Ercan Kumcu: Artçı sarsıntılar

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

Vergi depremi herkesi şaşırttı. Depremle yaşamayı öğrenmeye çalışan bir millet olarak iktisadi depremlerle de yaşamayı öğreneceğiz.

İktisadi depremlerden sonra artçı sarsıntılar da olacaktır. Bazen artçı sarsıntılar asıl depremden de daha kuvvetli olabilecektir.

Neyse ki, iktisadi depremleri tahmin etmek daha kolay oluyor. Örneğin, vergi depremi olabileceğini 12 Ağustos günkü Hürriyet'te yazmışım. Demişim ki, ‘‘... 2000 yılının başında devlet faiz gelirlerinden bir kerelik vergi alıyor. Alınacak verginin tutarı da milli gelirimizin yüzde 1.75'ine eşit. Bugünkü değerlerle, devletin 2000 yılında 1.5 katrilyon lira gelir elde etmesi düşünülüyor.’’

Aynı yazının ortalarına doğru devletin böyle bir uygulamaya girip girmeyeceği konusunda tereddüt belirtmişim. Demişim ki, ‘‘Devletin yasalara ve hakkaniyete fazla uymayan böyle bir uygulamaya girip girmeyeceğini elbette bilemeyiz. Fakat, düşündüğümüz istikrarın kolay kolay gelmeyeceği de bu çeşit senaryolarda açık bir şekilde ortaya çıkıyor.’’

BANKACILIK

Birinci sarsıntıyı tahmin etmiştik, fakat olacağına fazla ihtimal vermemiştik. Artçı sarsıntıları tahmin etmek ise daha kolay. Önemli artçı sarsıntılardan biri bankacılık sektöründe olacak.

Arkadaşımız Bilal Çetin Radikal Gazetesi'nde konuyu gayet güzel anlatmış. Yeni çıkan Bankalar Kanunu'nda IMF'nin istediği doğrultuda değişiklikler yapılacak. Belki de, bu değişikliklerin yapıldığı gece bazı bankalar kapatılacak, bazıları Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesine alınacak, bazıları da bünyesi daha sağlam bankalarla birleştirilecek.

Bu operasyondan sonra şu anda tasarruf mevduatı üzerindeki yüzde 100 olan devlet garantisi 25 bin dolar karşılığı Türk Lirası ile sınırlandırılacak.

Bankalarımız vergi depremi ile zaten sarsılıyorlar. Belki de, vergi depremi nedeniyle bankacılık operasyonuna konu olacak banka sayısı artacak. Operasyondan sonra çıkabilecek sistem riskleri ise başka bankaları da arkasından getirebilecektir.

YENİ VERGİLER

Artçı sarsıntılar bunlarla da bitmeyecek. Yapılan hesaplara göre 2000 yılı vergi gelirleri hedefini tutturabilmek için deprem ve faiz vergileri de yetmiyor. Repo ve mevduat üzerinden alınan stopajlar da artırıldı. Geriye dönük vergi toplayacak alan kalmadığından şimdi de ileriye dönük vergiler gündeme gelecek.

Geçen yıl vergi reformu adı altında düşürülen vergi oranları (gelir ve kurumlar) artırılabilir. Birçok alanda Katma Değer Vergisi artırılacak. Akaryakıt üzerinden alınan vergiler artırılıp yeni vergiler konabilir.

Büyük bir olasılıkla bunlar da yetmeyecektir. Yılın ortasına doğru faize bir vergi daha gelebilir. Bu kez hem geriye doğru hem de ileriye doğru devlet iç borçlanma senetleri vergilendirilebilir.

Beklenen artçı sarsıntılar arasında bir devalüasyon olasılığını da unutmayalım.

Bütün bunlardan sonra enflasyon geçici olarak yüzde 40'lara iner ama ekonomi de üçte bir oranında küçülür. İşte, asıl deprem o zaman olur.



Yazarın Tüm Yazıları