Ercan Kumcu: Önemli bir hafta

Ercan KUMCU

İstikrar programının yürürlüğe girmesinden sonra ilk önemli ekonomik veriler bu hafta açıklanacak. Bugün ya da yarın, Hazine ocak ayında oluşan nakit dengesine ilişkin verileri kamuoyuna sunacak. Perşembe günü piyasalar kapandıktan sonra ocak ayı enflasyon rakamları açıklanacak.

Yılbaşının hemen sonrasında faizler beklenenin çok altına indi. Gecelik repo yüzde 20'leri gördü. Hazine iç borçlanma senetleri ikinci piyasada yüzde 40'ın altında işlem gördüler. Mevduat faizleri bu gelişmelere paralel olarak düştü. Tüketici kredilerine uygulanan faizler de genel eğilimleri izlediler.

VERİLER KONUŞACAK

Faiz cephesindeki gelişmeler tamamen beklentilerin sonucuydu. Makro ekonomik dengelerin birdenbire yılbaşı gecesi değiştiğini düşünmek elbette doğru değil. Beklentiler satın alındı. Faizler düştü, borsa ocak ayında da çıkış eğilimini sürdürdü.

Satın alınacak beklentiler en azından kısa dönemde bitti. Bu aşamada, kamuoyuna açıklanacak ekonomik veriler finansal piyasaların gidişatına yön verecekler. O nedenle, bu hafta finansal piyasalar için çok önemli.

Ocak ayı enflasyon rakamı, yüzde 20 yıl sonu enflasyon hedefiyle tutarlı olmayacak. Bu durum piyasaların hoşuna gitmeyecek. Piyasalar romantik hayalleri bırakıp daha gerçekçi temeller üzerine bekleyişlerini oturtacaklar.

Faizler şubat ayında biraz yükselebilir. Faizlerin yükselmesi istikrar programının uygulanmadığı ya da başarısız olduğu şeklinde yorumlanmamalıdır. Aksine, makro ekonomik dengelerle tutarlı olmayan faizler, olmaları gereken yere gelerek istikrar programının başarı şansını artıracaklardır.

Kamu finansmanının gidişatı konusunda ocak ayı rakamları çok fazla fikir vermeyecektir. Mart sonu rakamları bu konuda bizleri çok daha iyi aydınlatacaktır. Dolayısıyla, ocak ayı Hazine nakit dengesinin fazla bir ‘‘bilgi’’ değeri yoktur.

İCRAAT ÖNEMLİ

Finansal piyasalar bundan sonra yeni gelecek haberlerle kendine yön bulacaklardır. Ocak ayında yakalanan eğilimlerin kaybedilmemesi için hükümetin icraatıyla olumlu beklentileri kalıcı hale getirmesi gerekiyor. Örneğin, özelleştirme konusunda verilecek ‘‘iyi haberler’’, yılın ilk aylarında ekonomik verilerin iyi çıkmamasının yaratabileceği moral bozukluğunu dağıtabilecektir.

Bu aşamada, uygulanan istikrar programının ‘‘teknik’’ tarafı kadar ‘‘sanat’’ tarafı da ağırlık kazanmaktadır. Beklentileri fazla şişirmeden, hükümet ekonomik icraatının zamanlamasına dikkat etmek zorundadır.

Bankacılık alanında başlatılan düzenlemelerin devam ettirilmesi, sosyal güvenlik sisteminde ikinci aşama reformların başlatılması, tarım sektöründe IMF'ye söz verilen reformlara girişilmesi programın inandırıcılığını artıracaktır. İcraatla beraber, inandırıcılık arttıkça makro ekonomik veriler de daha iyi çıkmaya başlayacaktır.