Ercan Kumcu: Yangına körükle gidiliyor

Ercan KUMCU

YANGIN çıkmış, söndürülmesi bekleniyor. İtfaiye durumdan haberdar. Ama, itfaiye müdürü kaygılı. Ne kadar su kullanabileceği konusunda kendinden çok emin değil. Çünkü, şehirde su tasarrufu yapılıyor. Belediye başkanına telefon edip, ne kadar su kullanabileceğini soruyor.

Belediye başkanının durumu daha da acıklı. Uzun süredir itfaiye teşkilatının amiri durumunda ama, hayatında yangın söndürmemiş. ‘‘Durun, bekleyin, ben gelip duruma bakayım’’ diyor. Bu arada yangın büyüyor.

Yangın yayılmaya başlamış. Şimdi, hayatında yangın söndürmemiş bir amirin durumu kendi gözleriyle görmesi bekleniyor. Amirin ne tavsiye edeceği giderek önemini kaybediyor. Amir, çantasında su dahi getirse, rezervlerdeki suyu kullanmadıktan sonra bütün mahallenin yanması olasılığı küçük değil.

İtfaiye, akan suyu da kesti. Yangının yayılmasını seyrediyor. İnanması güç, ama doğru bir hikáye.

ANLAŞILAMIYOR

Bu benzetme bütün hafta boyunca bankacılık sektöründe yaşananları abartmıyor. Çözülmesi basit bir sorunun böylesine bir kriz haline dönüştürülebilmesi gerçekten özel bir yetenek gerektiriyor.

Son iki gündür yaşananlar bize bazı yeni şeyler de öğretti. Uluslararası basında IMF'nin ülkelerdeki krizlerle mücadele edemediği çok yazıldı. Biz de IMF'nin bu konudaki yeteneksizliğini şimdi yaşayarak öğreniyoruz.

IMF Başkanı'nın ‘‘Yaptıklarınız çok güzel, başka şeyler de yapmanız gerekiyor’’ deyip durumu yerinde görmek için heyet göndereceğini açıklaması ortalığı yatıştırmaktan çok uzak. Belli ki, IMF durumun ciddiyetini hiç anlamamış. Daha önce başka ülkelerde gördüğü krizlerden hiç ders almamış.

Hal böyleyken, Merkez Bankası'nın, sanki aynı anda yurtdışından mali destek gelecekmiş gibi para musluklarını kapatmasını, ancak ‘‘döviz karşılığında piyasaya para vereceği’’ yönündeki açıklamasını ise anlayabilmek mümkün değil. Olsa olsa, ‘‘yangına körükle gidiliyor’’ denilebilir.

Zor günlerden geçiliyor. Yangını seyretmeyi tercih eden bir itfaiye teşkilatımız var. Üstelik, hayatında yangın söndürmemiş bir amirin denetimindeyiz. Dua edelim, bir de rüzgár çıkmasın.

Halbuki, amir gelene kadar bu yangın çoktan söndürülürdü. Fazla su kullanılsa da, bir mahalle kurtarılmış olacaktı. Kimse de, kullanılan suyun hesabını soramazdı.