Ercan Kumcu: Telekom özelleşmesi bir semboldür

Ercan KUMCU

TÜRKİYE, Türk Telekom A.Ş.'yi özelleştiremiyor. Halbuki, Telekom'un özelleştirilmesi uygulanan istikrar programının temel taşlarından biriydi. Yıl sonuna kadar 2-3 milyar doların Hazine'nin kasasına gireceği düşünülüyordu. Bütün planlar altüst oldu.

Sorun, Türkiye'nin 2-3 milyar dolar kazanmaması değil. Hazine 2-3 milyar dolar daha fazla dış borçlanma yaparak mali dengeleri tutturabilir. Sorun, Telekom'un özelleştirilmesi engellenerek tüm dünyaya olumsuz sinyaller verilmesidir. Dış dünya merak ediyor. Türkiye gerçekten ekonomik istikrarı istiyor mu?

Garip bir milliyetçilik anlayışıyla Telekom'un özelleştirilmesi engelleniyor. Devletin ekonomik faaliyetleri hálá ekonomik ilkelerle değil anlamsız bir milliyetçilik anlayışıyla yönlendiriliyor. Globalleşmenin nimetlerinden vazgeçilip elimizde olmayan olumsuzluklar ithal ediliyor.

KİM ÖZELLEŞTİRECEK?

Aynı durum kamu bankaları için de söz konusu. Bu bankalar siyasetin finansman merkezi olmaktan çıkarılamıyor. Koalisyondaki her partiye bir kamu bankası bağlanarak iktidarın bu bankaları kullanması durdurulamıyor. Sonuç yine aynı oluyor. Ekonomik istikrar konusundaki ciddiyetimiz dış dünya tarafından sorgulanmaya başlıyor.

Uygulanmakta olan istikrar programının en önemli dönemeçlerinden birine geldik. Şimdiye kadar yapılanlarla övünecek halimiz yok. Yapılanların olumlu sonuçlarını zaten gördük. Önemli olan bundan sonra yapmayı planladıklarımızı geciktirmeden ve kararlılıkla yerine getirmektir.

Bugüne kadar edindiğimiz deneyimlerden önemli bir sonuç çıkıyor. Ulaştırma Bakanlığı Türk Telekom'u özelleştiremez. Kamu bankalarını da bağlı bulundukları devlet bakanlıkları rehabilite edip özelleştiremez.

Telekom'un özelleştirilmesi Özelleştirme İdaresi'ne verilmelidir. Kamu bankalarının da rehabilitasyonunu Hazine üstlenmelidir. Bu bankaların satışı da Özelleştirme İdaresi tarafından gerçekleştirilmelidir.

Telekom 1994 yılından beri özelleştirilmeye çalışılıyor. Dünya piyasalarında telekom firmalarının gözde olduğu dönemi ıskaladık. Nedeni de, yasal eksiklikler ve Ulaştırma Bakanlığı'nın kaprisleriydi. Hukuki altyapı hariç, o günlerden bugüne fazla bir şey değişmedi. Değişen tek şey telekom firmalarının gözden düşmesiydi.

OLMAZSA OLMAZ

Ekonomik istikrar yolunda Telekom'un özelleştirilmesi ve kamu bankalarının rehabilitasyonu birer sembol haline geldiler. Bu konulardaki başarısızlık, istikrar programının ciddiyetine çok büyük bir darbe vuracaktır.

Enflasyonu yüzde 70'lerden yüzde 30'lara indirmek çok övünülecek bir başarı değildir. Başarı, enflasyonu tek haneli rakamlara indirip oralarda tutabilmektir. Daha o hedefe çok uzağız.

Programın dönüm noktalarındaki yalpalamalarımız bizi hedeften uzaklaştırmaktadır. Enflasyon düşse dahi, istikrarın kalıcılığı her zaman sorgulanacaktır. Kısırdöngüler içinde önümüze çıkan fırsatları ıskalamaya devam ediyoruz.