Enis Berberoğlu: Kriz ve Öteki Türkiye

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

BU köşeyi takip edenler geçen aylarda Serdar Turgut tarafından ortaya atılan ‘‘Öteki Türkiye’’ kavramı nedeniyle patlak veren tartışmalara katılmadığımızın herhalde farkındadır... Gerekçemiz, Serdar'ın gelir dağılımı adaletsizliğini tarif için kullandığı bu kavramın istikrar programına karşı muhalefete malzeme edilmesi endişesiydi...

Çünkü IMF destekli ekonomik program da gelir dağılımını hemen düzeltmese bile en azından daha da bozulmasını önlemeye dönük;

Enflasyonla mücadele

Faizlerde indirim

Döviz kurunda çıpa hedefleri mevcuttu.

Nitekim ilk 12 ayda enflasyonda umulan düzeyde olmasa bile ciddi düşüş yaşandı... Önceden ilan edilen döviz kuru hedeflerine aynen uyuldu... Bütçedeki faiz ödemelerinden 16 milyar dolar tasarruf sağlandı...

* * *

Ne var ki 6 Aralık kararları ile kontrol altına alınmaya uğraşılan son mali krizde bu tablo değişti... Faizler 1994 krizini anımsatan çılgın düzeye fırladı, devalüasyon korkusu piyasayı sardı.

Ama daha da önemlisi programa imanın kimyası bozuldu...

En azından bankalar parasal zembereğin boşaldığı zaman başlarına geleceği yaşayarak, ödeyerek ve Demirbank'ın batışını izleyerek anladılar... İlla ekonomik olması gerekmeyen bir nedenle (örneğin siyasi kriz, sıcak çatışma ihtimali gibi) ekonomiden döviz çıkışı yaşanırsa likidite sıkıntısı/ faiz artışı/ kur baskısı sürecinin yeniden tetikleneceğinin dileriz farkındadırlar...

Hal böyle iken gelir dağılımı açısından geçen yıl bizi umutlandıran göstergelere dönersek;

Geçen yıl borç faizi ortalamasını yüzde 30'lara gerileten Hazine'nin 2001 yılında hedeflediği gibi yüzde 23 ortalama ile borçlanması pek mümkün görünmüyor.

Piyasalar 1 Temmuz'da başlayacak kur bandı uygulamasının ilk sonuçlarını merakla bekliyor...

Faiz ve kurda öngörülmeyen artışın yaratacağı enflasyonist baskı kamu harcamalarında kısıntı/ek gelir arayışı ile telafiye çalışılıyor...

Bu üç vektör eşanlı çalışınca gelecek yılın ilk aylarında ekonomide yaprak kımıldamasını beklemek fazla iyimserlik olacaktır...

Özetle son krizin ardından;

Öteki Türkiye'nin işi ve aşı tehlikeye girdi,

Ücretin faize yenik düşmesi ihtimali güçlendi,

Avrupa'ya yakışan enflasyon yolundaki engeller arttı.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Demirbank'ın batması veya kibar tabiriyle ödeme güçlüğü içine düşmesinde bugünkü hükümetin de büyük payı olduğunu söylemek istiyorum.

Enflasyon yüzde 25'e düşecek diye binbir garanti verip, bankaları düşük faizlerle tüketici kredisi vermeye teşvik eden ve enflasyonu düşüremeyince zarar etmelerine neden olan bu hükümet değil mi? Gene enflasyon düşecek diye bankalara yüzde 37 faizli hazine káğıtlarını satan, enflasyonu düşüremeyince zarar etmelerine neden olan bu hükümet değil mi?

Hazine bonolarının faizlerini böylesine düşürünce bankalar da faizleri düşürdüler ve benim gibi birçok kimse negatif faize geçilince paramızı bankalar yiyeceğine bari biz yiyelim dedi ve paralarını çekerek tüketime yatırdılar.’’

(Nurettin Kızılkılıç)

Yazarın Tüm Yazıları