Emin Çölaşan: Koray Aydın’ın açıklaması

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

6 Haziran tarihli yazımda Bayındırlık Bakanı Koray Aydın'a kalıcı deprem konutlarının hangi aşamada olduğunu sormuştum. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremleri sonrasında on binlerce insanımız çadırlarda ve barakalarda yaşıyordu. Bu insanları en kısa zamanda kalıcı konutlara kavuşturmak gerekiyordu.

Koray Aydın'dan dün aldığım uzun yazılı yanıtı özetliyorum:

‘‘Halen 50 çadırkentte 48 bin depremzede barınıyor. 42.76l prefabrik konutta ise 147 bin kişi yaşıyor. Deprem bölgesinde 40-50 bin konut için arsa bulmak kolay değildi. Arsa bulsanız bile zeminin uygun olması gerekiyor. Erzincan 1939'da yerle bir oldu, aynı felaketi 1992'de yeniden yaşadı. Adapazarı 1967'de yıkıldı, 1999'da yeniden yıkıldı.

Depremden ders çıkarmak, şehirleri yeniden aynı yerlere ve bozuk zeminlere kurmamak gerekiyor. Biz bu dersi çıkardık ve kalıcı konutları rastgele alanlara yapmayacağız dedik. Yerlerini uzun araştırmalar sonucu ve her türlü teknik çalışmaları yaparak belirledik. Kalıcı konut alanlarının imar ve yerleşim planlarını 40-50 yıl sonrasını hesaba katarak hazırlayıp onayladık.

Bütün deprem bölgesi için yepyeni ve orijinal bir mimari tarz belirledik. Çok katlı projelerden kaçındık. Zemin durumu ve arazinin eğimine göre her katta 1, 2, 3 veya 4 daireli, kat bakımından da 1, 2, 3 ve çok az sayıda 4 katlı konutlar inşa edeceğiz. Bölgede dikey değil, yatay bir yapılanma modeli benimsedik. Örneğin Sakarya ilimizi 300 bin insanın yaşayacağı sağlam zeminli yeni bir alana kuruyoruz. Aynı şekilde Bolu, Düzce, Kocaeli ve Yalova'da da örnek yerleşim alanları kuracağız. Bunların altyapısını, enerji, doğalgaz, haberleşme ve ulaşım sistemlerini en ince ayrıntısına kadar planladık.

Bakanlığımız ve gönüllü kuruluşlar tarafından yaptırılacak kalıcı konutlar 99 metrekare olacak. Kamulaştırma sonrasında altyapı inşaatları başladı.

İnşa edilecek 42.761 konutun 26.675'i Bakanlığımızca, 12.068'i Dünya Bankası kredisi ile Başbakanlık Proje Uygulama Birimi tarafından ve 4.018'i gönüllü kuruluşlar tarafından yaptırılacak.

Bakanlığımızın yaptıracağı konutların tamamı dış kredi ile finanse edilecek. İlk aşamada Hazine tarafından kredisi temin edilen 15.600 konut için açık ihale yapıldı. Bunlar anahtar teslimi ve sabit fiyatla olacak. Teklif zarfları 9-14 Haziran arasında açılacak. Temmuz ayı başında üst yapıları başlatacağız. Firmalara yapım için 150 gün süre veriyoruz. Böylece konutlar 2000 yılı sonunda depremzedelerin hizmetine sunulmuş olacak. Bakanlığımızca yapılacak geriye kalan 11.075 konutun ihalesi için de hazırlıklarımız tamamlandı. Sadece kredilerin Hazine tarafından temini bekleniyor. Temin edildiğinde derhal ihale sürecine geçilecek.

Bakanlığımızın ihale ettiği konutların takviminde sapma yok. Bu konutlar yıl sonunda bitecek. Kredisi temin edilemediği için henüz ihalesi yapılamayan konutlarda ise takvim, ihaleden sonra belli olacak.

Dünya Bankası kredisiyle Başbakanlık Proje Uygulama birimi tarafından yaptırılacak 12.068 konutun ihalesi de henüz sonuçlanmadı.

Bu arada hükümetimizin sağladığı imkánla 18.268 depremzede hazır konut alma veya kendi evini kendi yapma tercihinde bulundu.

Marmara ve Düzce depremleri nedeniyle, kalıcı konutlar için 61.029 hak sahibi var. Yapılacak konutların deprem bölgesindeki konut ihtiyacını karşılaması elbette mümkün değil...

Bakanlığımız çok kolay organize olma ve olaylara anında ve çok seri bir şekilde müdahale etme yeteneğini kazandı. Birlik, beraberlik, tam bir ekip ruhu ve güven ortamı içinde çalışıyoruz.’’

* * *

Bayındırlık Bakanı Koray Aydın çok kapsamlı bir açıklama göndermiş. Bunun tümüne bir yazıda yer vermek mümkün değil.

Ama anladığım kadarıyla, depremde açıkta kalan insanlarımızın tümünün bu yılın sonunda kalıcı konutlara geçmesi biraz zor olacak.

Buna elde olmayan nedenlerle çıkacak aksamaları da eklersek, depremzedelerden bir bölümünün ancak 2001 yılı başlarında konutlarına sahip olacağını söyleyebiliriz.

Ben Koray Aydın'ın yerinde olsam, bana göndermiş olduğu açıklamayı belki biraz daha genişletip bastırır ve deprem bölgesinde yaşayan insanlarımıza dağıtırım.

Böylece onlar da bilgilenir ve ne olup bittiğini en yetkili ağızdan öğrenme fırsatı bulurlar.

Ancak ne olursa olsun, hükümetin bu konutları en kısa zamanda bitirmesi gerekiyor. Yakınlarını ve evlerini yitiren, korkunç bir maddi ve manevi çöküntü yaşayan, kışı çadırlarda ve prefabrik konutlarda binbir güçlükle geçiren on binlerce insanımızı en kısa zamanda rahatlatmak zorundayız.

Bu insanlara kalıcı konut yapmak elbette çok zor bir iştir.

Ama unutmayalım, onların sabrı kalmadı. Çektikleri çileye bir an önce son vermek gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları