Ercan Kumcu: Yeni enstrümanlar

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

Hazine'nin piyasalardan borç bulmakta sıkıntıya girdiği veya faiz oranlarının çok yüksek olduğu dönemlerde mutlaka yeni borçlanma enstrümanları icat edilir. Gazetelerin haberlerine göre, Hazine piyasaya yeni borçlanma enstrümanları sunacakmış. Şu sıralarda borçlanmada bir sorun yaşanmadığına göre, anlaşılan Hazine faizlerden pek memnun görünmüyor.

Faizleri nasıl indiririz diye akla gelebilecek her türlü şeye endeksli yeni borçlanma enstrümanlarından medet umuluyor. Bu anlayışla 1985 yılından beri pek çok borçlanma enstrümanı denedik. Hiçbirisi başarılı olamadı. Sonuçta, Hazine'nin istikrarlı bir biçimde piyasalardan borçlanmasını sağlayan tek enstrüman ‘‘iskonto ile satılan iç borçlanma senetleri’’ oldu. Bunu da zaman içinde oldukça fazla çeşitlendirdik.

BORÇ ALAN AYNI

Stopajlı káğıtlar, stopajsız káğıtlar diye herkesin kafasını karıştırdık. Son dönemde, Hazine iç borçlanma senetlerinin maliyet değerinden bilançoda gösterilmesi uygulamasından vazgeçtik. Borçlanma senetleri, ihraç edildiğinde vadesi bir yıldan fazla ise, eskiden olduğu gibi maliyet değerinden, daha kısa vadeli ise piyasa değerinden bilançoda gösterilmeye başlandı.

Bu sayede, piyasada vergi avantajı olan ve vergi avantajı olmayan diye iki çeşit iç borçlanma senedi dolaşıyor. Vergi boyutu nedeniyle, vadesine üç ay kalmış bir senedin faizi, vadesine on ay kalmış bir senedin faizinden çok daha yüksek olabiliyor.

Bu çeşitlendirmelerle gerçekten piyasada oluşan faizlerin düzeyini, ya da zaman içindeki seyrini etkileyebiliyor muyuz? Sanmıyorum. Bu çeşit farklılaştırmalar ancak insanların kafalarını karıştırıp konuyu daha da işin içinden çıkılmaz bir hale sokuyor.

İçinde bulunduğumuz şartlarda, Hazine finansal piyasalardaki ‘‘tek büyük borçlanıcı’’. Piyasalar Hazine tarafından işgal edilmiş durumda. İşgalcinin hangi renk kıyafetle sokaklarda dolaşıyor olması vatandaşı (yatırımcıyı) pek ilgilendirmiyor.

LİKİDİTE KAYBOLUYOR

Ona buna endeksli enstrümanlar yaratarak yatırımcıların kafalarını karıştırıp Hazine borçlanma senetlerinin sahip olması gereken en önemli özelliğini de yok ediyoruz. Bu özellik de bu senetlerin istenildiği zaman alınıp satılabilmesi, yani teknik deyimiyle, piyasanın ‘‘derinliği’’ ve dolayısıyla ‘‘likiditesi’’ olması.

Bunca deneyimden sonra yeni borçlanma enstrümanları icat ederek Hazine'nin borçlanma maliyetini azaltamayacağımızı öğrenemedik. Bugüne kadarki icatlarımız, yatırımcının iştahını kapatmaktan başka bir işe yaramadı.

Bu basit borçlanma enstrümanı, finansal mühendislik adına allanıp pullanıp, ona buna endekslenerek, piyasanın likiditesi azaltılıyor. Böyle bir durumdan en fazla zarar gören de yine Hazine oluyor.



Yazarın Tüm Yazıları