Ercan Kumcu: Prag'da olumlu uyarılar da vardı

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

KÜRESELLEŞME'nin olumsuzlukları Asya ve Rusya krizleriyle daha belirgin hale geldi. Yatırımcıların bir ülkeden çekilmesiyle ekonomi çöküyor. Ekonominin biri çökünce bir başkasının da çökebileceği olasılığı artıyor.

‘‘Çökmeden önce ben çıkayım’’ dürtüsüyle hareket eden yatırımcılar diğer ülkelerden de çıkmaya başlıyorlar. Sonuçta, domino taşları gibi tüm ülkeler yıkılıyor.

Uluslararası finans sisteminde yeni bir mimari oluşturmaya çalışanlar, krizler çıktıktan sonra çözüm bulmanın bir anlam taşımadığını vurguluyorlar. Aksine, krizlerin çıkma olasılığının azaltılması üzerinde duruluyor.

ŞEFFAFLIK

Teorik olarak, krizleri önceden bilmek, depremi önceden haber almak kadar zor. Fakat, iktisadi birimler daha şeffaf hale gelerek yatırımcıların tam bilgiye sahip olmaları sağlanabilir. Bilgi eksikliği nedeniyle yapılabilecek yanlış yatırım kararları önlenebilir. Yatırımcıların bir bütün olarak bir ülkeden çıkmaya çalışmaları olasılığı azaltılabilir.

Uzun süre ‘‘şeffaflık ilkesi’’ kamu sektöründe uygulanmaya çalışıldı. Halbuki, Asya krizi kamu sektörünün değil, özel sektörün borçluluğundan kaynaklandı. Dolayısıyla, özel sektörün de şeffaf olması gündeme geldi.

IMF'nin ülke raporlarının kamuoyuna açıklanması, devlet otoritelerinin IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlarla yazışmalarının internet sayfalarında yer alması, şeffaflığın artırılması çabalarının bir parçası. Fakat, tüm ülkeler bu uygulamayı kabul etmiyorlar. Şimdilik, şeffaflık uygulaması ülkeler için mecburi değil, ihtiyari.

Krizlerin çözümüne özel sektörün katkı yapması isteniyor. Katkının nasıl yapılacağı ise çok açık değil. Amerikan İdaresi bu konuda kendi içinde çelişkiler yaşıyor. Türkiye'nin de yakından tanıdığı Amerikan Hazine eski Bakan Yardımcısı Mulford çok yerinde eleştiriler getiriyor. Özel sektörün konuya olumlu katkılar yapması için resmi makamların yardımlarına ihtiyacı yok. Yeter ki, ülkeler doğru politikalar uygulasınlar.

Bu alanda gidilecek yol uzun. Çözüm çok çabuk geleceğe benzemiyor. Fakat, sivil toplum örgütlerinin yapıcı muhalefeti konuya çözüm oluşturma durumundaki kişi ve kuruluşları daha hızlı hareket etmeye yöneltecek.

OLUMLU ÇABALAR

Bu anlamda, Prag'daki sivil toplum örgütlerinin çabaları olumluydu. Fakat, amaçları konuya çözüm bulmaktan ziyade olay çıkarmak olan ‘‘anarşist’’ grubun çıkardığı olaylar, yapıcı uyarıları da gölgede bırakıyor.

Örneğin, Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn'un dün yaptığı konuşma, sivil toplum örgütlerinin yapıcı uyarılarını yansıtıyordu. Wolfensohn, ‘‘Dışarıda gösteri yapmaya çalışanlar doğru sorular soruyorlar. Bu soruları dinleyip çözüm bulmak da bize düşüyor’’ diyerek küreselleşmenin olumsuz sonuçlarını asgariye indirmekte çabuk davranılması gereğinin altını çiziyordu.

Prag'daki olaylar iyi niyetli sivil toplum örgütlerinin çabalarını olumsuz etkiledi. Her şeye rağmen, küreselleşmenin olumsuzluklarını azaltmaya yönelik çabalar hızlanarak devam edecek gibi görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları