Ercan Kumcu: Şaşırtmayan bir politikacı: Hikmet Uluğbay

Ercan KUMCU

Çarşamba günkü yazımın başlığı ‘‘Şaşırtıcı bir politikacı’’ idi. Yazının devamı ‘‘Şaşırtmayan bir politikacı’’ olacaktı. Son gelişmeler nedeniyle başlık aynı kaldı, içerik değişti.

Hikmet Uluğbay'ı şahsen tanırım. Kendisini çok iyi tanıyanları da tanırım. Kendisi alıştığımız bir politikacı tipinden ziyade gösterişi olmayan bir teknisyendir. Teknisyen olarak kaldığı için de siyasi yaşamında çok başarılı hizmetler vermiştir. Partisi muhalefetteyken kendi alanında en seviyeli muhalefeti yapan milletvekillerinden biri Hikmet Uluğbay idi.

55. hükümette Milli Eğitim Bakanı olarak sekiz yıllık eğitimin uygulanmasında kimsenin tenkit edemeyeceği çabalarını herkes hatırlıyor. DSP azınlık hükümetinde kendisinin aynı bakanlığa atanmamasını isteyen çevreler çıktı. Bu dahi, Uluğbay'ın Milli Eğitim Bakanı olarak ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir.

DOĞRULARI SÖYLEDİ

Hazine'den sorumlu bir bakan olarak 56. hükümette ekonomik dengelerin bozulmaması için çok gayret etti. Elinden geldiğince seçim ekonomisi uygulamalarını asgaride tutmaya çalıştı. Hep doğruyu söyledi, doğruları yapmaya çalıştı. Alıştığımız siyasetçi gibi davranmadı.

Seçimlerden önce ileriye dönük bir yatırım olarak IMF ile ilişkileri sıcak tuttu. Kendi partisi iktidara gelemeseydi dahi Uluğbay'ın IMF nazarında hazırladığı ortam 57. hükümetin işlerini büyük ölçüde kolaylaştırıyordu.

Hikmet Bey kendisine de, bizlere de haksızlık etti.

Yener Dinçmen'in istifasıyla boşalan Hazine Müsteşarlığı'na uzun süre bir atama yapılamadı. Bu atalet, Hazine'nin yıpranmasına yol açtı. Kurum içinde klikleşmeler oldu. Kurum dışından yapılan yıpratıcı eleştiriler yeterince göğüslenemedi. Hazine lidersiz kaldı. Büyük bir olasılıkla bu olumsuzlukların faturasını Hikmet Bey kendine kesti.

IMF ile yapılan görüşmelerde birtakım sözler verildi. Hükümet adına bu sözleri Hikmet Uluğbay veriyordu. Hikmet Bey kendi inanılırlığını ortaya koyarak IMF karşısında mensubu bulunduğu hükümetin yapısal reformlar konusunda kararlı olduğu imajını veriyordu. IMF gitti. Eski tas eski hamam.

SORUMLULUK DUYGUSU

Şimdi yapmaya söz verdiğimiz reformları nasıl yozlaştırırız diye toplum olarak çalışmalara başladık. Herkes ‘‘reformları nasıl durdururuz veya neresinden nasıl deleriz’’in hesabını yapmaya başladı. Büyük bir olasılıkla da, Hikmet Bey ‘‘bütün bunları ele güne nasıl anlatırım’’ın telaşına düştü. Devletin mahcubiyetini kendi üzerine aldı.

Çok zamansız oldu. Kendisinden çok daha büyük hizmetler beklerken kendisine de, bize de haksızlık etti.

Hikmet Uluğbay, Hazine'den sorumlu iyi bir bakandı. Elimizdeki malzeme ile yerinin doldurulması kolay olmayacak bu devlet adamının acilen sıhhatine kavuşmasını diliyorum.