Erdal Sağlam: Ombudsmanlık bu mu oluyor?

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

ŞİMDİ de ombudsmanlık tartışılıyor. Adalet Bakanlığı ‘‘kamu denetçiliği’’ adı altında ombudsmanlık modeli öngören bir kanun tasarısı hazırlıyormuş. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de ‘‘baş ombudsman’’ olarak hazırlanıyor.

Son günlerde Ankara'da bir söylenti konuşuluyor. Direkt Demirel'le ilgili bu söylentiyi aktarıp, bunun adı kamu denetçiliği mi oluyor, kararı size bırakıyorum:

Efendim enerji sorunu malum. Bu çerçevede daha önce santral kurup ürettikleri elektriği TEDAŞ'a satanlar, enerji sıkıntısını da bahane ederek, kullandıkları fuel-oil'den alınan KDV'nin alınmamasını istediler. Bu istek, bazı şirket yöneticileri tarafından ‘‘üretim yapamayız’’ türü tehditvari biçimde dile getirildi, bunlar gazetelerde yer aldı.

İşte elektrik üretiminde kullanılan fuel-oil'deki KDV'nin kaldırılmasını Enerji Bakanlığı da istiyor. Ancak Maliye, gelir kaybı nedeniyle, doğal olarak buna karşı çıkıyor. Söylentiye göre, Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, eski cumhurbaşkanı potansiyel ‘‘baş ombudsman’’ Süleyman Demirel'i ziyaret etmiş. KDV'nin kaldırılmasını istediklerini, ancak Maliye Bakanı Sümer Oral'ın karşı çıktığını söylemiş. Ardından da, ‘‘Sümer Bey sizin yakınınızdır, çağırıp bir de siz söyleseniz’’ demiş. Demirel de bunu kabul etmiş.

Sümer Oral çağrılmış, Demirel kendisine bunun gerekli olduğunu, KDV'nin kaldırılması gerektiğini söylemiş. Oral da söylentiye göre, ‘‘Peki efendim’’ deyip, bunu yapacağını söylemiş.

Şimdi ombudsmanlık bu mu oluyor?

Seçilmişler var, onların atadıkları bürokratlar var ve bir de ilk defa enflasyonu düşürme şansı yakalanan ekonomik program var. Ve bu ekonomik program gereği de ek gelire ihtiyaç var, KDV gibi gelirlerin azalmasına ise hiç tahammül yok.

Bütün bunlar varken, bildiğim kadarıyla yetkisi olmayan, eski cumhurbaşkanı çıkıp, bunu kaldırın diyor ve bir bakan da bunu kabul ediyor.

Şimdi bu KDV'nin kaldırılmasından faydalanacak kesimlerin kimler olduğu ortaya çıkmayacak mı?

YENİ VERGİLER GÜNDEMDEYKEN

IMF heyeti bugün temaslarına başlıyor. Bu arada öğle saatlerinde de üçlü protokol imzalanarak, Bankacılık Üst Kurulu resmen faaliyetine başlayacak.

IMF'yle görüşmelerde bir yandan 2001 bütçesi konuşulurken öte yandan bu yılki cari açık ve enflasyon hedefindeki sapmalar ele alınacak. Duyduğumuza göre bu konuda IMF çok telaşlı değil. Sadece, tüketici kredilerinde KKDF artırımı yapılarak, şimdilik de olsa bu önlemle yetinilebileceği tahmin ediliyor.

Asıl zorlu müzakereler ise 2001 bütçesi için yapılacak. IMF harcamalar kısılmadığı takdirde, ki kısılmayacak gibi gözüküyor, gelecek yıl için ek gelir isteyecek. Bu nedenle geçici vergilerin kalıcı hale getirilmesinin yanı sıra ek vergilerin de gündeme geleceği söyleniyor. Hükümetin işi, burada çok zor olacak.

Unutulmamalı ki; fiili olarak yürürlüğe giren ombudsman modeli böyle işlerse, buradan kaybolacak KDV nedeniyle, gelecek ek vergilerin artması gerekecek.

Türkiye'de vergiyi kimin ödediği belli, öyle değil mi?

Bulunan çeşitli yöntem ve yeni kurumlarla, vergiden hep kaçanlar da...

Yazarın Tüm Yazıları