Emin Çölaşan: Meclis'te kapalı baş!

Emğin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Türkiye'de birileri son derece ilginç ve takıyyeci davranışlar içine giriyor. Bu şahıslar ne yaptıklarını, kime hizmet ettiklerini herhalde bilmiyor.

Fazilet'in Amerikalı Merwe olayını hep birlikte yaşadık ve ülkeyi nasıl gerdiğine tanık olduk. Merwe, bizim Hocaefendi tarafından 18 Nisan seçimleri öncesinde özellikle bulunmuş bir cevherdi. Meclis'e kafasında türbanla sokulacak ve böylece bir kale daha, türban açısından düşürülmüş olacaktı. Amerikalı bu konuda örnek oluşturacak, ondan sonra Meclis'e örtülü, hatta karaçarşaflı kadınlar sokulacaktı.

Fakat başta Ecevit olmak üzere DSP ve diğer bazı milletvekilleri bu oyunu bozdular. Amerikalı Merwe, Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Danıştay'da açtığı davanın ilk aşamasını da kaybetti. Milletvekilliği resmen düşmek üzere.

* * *

Bunların yararlanmaya kalkıştığı boşluk şu idi: İçtüzüğün 56. maddesinde erkek milletvekilleri için ‘‘ceketli kravatlı olmak’’, bayanlar için ‘‘tayyör giymek’’ zorunluluğu getirilmişti.

Bunlar işte bu kuralı sömürüyordu... ‘‘Efendim, Merwe tayyör giydi ve kurala uydu. İçtüzükte başı açık olur diye bir hüküm yok ki’’...

İyi ama içtüzükte ‘‘Milletvekilleri Meclis'e yalınayak, şortla, mayoyla, mini etekle, sarıkla, şapkayla, cüppeyle, peçeyle, tayyör üstü karaçarşafla giremez’’ diye hükümler de yoktu. Onların mantığına göre, Meclis'e bu giysilerle gelmek de serbestti!

Yani bütün amaçları Türkiye'yi germek, olay yaratmak ve bu yöntemle din tüccarlığı yapmaktı. Bunların her zamanki klasik oyunuydu bu!

* * *

Sonuçta bir içtüzük değişikliği gündeme getirildi. Bu zaten yapılacaktı. Burada 56. maddeye de ‘‘Milletvekilleri, Meclis çalışmalarına başı açık katılırlar’’ hükmünün eklenmesi öngörüldü.

Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?

Eğer bunun aksini kabul ederseniz, yarın o Meclis çıfıt çarşısına dönmez mi?

Kadın başına türban bağlar, hatta tayyörün üzerine karaçarşaf çeker, yüzünü de peçeyle örter... Ya da son moda hotozlu şapkasını başına oturtur.

Erkek başına şapkasını, kasketini, fesini, sarığını, takkesini geçirir.

İleride bir Musevi veya Hıristiyan vatandaşımız seçilirse, dini serpuşunu kafasına koyup Meclis'e öyle girer.

O zaman kime ne diyeceksiniz?

Bu bir din meselesi değil, Meclis'e saygı olayıdır.

* * *

İçtüzükte yapılmak istenen bu değişiklik, Meclis Anayasa Komisyonu'nda birkaç gün önce görüşüldü ve reddedildi!

DSP kabul yönünde oy kullanırken, Şevket Yahnici dışındaki MHP milletvekilleri aleyhte oy verdiler. Komisyon Başkanı ANAP'Ertuğrul Yalçınbayır'la birlikte Fazilet ve DYP milletvekilleri de aleyhte oy kullandılar. Yalçınbayır dışındaki diğer ANAP milletvekilleri ise arazi olmuştu!

Bu tablo Türkiye açısından utanç vericidir.

Bu önerge oylanırken aleyhte oy kullanan, ya da böylesine ciddi bir konuda oylama yapılırken ortalıktan kaybolan Komisyon üyesi sorumsuz milletvekillerine acaba ne demeli?

Bunlar neyi amaçlıyor?

Haydi Fazilet'i anlıyorum. Onların ne yapmak istediğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Din'den başka söylemi kalmamış bir partidir.

Ya diğerleri? Onlar kimin adına oy avcılığına kalkışıyor?

İstedikleri nedir? Takkeli, cüppeli, şapkalı, kasketli adamlarla, türbanlı, çarşaflı, peçeli, hotoz şapkalı kadınlarla dolu ciddiyetsiz bir Meclis görüntüsünün mü peşinde koşuyorlar?

* * *

Karşı tarafta utanma arlanma hiç yok. Onların gözü dönmüş durumda. Din ticareti söz konusu olduğunda, iğne deliğinden deveyi bile geçirirler.

Ellerinden gelse Meclis'e her acayip ve çağdışı giysiyle girecekler. Anımsayınız, geçmişte Özal'ın bir milletvekili, kravatını beline bağlayıp içeri girmiş ve itiraz edenlere ‘‘İçtüzükte kravat zorunluluğu getirilmiş ama kravat boyna takılır denmiyor. Ben de o yüzden belime taktım’’ diyebilmişti.

* * *

Eğer Meclis içtüzüğüne ‘‘Milletvekilleri Meclis çalışmalarına başı açık katılırlar’’ hükmü eklenmezse, biz o çatı altında daha ne kepazelikler izleriz. Yarın kadın tayyör üstü karaşarşafla gelecek, peçesiyle yüzünü örtecek ve ‘‘Tayyörüm var, gerisine karışamazsınız. İçtüzükte baş ve yüz açık olur denilmiyor’’ diyecek ve Merwe yöntemlerinin daha nicesi karşımıza adım adım çıkarılacak.

Anayasa Komisyonu'nda bu konuda birkaç gün önce yapılan oylama, kimse kusura bakmasın ama resmen ‘‘kıvırtma’’dır.

Neyse ki Devlet Bahçeli bu konuda sağduyulu davranmış ve Komisyon'daki oylamanın yinelenmesi için direktif vermiş. İnşallah ANAP da aynı tutumu benimser ve gelecekte olması muhtemel kepazelikler şimdiden önlenir.

MHP milletvekili Nesrin Ünal, özel yaşamında başörtüsü takıyor. Ancak örtüsünü Meclis'te çıkarıyor. Bu davranışı Ünal'a bir şey kaybettirmedi, tam tersine büyük saygınlık kazandırdı. Hiç değilse onu örnek alsınlar.

Bir yüzyıl biterken biz nelerle uğraşıyoruz! Din tüccarlığını, din sömürüsünü ve ciddiyetsizliği kendine ilke edinen tiplerin oyununa düşüyoruz. Bunların amacı Türkiye'yi germek.

Ne yapılacaksa yapılmalı, Meclis'te ‘‘başı açık’’ olma sorunu DSP, MHP ve ANAP oylarıyla bir an önce çözüme kavuşmalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları