Paylaş
Bildiğiniz gibi, zaman zaman, bana gönderilmiş olan e-postalara da yer veriyorum bu sütunlarda. Bugün de Sayın Şükran Kuzey’in mesajını paylaşmak istiyorum sizlerle. Bakın neler söylüyor Şükran Hanım:
“
Ben Adalet Sarayı’na hiç gitmedim. Ancak, araştırmalarımdan, Avrupa’nın en büyük adalet binası olarak yapıldığını biliyorum. Anladığım kadarı ile her türlü lükse sahip bu bina. Ama görünen o ki, nedense, hiç de lüks olmayan bir rampa düşünülmemiş. Ayrıca, Sayın Şükran Kuzey’in mesajından da anlaşıldığı gibi, rampa gereksinimi yalnızca engellilere özel bir gereksinim değil. Elinde yükü olanlar, yaşlılar, geçici sakatlıklar yaşayanlar için de gerekli rampalı girişler.
Aslında, devlet dairelerinin çoğu engelliler için ulaşılabilir değil bizim ülkemizde. Önceki yazılarımdan birinde Kadıköy Nüfus Müdürlüğü binasını anlatmıştım sizlere. Hem girişi, hem de iç kısmı bol merdivenli olan bu binada engelli bir vatandaşın işlem yapma ihtimali hiç yok. Noterden vekâlet çıkarmak ise oldukça masraflı bir iş; herkesin gücü buna yetmez.
01.07.2005 tarihinde kabul edilen 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi yerel yönetimlere ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına çok açık yükümlülükler getirmektedir. Bu maddede “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.” hükmü yer almaktadır. Yedi yıllık süre ise Temmuz 2012’de sona eriyor. Yani geriye yalnızca sekiz ay kaldı. Ben bu konuda atılmış somut adımlar göremiyorum, ne yazık ki. Buradan, tüm engelliler adına, tüm yetkililere sesleniyorum: “Lütfen, bizlerin yaşamını büyük ölçüde kolaylaştıracak olan Ulaşılabilirlik Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi için harekete geçin. Artık daha fazla beklemek istemiyoruz.”
Ben hem bir birey hem de bir yazar olarak, elimden gelen her türlü katkıyı vermeye hazırım.
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş