Enis Berberoğlu: Kaçakçıya af mükellefe yük

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

SKK prim ödemelerini ‘‘vergi’’ kaleminden saymayı Ankara'daki gazetecilik günlerimizde Maliye bürokratlarından öğrendik... Üstatlar, ‘‘Türkiye'de vergi yükü çok düşük’’ diye eleştirenleri parmak hesabıyla azarlardı:

- Milli gelirin yüzde 19-20'sini vergi diye topluyoruz, bu bir... Üstüne yüzde 13-14 sosyal güvenlik kesintisini ekleyin, bu da iki... Diğer kesintilerle birlikte Türkiye'de milli gelirin yüzde 35-40'ı devlete gidiyor... OECD ortalamasının gerisinde değiliz...

Açıkçası elmayla armutların nasıl olup da toplandığına o zaman akıl erdiremedik. Ama milliyetçi Anasol hükümeti bu hesabın doğruluğunu kanıtladı. Baksanıza bir yandan kaçakçıya vergi affı ilan ediyor. Diğer yandan vatandaşın SSK vergisini yükselterek açığını kapatıyor...

* * *

Hatırlayın 30 Eylül 1998, yani Mali Milat, yani Ak Çarşamba'nın üstünden daha bir yıl bile geçmedi... Hani bando mızıkayla kayıt dışı ekonomiye cihat ilan etmiştik ya, işte o günden söz ediyoruz...

Devleti ciddiye alma gafletinde bulunanlar, dövizlerini, yastık altındaki liralarını kapıp bankaya koştu, beyan etti. Şirketler kayıt dışında tuttukları fonlarını sermaye artışında kullandı...

25 milyar dolar kayda geçti diye milletçe sevindik. Ama galiba erken davrandık... Çünkü ekonomiyi kayıt altına alma çabalarına karşı çatlak sesler sadece piyasadan değil Çankaya'nın tepesinden de geldi...

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ‘‘Herkesin parası kara para mı? Cebinde üç kuruşu olan adamın parası kara para mı?’’ diye sordu... (Birilerinin Cumhurbaşkanı'na kayıt dışı para ile kara para farkını anlatması gerekiyor. Ama ‘‘Artık yaşı geçti boş verin’’ derseniz onu da anlarız.)

Dahası, ‘‘Nereden buldun?’’ sorusunu abes bulan Demirel, ‘‘Bir iddia varsa o iddiayı ispatlamak iddia sahibine aittir. Vatandaşa diyorsun ki ‘namuslu olduğunu ispatla.' Onun namuslu olmadığını sen ispatla’’ dedi.

İşte size hukuk abidesi bir tespit daha!

Sanki adama milyon dolarlık yatını, katını aldığı paranın vergisini ödeyip ödemediğini sormak, üniversiteli gence cop sokmak kadar acıtacak...

* * *

Mali Milat’tan vazgeçildiğine göre artık anlaşıldı ki, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, kümese girmemekte direnen yaban kazlarının peşini bıraktı... Kümesteki tavukları fazla mesaiye zorlayacak.

Peki geçen yıl beyanda bulunanlara ayıp değil mi? Demek ki değilmiş...

Komşusu gün farkıyla erken emekli olurken yıllarca çalışacaklara ayıp değil mi... Demek ki değilmiş...

Bugünlerde yine herkes devleti kurtarmaya soyundu...

Naçizane tavsiyemiz devletin itibarıyla oynamasınlar yeter... Devlet, ‘‘Mali Milat’’ derse geri dönmez, çalışanına söz verdi mi tutar.

Gücünü sadece haraç toplamakta kullanan topluluğa devlet değil kabile denilir.



Yazarın Tüm Yazıları