Erdal Sağlam: Cottarelli'nin İstanbul programı iptal

Erdal SAĞLAM

Artık ‘‘bizden biri’’ olan IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli, geçtiğimiz hafta sonu Ankara'ya geldi. Pazartesi günü, görüşme trafiğini başlatan Cottarelli, ilk gün her gittiği yerde soruları yanıtladı. Ancak ilk günden sonra pek bir açıklama yapmadı.

Cottarelli'nin bu hafta içinde İstanbul'a gidip, özel sektör temsilcileriyle görüşeceği, bu arada bir TV programına katılıp soruları yanıtlayacağı söylenmişti.

Ancak Cottarelli, İstanbul programını iptal etmiş gözüküyor. İyi de neden?

Geçtiğimiz hafta sonunda, ekonomi yönetiminin, Cottarelli'nin piyasalarla girdiği yakın diyalogdan tedirgin olduğunu yazmıştık.

İşte ekonomi bürokratları, Cottarelli ile görüşmelerinde bu kırgınlıklarını dile getirdiler. Tabii ki, belirli bir ‘‘diplomatik dil’’ ile...

Büyük bir ihtimalle de Cottarelli'ye, ‘‘Tamam, piyasa aktörleriyle konuşun, ama lütfen yorum yapmayın’’ dediler. Ya da, ‘‘Piyasa aktörleri böyledir, siz iyi niyetle konuşuyorsunuz ama...’’ diye söze başlayıp eleştirilerini getirdiler. Belki de, ‘‘Sizin böyle bir şey yaptığınızı sanmıyoruz ama, bazıları bize gelip sizle görüştüklerini, şu kararın şöyle değişmesini sizin de istediğinizi söylüyorlar’’ demiş olabilirler.

Öyle ya da böyle, Cottarelli'nin ekonomi bürokrasisinin rahatsızlığından haberi oldu.

Zaten, daha önce ortaya attığı ‘‘IMF'in Türkiye'de büro açması’’ konusunda, gelir gelmez kendisine yöneltilen sorulara verdiği, ‘‘Bu konu bizim için ikinci derece önemli bir konudur’’ yanıtıyla, bu konudaki rahatsızlığı kabul ettiğini göstermişti.

Cottarelli'nin TV programını ve İstanbul programını iptal etmesini değerlendirdiğimizde, diplomatik dile uyarak, şu yorumu yapabiliriz: ‘‘Bürokratların kendisine belirttikleri duyarlılıkları haklı görmüş olabilir.’’

IMF'NİN ELEŞTİRİLERİ

Cottarelli, basının programa ilişkin sorularına şimdiye kadar hep olumlu yanıtlar verdi, ama kapalı kapılar ardında, hiç de o kadar ‘‘iyimser’’ gözükmüyor. Öğrendiğimiz kadarıyla Cottarelli, yaptığı görüşmelerde özellikle yapısal tedbirler konusunda yoğun eleştiriler getiriyor.

Özelleştirme İdaresi'nin icraatı konusunda olumlu demeçler veren Cottarelli'nin, buna karşılık GSM satışları, Telekom ve enerji özelleştirmeleri konusundaki kaygılarını açıkça dile getirdiği ve özellikle ‘‘gecikme’’den yakındığını öğrendik.

Cottarelli yanı sıra, tarım reformu, bankacılık reformu gibi yapısal tedbirlere de bir an önce başlanması gerektiğini sık sık hatırlıyormuş.

Cottarelli bu konularda kesinlikle haklı ve bu haklılığı bürokratlar tarafından da paylaşılıyor.

IMF'nin bu yoğun eleştirilerinin de etkisiyle, yakın bir süre içinde Başbakan'a veya üç lidere birden, ekonomik program konusunda üst düzey bir brifing verilip, IMF'ye verilen sözler ve önlem takviminin hatırlatılacağını ve hükümetin bürokratlar tarafından harekete geçirileceğini tahmin ediyoruz.

Buna rağmen IMF'nin, ‘‘olumlu bir açıklama’’ ile Ankara'dan ayrılmasını bekliyoruz.