Erdal Sağlam: Halka tahvil satmanın yolu aranacak

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

GEÇTİĞİMİZ Cuma günü İstanbul'da yapılan İçborç Danışma Kurulu toplantısı, krizden sonra yapılan ilk toplantıydı. Bu nedenle önümüzdeki dönemin içborçlanma stratejilerini etkileyecek.

Bu toplantıda bankacılara Hazine tarafından, 'Önümüzdeki dönem ne tür kağıtlar satılırsa alıcı çok olur' diye sorulmuş. Yakında açıklayacağı üç aylık borçlanma programını belirlerken, Hazine, bankaların taleplerini gözönüne almak istiyor.

Ancak özellikle kağıtların hangi vadede çıkarılacağı konusunda bankalardan o kadar farklı talep gelmiş ki; toplantıya katılan bankacılar 'Hazine hangi vadede kağıt çıkarırsa çıkarsın birilerini memnun ederken, bazılarımız tatmin olmayacak' diyorlar.

Bazı bankacılar kısa vadeyle kağıt çıkarılmasının, kağıt yüzünden yaşadıkları sıkıntıların bir daha çıkmasını engelleyeceğini söylemişler. Özellikle yabancı bankalar ise uzun vadeli kağıtların baz kağıt olup, çok alıcı bulabileceğini kaydetmişler. Bir ağızdan 'değişken faizli kağıt istemiyoruz' demişler ama istedikleri kağıtların vadeleri 1 aydan 2 yıla kadar değişik olmuş.

Bankacılar, Hazine'nin açıklayacağı içborçlanma programında, bu talep farklılıkları nedeniyle, geçen yıla kıyasla vade açısından biraz daha çeşitlenme beklediklerini söylüyorlar.

Bu toplantıya katılan bankacılar, piyasa yapıcısı bankaların temsilcileri. Hazine, kriz döneminde piyasa yapıcılığı sisteminin işlemediğini, kimsenin kotasyon vermediğini hatırlatınca, bankacılar bu sistemin devam etmesi gerektiğini, geçtiğimiz dönemde kotasyon veremediklerini ancak Pazartesi gününden itibaren kotasyon vermeye başlayabileceklerini söylemişler. Yani bu sistemin aynen devamından yanalar. Kriz döneminden ders alınarak sistem için yeniden karar verilecek.

Bankacıların toplantıda görüş birliğine vardıkları konu ise halka tahvil-bono satışı olmuş. Özellikle büyük bankalar, 'Eskiden halka direk tahvil-bono satışı yapabilirdik ama bunların beyannameye tabi olması nedeniyle halk artık tahvil-bono almıyor' demişler. Bütün bankacılar 'bütün risk bize kaldı' diyerek, halka kağıt satışının yolunun yeniden açılmasını istemişler.

Aslında bir süredir ekonomi yönetiminin de 'Bankaların eline kaldık' diyerek, halka direk satış yapmanın yollarını tartıştığını biliyoruz. Bu toplantıda bu gerçek bir kez daha ortaya çıkmış.

BEYANNAME

Mevduat ve repoda stopaj uygulanırken halkın aldığı tahvil-bono gelirlerinin beyanname ile bildirilmesi gerekiyor. Elinde yüksek miktarda para tutanlar ise vergiden kaçındıkları için beyannameli olan bu enstrümanları kullanmıyorlar. Böyle olunca, paralar repoya gidiyor. Bankalar, fonlarını uzun vadeli kağıda bağlayıp, kısa vadeli repolarla bu fonu sağlamaya mecbur oldukları için, aslında zor durumda kalıyorlar.

Kağıttaki beyanname şartını kaldırıp, mevduat ve repodaki gibi, sadece stopaja tabi tutsanız bu kez de Hazine'nin sistemi bozuluyor. Daha doğrusu, likiditesi olan dolayısıyla bu nedenle yüksek alıcı bulan kağıtları yaratamıyor. Aynı tanımlı yani aynı vade ve faizli kağıt bir-kaç kez satışa çıkarılıp likidite yaratılırken, bu kağıtların stopaj tabi olması halinde, örneğin 10 olan kağıt cinsi 30-40 'a çıkmış oluyor ki; bu da likiditesini azalttığı için fazla alıcı bulamıyor.

Önümüzdeki günlerde Hazine ile Maliye Bakanlığı arasında bu konunun tartışılmasını bekliyoruz. Maliye, daha önceki tartışmalardan bildiğimiz için, büyük ihtimalle Hazine kağıtlarının hem stopajdan hem de beyannameden muaf tutulmasına pek yanaşmayacaktır. Yeniden değerleme oranı açıklandı, bunlardan vergi alamayacak ama yine de bize yanaşmaz gibi geliyor.

Halka kağıt satma yolu açılsa da açılmasa da Ocak'ta 2,5 katrilyon, Şubat'ta 5 katrilyon geri ödeme var. Bankacılar 'Bu kadar geri ödeme var ama Hazine gelecek dışborçlar ve GSM parası nedeniyle yine geri ödemenin yüzde 75'i kadar yeniden borçlanabilir. Geri dönecek parayı yatıracak başka yerimiz olmadığı için, Hazine borçlanmakta sıkıntı çekmez ama kağıdın vadesine göre faizler biraz yukarda oluşur' diye tahmin ediyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları