Erdal Sağlam: Sosyal güvenlikte ikinci reform

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, ilk sosyal güvenlik reformundan sonra, şimdi bu reformun tamamlayıcısı olacak yeni yasal düzenlemelerle uğraşıyor.

Altı yasa çıkarılması gerektiğini kaydeden Okuyan, bunlardan dördünü yakında TBMM'ye sunacaklarını, diğer ikisinin ise, bu yıl içinde, daha sonra gündeme geleceğini söylüyor.

Okuyan ile OECD'nin, çocuk işçilerle ilgili Londra'da düzenlediği toplantısına gitmeden önce sohbet imkanı buluyoruz. Okuyan, geçen haftaki Bakanlar Kurulu'nda da gündeme gelen SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve bunların bir çatı altında toplanmasını öngören düzenlemeleri ve bireysel sigorta sistemine ilişkin yasayı yakında TBMM'ye getireceklerini söylüyor. Memurlara sendika hakkı veren düzenleme de yakında hazır olacakmış.

Sosyal güvenlik reformunun eksik kalan bazı ayakları bu şekilde tamamlanırken, reformun oturması için gereken genel sağlık sigortası ile iş güvencesi'nin ne olacağını soruyoruz. Sağlık Bakanlığı ile çalışma gerektiğini belirterek, genel sağlık sigortasının biraz daha zaman alacağını söylüyor.

İş güvencesi'ne gelince... Burada durum biraz daha karışık görülüyor. Okuyan'la geçen yıl konuştuğumuzda 'işverenlerin, bu yasa uygulamaya girmeden toplu işten çıkarmalara gitmesinden korkuyoruz' demişti. Yine aynı kaygıyı dile getiriyor ve ekonomik program nedeniyle bu ihtimalin güçlü hale gelebileceğini söylüyor. Açıkca söylemese de işverenlerin, çıkmaması için, el altından bu tür tehditleri gündeme getirdiğiri seziyoruz.

Okuyan buna rağmen kararlı. Gecikse bile 'Mutlaka iş güvencesi ve genel sağlık sigortasını çıkaracağız' diyor. Yakında uygulamaya sokacakları bireysel sigortadan çok umutlu olan ve üç yıl içinde 10 milyar dolarlık birikim bekleyen Okuyan, mevcut sosyal güvenlik ve prim sisteminin korunup ek olarak, isteyenlere bu imkanın verileceğini kaydederek, mevcut hayat sigortalarından bazılarının buna ayak uydurabileceğini söylüyor. Çalışanlara ikinci emeklilik imkanı kazandıracak bu sistem gönüllülük esasına dayandığı için, cazip hale getirilmesi gerektiğine, Okuyan da katılıyor. Özendirici tedbirler üzerinde çalışıldığını kaydediyor.

Bu arada Maliye Bakanlığı'nın, sosyal güvenlik sisteminin bir çatı altında toplanması için gereken Emekli Sandığı'nı bırakmak istemediğini hatırlattığımızda ise 'Yakında hallederiz herhalde' demekle yetiniyor.

Okuyan, ilk reform gibi bunun da zor olacağını ama yapacaklarını söylüyor. İlk reformdan önce üç lidere 'Her türlü pislik atılabilir, siyasi baskılar gelebilir' diyerek, özel destek aldığını hatırlatan Okuyan, yine bu yola gidip, bir anlamda güven tazeleyeceğini de söylüyor.

Bizce, zor olsa bile, iş güvencesi de dahil bu reformların tamamlanması şart. Şu sıralarda, program için bu reformların önemi arka planda kalmış gözükse de, enflasyonun kalıcı biçimde düşürülüp, batı normlarında bir sistem kurulması için, bu düzenlemeler şart.

Bu arada önceki hafta sendikacılarla yaptığı toplantıda Okuyan'ın sendikalarda 'Bırakın sendikalı işçiyi, sigortası bile olmayan işçilerin çalıştırıldığını' gündeme getirdiğini öğreniyoruz. Bunun da ötesinde sendikacılara, 'Sendikalı 2,5 milyon işçinin 1 milyon 452 bininin hayali olduğunu' hatırlattığını da biliyoruz.

Yani, açıkca gözüküyor ki; çarpıklıklardan bütün kesimler nasibini almış durumda. Eğer bu program başarı olup enflasyon tek haneye inecekse, yapısal tedbirler tamamlanıp sistem çağdaş normlarda, yeniden kurulacaksa, buna herkes ayak uydurmalı.

Bizce, ayak uydurmanın sıkıntıları, program ilerledikçe daha geniş kesimlerde, çok daha yoğun olarak kendini hissettirmeye başlayacak. Doğal olarak dirençler de giderek daha fazla artacak.

Ama başka bir çaresi de yok...

Yazarın Tüm Yazıları