeşlerimizi daha fazla bekletmeyeceğiz. Bugün buraya gelirken aldığım rakam şu: etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 530'a ulaştı. Kontrolümüze geçen alan net olarak 1320 kilometrekare. Burası da bizim kontrolümüze geçti. Yavaş yavaş artık siviller yerlerine yerleşiyor" diye konuştu. 
'VİCDANLARI NASIR TUTMUŞ'
Her gün Afrin'de zarar gören insanlar olduğunu anlatarak Türkiye'nin suçlandığını söyleyen Erdoğan, "Afrin'de zarar gören sivil görmek istiyorlarsa terör örgütün silah zoruyla şehirden çıkmalarına izin vermediği insanlara baksınlar. Terör örgütünün bölgeden çıkışları engellemek için yollara koyduğu tuzaklarda bombalarla hayatlarını kaybeden çoçuklar için Türkiye'yi suçlayanların vicdanı nasır tutmuş demektir. Yıllarca acaba bunlarla birlikte yapabilir miyiz çok sabrettik, çok bekledik, çok uğraştık. Maalasef lafta iş uygulamaya gelince sadece ve sadece kendi çıkarlarına bakıyorlar petrol var mı, elmas, platin var mı? Biz denizlerden 170 bin kişiyi topladık, hayatlarını kurtardık. Onlar botları delerek ölüme terkettiler, sınırlarına tel örgüler çekiyorlardı. Her hadise bunların yüzlerindeki makyajı dökmüştür. Demokrasi sadece kendisi için isteyen, kendi insanı için saygı duyan, ekonomik kuralları sadece kendi çıkarlarına göre belirleyen bu anlayışın devri artık sona ermek üzeredir. Önce zincirli  kölelerin, sonra modern kölelerin  sömürülmesi üzerinden kurulan sahte düzenin her yeri çatırdıyor. İnşallah gelecek, insanı eşrefi mahlukat kabul eden bizim medeniyetin ışığıyla aydınlanacaktır" dedi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!