Ercan Kumcu: Enflasyonla mücadelenin sevimsiz tarafları

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

TOPLUMUN tüm kesimleri enflasyonun inmesini istiyormuş gibi bir izlenim veriyor. Neden? Pek bilinmiyor. Toplumun fedakárlık yapması gerektiği biliniyor. Fakat, bir fedakárlık yapılacaksa, herkes bunu başkasından bekliyor. Buna karşılık, fedakárlığı arzu edildiği gibi ‘‘adil’’ olarak paylaştırmak mümkün değil.

Enflasyonla yaşamak belli bir gelir dağılımını da beraberinde getiriyor. Enflasyon inerken de gelir dağılımı yeniden değişecek. Büyük bir olasılıkla da, enflasyondan zarar gördüğünü düşünen kesimler enflasyon inerken daha da zarar görecekler. İşin en sevimsiz tarafı da bu.

BANKACILIK

Bankacılık sektörü enflasyondan zarar gören kesimlerden biridir. İşleri para olduğundan, her yıl yüzde 60-70 değer yitiren bir para üzerinden ticaret yapmak kolay değildir. Enflasyon inerken de, en çok zarar görecek kesim yine bankacılık sektörü olacaktır. Kár marjları negatif olabilecek, kár edilen alanlar yok olacak, likidite sıkışacak ve müşteri portföylerinin sağlığı bozulacaktır.

Enflasyon gerçekten düşmeye başladığında bankalar daha fazla sermaye ihtiyacı içine girerler. Zararlar ancak daha fazla sermaye ile finanse edilebilir. Bu gerçeği göz ardı eden ülkelerde bankacılık sektörü özelleştirilmeden önce devletleştirilmiştir.

TARIM

Toplumu enflasyondan korumak amacıyla icat edilmiş olan sübvansiyonlar istikrar için azaltılacaktır. Bunların başında da tarıma verilen sübvansiyonlar gelmektedir. Devlet üreticileri fiyat yoluyla desteklemeyecektir.

Tarımda fiyatlar dünya fiyatları seviyesine inecek. Sübvansiyonlar azalacak ve daha rasyonel bir temele oturacaklar. Tarımda sübvansiyonun önemi değil, verimlilik artışlarının önemi gündeme gelecek.

Bütün bunlar olurken, aksi söylense de, tarımdan ekmek yiyenlerin durumu en azından işin başında enflasyonlu ortamdakinden daha kötü olabilecektir.

DEVLET MALİYESİ

Enflasyon inerken birçok kesimin durumu bozulurken devlet maliyesinin durumu düzelecektir. Çünkü, enflasyonun olması devlet maliyesinin bozukluğundan geliyordu. Kamu sektörünün iki yakası bir araya gelmeye başladığında enflasyon düşecektir. Devlet harcamalarını kıstıkça, harcamalardan pay alan kesimlerin durumu bozulacaktır.

Aynı konu maaş ve ücretler için de geçerlidir. Reel ücretler enflasyonla birlikte düşecektir. Yüksek reel ücretler ancak bozuk kamu maliyesi ile sürdürülebiliyordu.

Bütün bu olumsuzluklar istikrar programlarının yarı yolda terk edilmesine de yol açabiliyor. Enflasyonu yeniden yükseltmek siyasetçilere çözümmüş gibi görünebiliyor.

Başımıza gelecekleri bilelim. Bildiklerimiz bizleri istikrar programından taviz vermeye itmesin. Çünkü, enflasyonla yaşamak da çok uzun süre mümkün olamıyor.

Yazarın Tüm Yazıları