En iyi yatırım ne?

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Bu aralar dünyanın neresine giderseniz gidin, her yatırım riskli gibi gözüküyor. Soru aynı:

‘‘Paramızı nereye koyalım?’’

Bu sorunun cevabı, yatırımcının kendisine kalmış. Ama, geçen haftayı uluslararası finansal piyasaların (genç) yıldızları ile geçirdim. Bakın onlar ne düşünüyordu.

Finans mesleğini seçmeye hazırlanan gençlerin yararlı bulacağı konulardan söz edeceğiz.

YENİ PROGRAMLAR

Finans teknikleri bir devrimden geçerken dünyanın önde gelen üniversiteleri de yeni finans programları koyuyor. Master veya doktora seviyesindeki bu programların bazıları teorik. Ama bir kısmı da pratik. Teori ile piyasalardaki uygulamaları bir araya getirme amacını güdüyor.

Bu aralar en gözde olanlar da bu programlar. Yeni enstrümanlar nasıl üretilir? Nasıl kullanılır? En iyi ‘‘hedge’’ nedir? Arbitraj nasıl yapılır? Ve daha başka birçok konu. En son teknikler ele alınıyor. Pratik bir açıdan.

Geçen haftayı işte bu programların önde gelenlerinden birisinde geçirdim. Her öğrencinin önünde bir Reuters. Bir yanda anlattıklarımı dinliyorlar, diğer yanda dünya piyasalarındaki çalkantıları izliyorlar.

Ders aralarında da konu dönüp dolaşıp aynı soruya geliyor:

Bu çalkantılı dünyada en iyi yatırım ne?

İnanmayacaksınız. Uluslararası piyasaların bu ‘‘parlak’’ çocukları aynı cevap üzerinde birleşiyorlardı.

TEK SEÇENEK

Piyasalar belirsiz ama en iyi yatırım belli. Aslında en kolay karar alınabilecek durumların birindeyiz. En iyi yatırım şu:

Volatiliteyi uzun vadeyle sat.

Bekle.

Evet, yanlış okumadınız. Görüşler volatiliteyi bugünkü fiyattan satıp, sonra da oturup bekleme konusunda birleşiyordu.

Birçok soru sorulacak:

En başta: Volatilite ne demek?

New York Borsası bir gün yüzde 5 yükselir, iki gün sonra yüzde 4 düşerse bunun adı yüksek volatilite. Yani fiyatların anormal hareketliliği...

En başarılı Amerikan şirketlerinin değeri bir günde neden yüzde 5 artsın, iki gün sonra da neden yüzde 4 düşsün? Hele hele ortada bu şirketlerin kârlılığını etkileyen bir olay yok iken?

BEKLE

Demek mesele psikolojik. Bir gün panik, diğer gün aşırı iyimserlik.

Bu ise geçmişe baktığınızda eninde sonunda yatışan bir durum.

Gençlere göre yapılması gereken, fiyatların yükselişine veya düşüşüne oynamak değil, volatilitenin azalmasına oynamak.

Düşünülen, hareketliliğin bu seviyede çok uzun süre devam etmeyeceği. Yani volatilitenin bir gün tarihsel ortalamasına geri döneceği...

O zaman da volatiliteyi şimdi satın...

...Bekleyin, düştüğünde geri alın. Aradaki farkı cebinize atın.

Gençler, ‘‘Riskli, ama değer’’ dediler.

SONUÇ

Güzel de, sorulacak:

Volatilite bir kâğıt değil ki? Nasıl satılır?

İşte orası ayrı. Ne yapılacağını bilmek kolay ama, bunun nasıl yapılacağını bilmek zor.

Söz konusu programlar da bunun için var.

(Profesyonellere teknik not: Volatilite satmak opsiyon satmakla aynı şey değil. Çünkü bildiğimiz opsiyon modellerinin en büyük özelliği volatilitenin sabit olarak kabul edilmesi. Volatilite satmakla ‘‘Gamma'da short giymek’’ farklı şeyler.)













Yazarın Tüm Yazıları