Ercan Kumcu: Deprem bahane

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

Geçen yıl yapılamayanı yaptık, vergi reformu yaptık diye övündük. Bu yıl, vergi reformuyla getirilen yeniliklerin hepsini geriye çevirdik. Vergi reformundan geriye bir tek şey kaldı. Vergi oranları düşürüldü.

Doğal olarak, vergi gelirleri düştü ve düşmeye devam edecek. Hükümet kara kara düşünmeye başlamıştı. Bir tarafta IMF baskısı, diğer tarafta iktisadi gerçekler hükümeti sıkıştırmıştı. İşte, tam bu sırada, deprem iyi bir bahane yarattı. Depremi bahane ederek vergisini zaten verenlerden daha fazla vergi almaya karar verdik.

Toplanması hedeflenen vergi yalnızca bir katrilyon lira civarında. Vergi reformu(!) yoluyla kaybedilen ve kaybedilecek vergi gelirlerine göre oldukça düşük bir rakam.

Yeni vergiler, faydası olmayan, ama zararı çok olacak bir uygulama. Görülecek ki, ‘‘Bir Tuğla da Siz Koyun’’ kampanyası yoluyla toplanacak para buna yakın olacak.

İktisadi politikalar belli bir görüş açısından tasarlanıp uygulanmayınca politikaların kendileri de, uygulamaları da çelişkilerle dolu oluyor. Bir taraftan yapmaya çalışırken diğer taraftan yıkıyoruz.

ÇELİŞKİ ÖRNEKLERİ

Örneğin, daha iki ay önce otomotiv sektörünü içine düştüğü durumdan kurtaralım diye vergi avantajları sağladık. Şimdi, deprem oldu diye otomobil sahiplerinden daha fazla vergi almaya çalışıyoruz.

Örneğin, mevduat ve repodan elde edilen faiz gelirlerini beyanname kapsamından çıkardık. Devletin kaybettiği vergi gelirinin şimdiki değeri 10 puandan fazla iken, stopajı repoda 6 puan, mevduatta ise 1 puan artırdık.

Örneğin, iletişimi hálá lüks bir tüketim kalemi olarak görüyoruz. Ek gelir elde etmek istediğimizde cep telefonu sahiplerinden daha fazla vergi almaya kalkışıyoruz. Onu da beceremeyip baskılar sonucunda, bu vergiyi de yumuşatıyoruz.

Örneğin, vergi toplamanın esaslarından birini, gelir elde edilmeden vergi yükümlülüğünün bilinmesi ilkesini hep unutuyoruz. Gelir elde edildikten sonra vergi oranlarını değiştirerek daha fazla vergi toplamaya çalışıyoruz. Deprem vergisi de, bankalarımızın sızlandıkları 279. Madde vergisi de bu çeşit uygulamalar.

DEPREMİN MALİYETİ

Belli bir dünya görüşümüz, iktisadi bakış açımız olmadan iktisadi politikaları gelişigüzel tasarlayıp uyguluyoruz. Doğal olarak, sağ el sol elin ne yaptığından habersiz. Bir sonra yapılan, bir önce yapılanı ya yıkıyor ya da bozuyor.

Devlet henüz depremin yaklaşık maliyetini dahi resmen açıklamadı. Ortalık boş olunca, ağzı olan konuşuyor. Kimi 20 milyar dolar derken, depremin maliyetinin 50 milyar dolara vardığını savunanlar bile var.

Amerikalı yetkililer depremin maliyetinin 4-7 milyar dolar olduğunu sanıyorlar. İBCA, maliyetin 5-10 milyar dolar arasında kalacağını tahmin ediyor. Devletimiz ise depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısını dahi doğru açıklayamıyor.

Depremin maliyetini yüksek göstererek bir yere varamayız. Bu yanlışı Körfez krizi sonrasında yaptık. Sonuçları iyi olmadı.



Yazarın Tüm Yazıları