Enis Berberoğlu: Radikal olmanın bedeli

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Siyasette radikal söylem manevra alanını daraltır...

Siyasi iktidara soyunanlar en ağır eleştiriyi göze almalıdır. ‘‘Delikanlı siyaset’’ ipleri sadece kopartmakla kalmaz rakibinin eline teslim eder... Tıpkı MHP'nin başına geldiği gibi...

Bülent Ecevit ince bir manevrayla MHP ile hükümet kurmaktan kaçınıp muhalefete doğru dümen kırdı... İktidar sorumluluğu MHP'ye kaldı...

* * *

Sanırız 18 Nisan seçim sonuçları en çok DSP'de sıkıntı yarattı... MHP ile hükümet kurmak fikri geçmiş kavgalı günlerin vicdan muhasebesine sığmadı... MHP'den yükselen ‘‘Değişmedik’’ sesleri, bariz kadrolaşma hevesi ve türban ikilemi zor pazarlığın habercisi oldu...

DSP, önümüzdeki dönemde MHP'siz bir iktidarın siyaseten mümkün olmadığının bilincindeydi. Ama ortak hükümet kader değildi.

MHP'nin radikal hazımsızlığı DSP'ye aradığı kozu verdi...

Bu partinin kurmayları önce kendilerini eleştiren gazetecilere sert tepki gösterdi... Ardından Rahşan Ecevit'in demeciyle tahrik olup, hükümet için ‘‘özür koşulu’’ koydu...

Böylece DSP'nin istediği oldu.

* * *

MHP'nin sokaktan yönetime taşıdığı radikal üslup sadece DSP ile hükümet pazarlığının kesilmesine yol açacak olsa, ‘‘siyasetin cilvesi’’ diye geçiştirilebilir... Oysa MHP lideri bu ülkenin en muhtemel başbakan adayıdır... Dün de öyleydi, bugün itibariyle bu ihtimal daha da güçlendi...

MHP lideri Devlet Bahçeli DSP karşısında sergilediği radikal söylemi acaba her aşamada ve her mevzide yineleme şansına sahip mi?

Örneğin MGK'da üniversitede türbanı savunurken... Veya Washington ziyareti sırasında ABD Başkanı Clinton'dan Kıbrıs ve insan hakları baskısı gördüğünde... Diyelim ki yerli ve yabancı basında eleştiri dozu yükseldiğinde... İpleri mi koparacak, yoksa seçmenin hakkını mı arayacak...

Devlet adamını parti liderinden ayıran soru bu kadar basittir.

Ve belki de Bülent Ecevit'in Bahçeli'ye hatırlatmak istediği ‘‘radikalliğin bedelidir’’... Ne dersiniz, bu sınavı aşarsa DSP-MHP ortaklığı daha sağlıklı bir temele oturmaz mı?

DSP ve MHP neden oy aldı?

DANİMARKALI bir anne ve Türk babadan doğma M.E. (izin almadığımız için açık ismini yazmıyoruz) yeni siyasetin temelini uzun uzun anlatmış. Sadece DSP ve MHP ile ilgili bölümünü aktarıyoruz:

‘‘DSP ve MHP sürekli beraberliği savundu. Ayrılıkçılığa tepki gösterdi. Devlet Bahçeli her gittiği yerde ‘Sünni-Alevi, Kürt-Türk, laik-dindar ayrımcılığına karşıyız' demedi mi? Benim kuşağım işte buna, bu birlikteliğe sahip çıkanlara oy verdi. Umarım MHP gerçekten olgun hareket ederek, şiddete ve aşırı Türk milliyetçiliğine prim vermeyerek örnek bir davranış sergiler... Unutmayın benim kuşağım rahmetli Adile Naşit'in sunduğu ‘Uykudan önce' programını sizin kuşağınızın attığı mermi sesleri altında seyretti. Bu olayların izleri yeni yeni ortaya çıkıyor... İleride daha pek çok örneğini göreceksiniz, sakın şaşırmayın.’’



Yazarın Tüm Yazıları