Enis Berberoğlu: Önce bazı sorular ve yanıtları...

Enis BERBEROĞLU

Soru: Kısa süre önce hapishaneden kaçan ve Marmaris'ten Yunanistan'a geçmeye çalışan organize suç çetesi lideri Yakup Süt'ü polis eliyle koymuş gibi nasıl buldu?

Yanıt: Telefon izleme sistemi sayesinde... İstanbul polisi Yakup Süt'ün birkaç akrabası ve arkadaşının telefonlarını izlemeye aldı, kaçak suçluyu yakaladı.

Soru: Telefon dinleme ve izleme hizmetlerinin tekelden -ve muhtemelen Başbakanlık'tan- yürütülmesine ilişkin yasa tasarısının gerekçesi nedir?

Yanıt: Bu tasarı sanıldığı gibi yasadışı telefon dinleme olaylarına kamuoyu tepkisi yüzünden değil teknik nedenlerle gündeme geldi. Devletin istihbaratla ilgili birimleri, kendi ifadelerine göre, ‘‘ayrı çanak antenlerle TV izleyen apartman komşuları gibiler’’. Bu tasarıyla ortak anten kullanımına geçecekler. Dinleme ve izleme kararları tek merciden çıkacak. Bu sayede işlemler hızlanacak, daha etkin hale gelecek.

* * *

Başbakanlık'tan Genelkurmay Başkanlığı'na kadar uzanan yelpazede telefon dinleme suçlamasının muhatabı olan Ankara polisinin savunması ilginç...

Deniliyor ki: ‘‘Ankara polisi bu telefonları özellikle takibe almadı, şüpheli kişileri izlerken rastladı.’’

Aslında ima edilen, ‘‘Yeşil, Özal Baysal veya Yeşim Kuzey gibi karanlık isimlerin bu muteber makamlarla ne irtibatı olabilir?’’ sorusudur...

Yeşil'in MİT'le, Özal Baysal'ın Çankaya Köşkü ile ilişkisi (bu köşe dahil) medyada aylarca tefrika edildi. Gelin biz daha az tanınan üçüncü ismi, Yeşim Kuzey'i tartışalım.

Ankara polisi kaynaklı haberlerde, öldürülen kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal'ın kuryesi olarak takdim edilen Yeşim Kuzey'in telefonlarının izlendiği açıklandı. Ardından Kuzey'in temasta bulunduğu bazı politikacı ve bürokratların isimleri sıralandı...

Zaten bir kişinin telefonu neden dinlenir, izlenir...

Eylemleri ve irtibatlarını takip için öyle değil mi...

Peki ya o kişinin irtibatları açık ve resmiyse, hatta bildiklerini gelip gönüllü olarak anlatıyorsa, telefon izlemenin-dinlemenin álemi ne?

* * *

Evet, bir zamanlar Kumarhaneler Kralı'na en yakın isimler arasında sayılan Yeşim Kuzey'den söz ediyoruz.

Ankara'da herkesin bildiği bir sır var: Yeşim Kuzey bugün Topal'ın trilyonluk vergi kaçakçılığı davasında bir numaralı kaynak ve tanıktır.

Yeşim Kuzey, Susurluk konusunda bilgi vermek üzere dönemin başbakanı Mesut Yılmaz'la görüştü. Ayrıca Susurluk Raporu'nu yazan Kutlu Savaş, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu, Emniyet Genel Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile sürekli temastaydı. Ve sıkı durun; Kuzey'i Ankara ziyaretleri sırasında tabii ki Ankara polisi koruyordu.

Şimdi, tekrar başa dönersek...

Sizce Yeşim Kuzey'in telefonlarını izleyen polisin merak ettiği ne olabilirdi? Başbakan'a anlatılanlar mı, Teftiş Kurulu'na itiraflar mı, polis meslektaşlarının öğrendikleri mi...

* * *

‘‘Sinek küçüktür ama mide bulandırır’’ misali, sizlere bu köşede 11 Şubat 1999 tarihinde çıkan bir yazıyı hatırlatmak istiyoruz...

Bu satırların yazarına gelen isimsiz bir ihbarda, Yeşim Kuzey'in 1998 kasım ayındaki cep telefonu dökümüyle ilgili bazı bilgiler vardı...

Yeşim Kuzey'in aradığı numaralardan birisi çok ilginçti.

Çünkü Kuzey'in ilişkide bulunduğu üst düzey bir emniyet görevlisine aitti. Demek ki bize bu telefon numarasını yayınlatarak, Kuzey'e ‘‘Polisle irtibatın ortaya çıktı’’ mesajı verilmek istenildi.

Hediyeli soru: Muhbir korkup susarsa kim kazanır?

Son yanıt: Mafya ve çeteler.