Ercan Kumcu: Neler yapılabilir? (2)






Ercan KUMCU
Haberin Devamı

PİYASALARI yeniden çalışır hale sokmadan hiçbir önlem kendinden bekleneni veremez. Bu konuda, korkunun da ecele faydası yoktur.

Kamuoyunu meşgul eden 15 yasanın 15 gün içinde çıkması ekonominin kısa dönemdeki hiçbir sorununu çözemez. Örneğin, Merkez Bankası'nın nisan ayı yerine ağustos ayında bağımsızlaştırılması hiçbir şeyi değiştirmez.

Kısa dönemde devletin nasıl bir ekonomi politikası uygulayacağını bilmek, piyasalar açısından ve ileriyi dönük beklentileri şekillendirmek açısından çok daha önemlidir. Devletin ekonomi politikasını belirleyen en önemli doküman da bütçedir.

BÜTÇE GELİRLERİ

IMF'nin destekleyeceği bir istikrar programında bütçe hedefleri mutlaka olacaktır. O halde, yılın ikinci yarısı bekleneceğine, yeni bütçe hedefleri, hedeflere ulaşmayı sağlayacak vergi yasalarıyla beraber zaman kaybetmeden Meclis'ten geçirilmelidir.

Enflasyonun ve devletin faiz giderlerinin artması nedenleriyle, 2001 yılında bütçe harcamaları ilk tahminlerin çok üzerinde olacaktır. Buna karşılık, ekonomideki küçülme ve ekonomik zorluklar nedenleriyle vergi kaybı da yüksek olacaktır.

Yeni vergilerin gündeme gelmesi kaçınılmazdır. Yeni vergiler ekonomideki dengesizlikleri ve bekleyişleri daha da bozabilecek olan servetten değil, gelirden ve ekonomik faaliyetlerden alınmak zorundadır.

Kısa dönemde, vergi vermeyen kesimden vergi almaya çalışmak boşuna çabalamaktır. Dolayısıyla, zaten vergi veren kesimden daha fazla vergi almak, haksızlık da olsa, en geçerli çözümdür. Acıtacağız, başka çaremiz yok. Bu bakış açısından...

Gelir vergisi ilk iki dilim dışındaki dilimlerde yüzde 5-10 artırılabilir.

Katma değer vergisi her kategoride 3 puan artırılabilir.

Mevduat ve repodaki stopaj oranları 2-4 puan arasında artırılabilir.

Bu önlemler milli gelirimizin yüzde 2'sinin üzerinde devlet gelirlerini artıracaktır. Kalıcı bir ekonomik istikrar için bu vergi artışları da yeterli olmayacaktır. Fakat, bu yıl enflasyon hedefinde çok iddialı olmak gibi bir lüksümüz de yoktur.

BÜTÇE HARCAMALARI

Harcamalarda azami tasarrufa gitmek kaçınılmazdır. Memur maaşlarını her ay enflasyona endekslemek, istikrar için bir çözüm olamaz. Elden geldiğince memur maaşları gerçekçi bir enflasyon hedefi paralelinde altı ayda bir ayarlanmalıdır.

Bu yıl bütçede zaten az olan yatırım harcamaları daha da azaltılmalıdır. Daha çok askeri harcamaları kapsayan ‘‘diğer cari harcamalar’’ kaleminde tasarruf şart görünmektedir. Faiz dışı transfer harcamaları, kamu bankalarına ‘‘görev zararı’’ için verilecek paraların dışında, asgaride tutulmalıdır.

İçinde yaşadığımız sorunları eski alışkanlıklarımızla üzerlerine para atarak çözemeyiz. Ekonomik sıkıntıya giren her sektörün devlete olan yükümlülüklerini erteleyerek ekonominin çeşitli kesimleri kurtarılamaz. Ama, devlet gelirlerinin bu nedenle azalması makro dengeleri büsbütün bozar. Dün esnafa verilen ödünler bugün çiftçiler tarafından istenecektir. Yarın da sanayiciler benzer taleplerle geleceklerdir. Zaman, popülist olma zamanı değildir.

Meclis'ten geçirilmesi gereken en acil yasa, ciddi önlemlerle donatılmış yeni bütçe tasarısıdır. Ancak, bu yolla ekonomideki bekleyişleri daha olumlu bir yöne çevirebileceğiz. Mali piyasalar daha kolay çalışır hale gelecekler. Çeşitli kesimler bu yolla daha rahatlayacaklardır.

Yarın dış desteğin önemi üzerinde duracağım.

Yazarın Tüm Yazıları