Enflasyon her kesime anlatılmalı

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz ve Yardımcısı Bülent Ecevit'in önceki gün, Hükümetin 100. günü nedeniyle yaptıkları basın toplantısının ağırlığı ekonomide idi.

Hükümetin ekonomik icraatlarını ve planladığı tedbirleri Yılmaz anlattı ve ısrarla ‘‘kararlıyız’’ mesajını vermeye çalıştı.

Başbakan bu mesajı son dönemde sürekli vermeye çalışıyor. YPK toplantılarında, bütçenin Bakanlar Kuruluna sunuşunda ve IMF'le yaptığı görüşmede, Yılmaz, sürekli bu vurguya özen gösterdi.

Yılmaz, popülist kararlardan kaçınılacağının, gerekli önlemlerin hepsinin alınacağının, ‘‘başka çarelerinin olmadığının’’ altını çizerken, gördüğümüz kadarıyla bakanlarını hala aynı noktaya getirebilmiş değil.

Yalım Erez dışındaki yatırımcı bakanlar, sürekli olarak yeni yatırımları programa koydurma, programdaki yatırımlara daha fazla para almanın peşinde.

Sadece yatırımcı bakanlar da değil, birçok bakan ve milletvekili de yöre ve yandaşları için ‘‘Nasıl daha fazla para koparırız’’ın peşindeler. ..

Yılmaz'ın bütçenin Bakanlar Kurulu'na sunuşunda vurguladığı, ‘‘Kişisel başarı yok, Hükümetin başarısı var’’ sözlerinin yerini bulmadığı görülüyor.

Bakanların şaka yollu, kendi aralarında yaptıkları sohbetleri bir dinleseniz, bu mantık geçerli olduğu sürece, bırakın enflasyonla mücadeleyi Türkiye'nin hiç yol alamayacağını çok iyi görürsünüz.

Başbakanın her yerde ‘‘bu kararları uygulamaya mecburuz’’mesajı vermesi çok olumlu bir davranış. Bu davranış bürokrasiye moral veriyor.

Ancak bazı bakanların, Başbakanın sözlerini hiç anlamadıklarını gösteren tutumları da bürokrasinin motivasyonunu bozmaya devam ediyor.

Bu nedenle herşeyden önce bakan ve milletvekillerinin eğitimi şart.

Bunun da ötesinde, bizce ‘‘enflasyonla mücadele’’ konusunda toplumun bütün kesimlerini kapsayan, iyi planlanmış bir halkla ilişkiler kampanyasına ihtiyaç var.

CHP'NİN TAVRI

Böyle bir halkla ilişkiler kampanyası için özel sektöre de ihtiyaç yok. Kamuda bu işi organize edecek yetenekli uzmanlar var. Yeter ki Hükümet buna karar versin ve bütün birimlerden yetenekli bir ekip kurulsun.

Bu kampanya ile milletvekillerinin bahane olarak gösterdikleri, ‘‘taban öyle istiyor’’ gerekçeleri de ellerinden alınabilir.

Bütün kesimlere enflasyonun ne olduğunu, nasıl gelir dağılımını bozduğu, nasıl insanları yoksullaştırdığı, enflasyon düşürüldüğü zaman ne olacağı, günlük hayattan örneklerle açıklanmalı. Başka çare gözükmüyor...

Bu arada milletvekilleri ve bakanlar hiç çekinmeden ‘‘Bize gelen talepleri Maliye Bakanı'na gönderiyoruz’’ diyebiliyorlar. Yani bütün sorumluluk Maliye Bakanı Zekeriye Temizel'in üstüne, bilerek atılıyor.

Temizel'e konuyu sorduğumuzda bunun doğru olduğunu, herkesin topu kendisine atıp, baskı yaratmaya çalıştığını öğreniyoruz.

Ancak Temizel, hiç de bu baskılardan yılacak gibi gözükmüyor. Son derece kararlı; ‘‘Bu işi yapmak zorundayız, başka çare yok’’ diyor.

Sadece iktidar partisi milletvekilleri değil bizce programın önündeki en büyük engellerden birini de CHP oluşturuyor. CHP liderinin popülist söylemlerini gördükçe, Türkiye'deki sosyal demokrat hareketin, maalesef, neden yol alamadığı da açıkça görülüyor.

‘‘Ancak sosyal demokrat politikalar enflasyonu önler’’ gibi içi tümüyle boş sloganlar söyleyip, bu programın neresini beğenmediğine, karşılığında ne getirdiğine hiç değinmemesi de ‘‘popülizm batağı’’nın bir kanıtı.

Başbakan ve bu konuyla ilgili ekibin işi çok zor...

Ama sağlam durmak zorundalar, gerçekten başka çare yok...

Yazarın Tüm Yazıları