Entelköy Efeköy’e Karşı (mı?)

YÜKSEL AKSU’nun Entelköy Efeköy’e Karşı filmini seyrettim.

Güldüren, düşündüren, geleneksel yaşam biçimimizi gümüş ekrana getiren bir çalışma.

Oyun konusunda, geleneksel seyirlik oyunlardan, Karagöz-Hacivat diyaloglarından yararlanıp onu günümüz yorumu içinde eritmesini bilen bir film.

Entelköy’de yaşayanlar da Efeköy’ün yerli ahalisi de gülünç öğeleri, çok doğal bir yaratıcılık içinde veriyorlar.

Üstelik içten içe köy/kent karşılaştırmasından yola çıkıp, bütün bu ilişkileri bir askeri darbe platformuna oturtması da ayrıca benim hoşuma gitti.

Profesyonel olmayan oyuncuları, Mehmet Ali Alabora gibi bilgili, donanımlı bir profesyonelin eğitmesi, sanırım köy ahalisini birer oyuncu katına yükseltmiş.

İnsanlar, özellikle sanatçılar, yaşadıkları yeri, oranın insanını iyi tanıyorlar, bunun sonucunda da iyi tanıtıyorlar.

Zaman zaman şive tartışmaları yapılırdı eskiden.

Başarıyla ve tüm doğallığıyla yansıtılmış Ege şivesi beni rahatsız etmedi, yerel bir dilin sevimliliği yakışmış da.

‘Aşırı’ diye adlandırdıkları, özellikle 12 Eylül darbesinden sonra inzivaya çekilen aydınların bir örneği.

* * *

EPİZOD aralarında çalınan, söylenen müzik, çok iyi bir bağlantıyı sağlıyor.

Doğrusu sözleri de müziği de, bu işi bilenlerin elinden çıktığını gösteriyor.

Yüksel Aksu ile Açık Şehir programında Semih Gümüş ile yaptığımız konuşmada, çalışmasının ardındaki birikimi öğrendik, yaptığının ne olduğunun bilincinde olduğunu gördük.

Karagöz ile Hacivat’tan Bertolt Brecht’e uzayan çizginin her aşamasında sinema düşündüğüne tanık olduk.

Filmin sonunu ben beğendim, yönetmenin de Hakan Gence ile röportajında söylediğine katılıyorum:

“Asıl anlatmak istediğim hep birlikte bir hayat kurabileceğimiz...”

Termik santral sorunu elbette önemli, köye gelen entellerin mücadelesi iyi veriliyor. Ama Yüksel Aksu, bunu ders verir gibi yapmadığından, bir bildiri soğukluğuna dönüştürmeden perdeye getirdiğinden bence daha etkili oluyor.

Banu Bozdemir’in bir sorusuna verdiği karşılık da gerçekçi bir saptama:

“Türkler abartılı yaşayan bir toplum. Gürültü, infial toplumu. Filmde infialli ve coşkun yerler var”.

Muğlalı yönetmen Muğlalıları oynattığı için de ilgi çekici bir özellik.

Entelköy Efeköy’e Karşı’da oynayan iki kişiyi de tanıyorum.

Biri Claudia Roth diğeri de Yüksel Yalova.

‘Aşırı’, bir meczup muamelesi görüyor, ta ki Bakan (Yüksel Yalova) gelip onun değerini belirtinceye kadar.

* * *

HAFTA SONU için seçeneklerden biri.

Sadece gülmeyeceksiniz, bu filmde tarafsınız! Ya Entelköy’de yaşıyorsunuz ya da Efeköy’de.

Hangisi daha doğal, hangisi daha içten bir karar vermelisiniz seyrettikten sonra.
Yazarın Tüm Yazıları