Erdal Sağlam: Telekom'u kullananlar


Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

IMF'nin, Türkiye'yi görüşeceği toplantıyı ertelemesi, ‘‘IMF karşıtları’’nın ekmeğine yağ sürdü. Daha önce, sözlerini tutmadığı için Hükümeti eleştirenlerin bir bölümü de, ‘‘yok artık...’’ deyip, IMF'ye küfürler yağdırmaya başladılar.

Bu hengame içerisinde ise IMF'nin Türkiye'yi görüşmeyi neden ertelediği, bunun altında yatan asıl nedenlerin neler olduğu, Telekom'da gerçekten bir sorun olup olmadığı da, tartışılmaz oldu.

Bir hamaset edebiyatı, aldı başını gidiyor...

Uzun zamandır ilkel milli duyguları şahlandırmak isteyip fırsat kollayanlar, fırsatı IMF'nin Telekom yönetimine itirazıyla yakaladıklarını düşünüyorlar.

Peki kim bunlar?

Aslında Telekom olayını kullanıp hamaset yapmaya kalkışanlar, geniş bir kesim. Bazıları bunu, ideolojileri çerçevesinde ‘‘milli mesele’’ haline getirdi. Bunlar zaten iktidardalar. Sorunu çıkaranlar da bunlar. Apo yakalanınca, sömürebilecekleri ve ‘‘milli mesele’’ haline getirecekleri yeni bir olay bekliyorlardı. Bunlar iktidarın nimetlerini kullanıp hızla örgütlenmeye çalışıyorlar. Telekom'da örgütlendiler ve bırakmak istemiyorlar. TOBB'daki operasyonun, bakanlığın da katkısıyla, bunlar tarafından organize edildiği söylenirken, buna Kızılay'da örgütlenme çabaları eklendi. Şimdi de İhracatçılar Meclisi'nde bir operasyon planladıkları, son günlerde sıkça konuşulur oldu. Bu kesim bir yandan iktidarın nimetlerini kullanıyor, ama iktidarda oldukları için de yıpranıyorlar. Bu nedenle ‘‘Hem iktidarda, hem de muhalefette gibi’’ davranma yolunu seçtiler. ‘‘Merkeziz’’ diyerek kitle desteği almaya çalışıyorlar ve bu nedenle işlerine geldiği zaman düzenle barışık gözüküyorlar. Ama bir yandan da altına imza attıkları kararlara itiraz ederek, sanki bu kararlar onların dışında alınıyormuş gibi yapıp özellikle Anadolu'daki oylarının erozyona uğramasını engellemeye çalışıyorlar.

KİMSE YUTMUYOR

Görmedikleri bir gerçek var ki, o da bu tavrı kimsenin yutmadığı. Daha doğrusu halkın bir bölümünü ‘‘hem öyle, hem böyle’’ gibi davranıp kandırabilseler bile, Türkiye'nin geleceğini çağdaş bir ülke olarak görenler nezdinde sürekli prim kaybediyorlar. Refahyol Hükümeti'nin ne kadar kısa sürdüğünü ve partinin iktidar şansını kaybettiğini, sanıyoruz ki hálá göremediler...

Telekom sorununu hamaset için kullanan diğer bir kesim ise, bu grubun tam tersine, kendine ‘‘solcu’’ diyen kesim. Diğerinin ‘‘milli mesele’’ dediğine bunlar ‘‘ulusal sorun’’ diyorlar. Solculuğun ilericilik, solculuğun sınıfsal bir kavram olduğunu unutarak, daha önce çetin kavgalar yaşadıkları, diğer kesimle, bir süredir ittifak içine girdiler. Ortak payda ‘‘Türkiye'nin dünya ile bütünleşmesine engel olmak’’ biçiminde özetlenebilir. Türkiye'in artık dünya ile bütünleşmekten başka çaresi olmadığını, hem siyasi hem de ekonomik olarak özgürleşmenin gerektiğini, aksi takdirde halka sadece sefalet verebileceklerini, gelir olmadan dağılımın düzeltilemeyeceğini, bu ülke insanının artık ‘‘kapalı ekonomi’’ ve ‘‘kapalı toplum’’da yaşayamayacağını, buna layık olmadığını, göremiyorlar.

Aslında bir kısmı göremiyor, ama ideologları bunu çok iyi görüp, mevcut statükoları kaybetmemek için buna karşı çıkıyor, ittifak bile yapabiliyorlar.

İşte Telekom hamasetinin altında yatan asıl neden, bizce bunlar...

Ülkeyi IMF'ye mahkum kılanın aynı anlayış olduğunu unutturmaya çalışıyorlar...

Yazarın Tüm Yazıları