En küçükleri 4 yaşında

Bir cumartesi sabahı İstanbul’un Silivrikapı semtindeki Buz Sporları Kompleksi’ndeyiz. Sabahın erken saatlerinde her yaş grubundan buz patenciler tesisin içinde koşuştururken olimpik buz pistinde ayrı bir hareketlilik var. Buz pistinin soyunma odasında 20 çocuk ve genç antrenman hazırlığı yapıyor. Çünkü Antrenör Deniz İnce’nin geçen yıl kurduğu Türkiye Buz Hokeyi Akademisi’nde (TBHA) antrenman vakti.
TBHA, halen İstanbul’daki tek buz hokeyi kursu. Üstelik olimpik ölçülere sahip bir pistte çalışma imkanı sunuyor. Ve de akademinin kapıları 4-17 yaş arası tüm çocuk ve gençlere açık. TBHA aslında hafta boyunca açık. Ancak, akademinin öğrencileri okuldaki dersleri ve ulaşım sorunu sebebiyle hafta içi salona gelmekte zorlanıyor. Bu nedenle cumartesi sabah 10-12 arasındaki antrenman çok önemli.
Bu cumartesi günü de soyunma odasında tam bir curcuna hakim. Bütün oyuncular pırıl pırıl yeni formaları paketlerinden çıkarıp giyme telaşında. Giysiler yerlere dağılmış. Kimine babası yardım ediyor, kimi kendi kendine tüm teçhizatı kuşanıyor: Forma, kask, eldivenler, bacak ve kol korumaları...
Ancak buz üstüne çıkınca hepsi çok daha rahat. Çok rahat kayıyorlar. Üstelik ağırlığı dört-beş kiloyu bulan teçhizat ve sopayla bunu yapmak daha da zor olduğu halde... Tüm oyuncular hazırlanınca buz üzerindeki ilk egzersizlerle antrenman başlıyor. İlk bir saat temel beceri idmanlarıyla geçiyor. İkinci saatteyse yaş gruplarına göre maç yapıyorlar.
Aileler de çocuklarının buz hokeyiyle uğraşmasından son derece memnun. Altuğ’un babası Murat Bostancı’ya göre buz üstündeki bu iki saatte çocuklar tüm enerjilerini harcıyor: “Hem düzenli spor yapıyor hem de daha girişken bir karaktere bürünüyorlar. Sanılanın aksine bir tehlikesi de yok. Baksanıza kuşandıkları koruma ekipmanına!”

BUZA ÇIKTI, ASTIMDAN KURTULDU

Enis Kızıltoprak (8) bir yıldır buz hokeyi oynuyor. Babası Eren Kızıltoprak prematüre bir bebek olan Enis’in doğumundan itibaren astımdan mustarip olduğunu anlatıyor: “Enis sıkıntılı bir bebeklik geçirdi. Doktorlar tozdan etkilenmesin diye basketbol veya futbol oynamasını da yasaklamıştı. Ta ki bu akademiyi duyana kadar sporla tanışamadı.” Enis, buz hokeyine başladıktan sonra yavaş yavaş astımdan kurtulmuş. Daha girişken bir çocuk haline gelmesi de cabası. Babası Eren ve annesi Aslı Kızıltoprak onu desteklemek için taşınmayı bile göze alıyor. Sadece bünyesinde buz pisti olduğu için, Ispartakule’deki İstanbul Projesi’nden bir daire aldılar. Bu sayede Enis her boş vaktinde antrenman yapabilecek.

20 YILLIK OYUNCUNUN AKADEMİ RÜYASI

Deniz İnce (37) İstanbul’da lise yıllarında tanıştığı buz hokeyinde hızla ilerledi. Hatta mesleği haline getirdi. Evlilik sebebiyle yerleştiği ABD’nin Portland şehrinde yedi yıl hem oynadı hem de profesyonel takımlarda antrenörlük yaptı. Önceki yıl döndüğü İstanbul’da hayalindeki projeyi geliştirmek için kolları sıvadı. “Geçen yıl İstanbul Silivrikapı Buz Pisti’ni kiralayarak Türkiye Buz Hokeyi Akademisi’ni kurdum. Akademide 4-17 yaşta 30’dan fazla öğrenci var. Dersler hafta sonu ve hafta içi akşam günleri yapılıyor. Baktık ki çocuklar yetenekli, geçen yıl üç ayrı kategoride takım da kurduk, İstanbul şampiyonasına katıldık.” İnce, birkaç ay önce Doğa Okulları’yla da anlaşma imzaladı. Böylece pisti bulunan dört okulda buz hokeyi dersleri verecek. Bir yandan da buz üstünde hünerini sürdürüyor. 2011-12 Türkiye Buz Hokeyi Süper Ligi’nin ikinci yarısında İzmir Büyükşehir Belediyespor formasını giyecek.

1) Irmak Çelikyay (15) lise 1’inci sınıf öğrencisi. TBHA bünyesindeki az sayıdaki kız sporcudan. “Buz hokeyi oynayan ablama özenerek başladım. Çok az kişinin istediği bir pozisyonu seçtim. Bir yıldır kaleci olarak oynuyorum. Ancak bu sezon oyuncu azlığı sebebiyle kız takımımız yok. Ben yine de antrenmanlarda kalecilik yapıyorum.”
2) Deniz İnce’nin yeğeni Derin Zoralioğlu (4) akademinin en küçük öğrencilerinden. Dizlerine kadar sarkan forması, ellerinde kocaman kalan sopasıyla abilerinin arasında kayıyor.
3) Antrenmanlar sıkı geçiyor. Antrenör Deniz İnce, yedek bankının önündeki plastik cama oyun varyasyonlarını çizerek anlatıyor oyuncularına.
4) Haftalık antrenman bir maçla sona erecek. Maçın başlama vuruşunu Deniz İnce yapıyor. İki rakip oyuncunun arasına pakı atarak oyunu başlatıyor.
5) Babalar da çocuklarının buz hokeyi sevgisini çok yakından destekliyor, onları her hafta piste getirip maçları izliyor: Salih Karataş ve oğlu Oğuz, Murat Kurt ve oğlu Utku, Murat Bostancı ve oğlu Altuğ... Babaların tek şikayeti salon kirasının yüksekliği.
6) Yaklaşık 1000 liraya çorabından kaskına ve sopasına kadar bir oyuncunun tüm buz hokeyi malzemesini edinmek mümkün. Ancak, aynı malzemeyi 5 bin liraya da alabiyorsunuz.