Emin Çölaşan: Borsa dümeni

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Borsada bir kuruş param yok. Bundan önce de hiç olmadı. Alın teriyle kazanılan helal paranın borsada bir anlamda kumara yatırılmasını, riske atılmasını içime sindiremem. Onun için bu yazıyı rahatça yazıyorum.

Borsa işinin içinde olan kimselerden duyduklarım, hiç de iç açıcı değil. Borsada birileri binbir dümen çeviriyor. Bu işin çok büyük oynayan ve sürekli dümen çeviren profesyonel oyuncuları var. Borsayı bunlar yönlendiriyor.

Bunun adına ‘‘tüyo almak’’ ve ‘‘dedikodu yaymak’’ deniliyor.

Bunların hükümetlerde, bürokraside adamları var. Alınan veya alınması beklenen her ekonomik karar bunlara anında ulaşıyor. Birinin nefes almasıyla birlikte düğmelere basılıyor. O anda ne oluyorsa, borsa örneğin bir anda düşmeye başlıyor! Spekülatörler, düşüşü daha önceden biliyor. Hisseler derhal satın alınmaya başlanıyor. İki saat sonra yükseliş yeniden başlıyor ve bu kez aynı hisseler hemen satılıyor.

Birileri, birkaç saat içinde trilyonlar kazanıyor.

Ne olup bittiğini, borsaya para yatıran saf vatandaş bir türlü anlayamıyor. Onların sırtından birileri malı götürüyor.

Formül şöyle özetleniyor:

‘‘Keleklerin parasını meleklerle yemek!’’

* * *

Borsa bugün saf vatandaşları soyan, uyanıkları zengin eden bir mekanizmaya dönüşmüş durumda. Bu işin içinde bazı medya mensupları bile var! Arkadaşa bir haber yazdırılıyor, olacaklar onun da kulağına fısıldanıyor... Gazeteci arkadaş hemen ardından hisse alıyor. Yükseliş başlayınca satıyor. Ya da tam tersini yapıyor.

Bazı köşe yazarlarına da özel bilgi aktarılıyor ve onlarla sağlam bir ‘‘işbirliği’’ kuruluyor.

Bugün Türkiye'de ‘‘Borsada şike yok, hile yok, hükümetlerden ve bürokrasiden tüyo alınmıyor’’ diyen bir babayiğit varsa, çıksın ortaya ve bu görüşünü açıkça söylesin.

Çıkamaz.

Bir konuda tahmin yapmak ayrıdır, yönetim içinden bilgi almak, dedikodu yaymak ve ona göre oynayıp malı götürmek ayrıdır.

Borsamız, bilgisiz ve gözünü para hırsı bürümüş vatandaşları soyan bir sürece dönüşmüş. Bu tür vatandaş parasını sanki rulet oyununa yatırmaktadır. Kazanma olasılığı çok düşük, yitirme olasılığı çok yüksektir.

İşin uzmanı olan paralı kesim ise tam tersi durumdadır. Yitirme olasılığı hemen hiç yoktur ama kazanacağı yüzde 90 kesindir. Bugün yitirse, yarın daha fazlasını kazanacağını bilmektedir.

* * *

Dün bu yazıyı yazmadan önce, borsa işinin içinde olan birkaç uzmanla yeniden konuştum. Söyledikleri düşündürücü idi:

‘‘Piyasayı yönlendiren 5-6 isim var. Bunların hemen hepsi aracı kurum sahibidir. Ayrıca bazı banka patronları da bu dümenin içindedir. Aralarında bir günde 25 trilyon çeviren adam var. Bunlar haber sızdırırlar, dedikodu yayarlar ve hisse fiyatlarını böyle belirlerler. Oyuncuları da bu yöntemle kandırırlar. Bu amaçla bazı gazetecileri de kullanırlar. Bu sayede o gazeteciler de köşeyi döner.’’

Uzmanlara bu yazının kurgusunu sordum. Acaba bir yanılgım var mıydı? Kesin olarak doğru olduğunu söylediler.

Safları borsaya çağırıp oynatmanın adına ‘‘gelgel operasyonu’’ denilirmiş!

‘‘Bul karayı al parayı’’ gibi!

‘‘Hasan almaz basan alır’’ gibi!

* * *

Bir borsa düşünün ki, bir gün yüzde 5 düşüyor, ertesi gün yüzde 8 yükseliyor! Neye göre olduğu hiç belli değil.

‘‘IMF demiş ki... Konsolidasyon olacakmış... Devalüasyon yokmuş... Japon borsası yükselmiş... Hazine bono satacakmış... Ankara'ya yağmur yağacakmış...’’

Böyle binbir bahane ile ‘‘gelgel operasyonu’’ yapılıyor, uyanık para babaları bir günde trilyonlar kazanırken, küçük birikimini borsada değerlendirmek isteyen vatandaş, çoğu kez elindeki de yitirmenin acısıyla kıvranmaya başlıyor ama geçmiş olsun!

Son günlerde olduğu gibi, bazen bu dönen dümenlere etkili bürokratların, Hazine'den sorumlu eski devlet bakanlarının ve hatta parti genel başkanlarının bile isimleri karışıyor. O şunu demiş, öbürü diğerine bilgi sızdırmış, parti genel başkanı borsacılık yapan yeğenini arayıp ‘‘Aman haaa’’ demiş, yeğen de hisseleri ona göre toparlayıp malı götürmüş.

Bunların medyada yer alması, tartışılması bile bu borsanın şaibeli olduğunu göstermez mi?

* * *

Avantadan para kazansaydım, oturduğum yerde kendime hortumlama yaptırsaydım, belki ben de paramı borsaya yatırıp kumar zevkimi tatmin etmeye çalışırdım!

Ama alın teri, göz nuru ve emekle kazanılan helal parayı hele Türkiye'de borsaya yatırmak, onu yitirme riskini göze almak, bizim gibi ‘‘saf vatandaşların’’ yapacağı iş değil... Çünkü iki türlü saf vatandaş var.

İlki, gözünü para hırsı bürümüş, borsada oynayan ve sonra paraların üzerine bir bardak soğuk su içmek zorunda kalanlar.

İkincisi ise keleklerin parasıyla melekleri besleme formülüne bir türlü yanaşmayanlar!

Her şeyin yozlaştığı Türkiye'de siyasetten medyaya, spordan ekonomiye düzgün bir şey kalmayacak, ama borsada dümen dönmeyecek!

Olur mu canım!

Yatırın paraları borsaya, sizin de spekülatörün servetine bir küçük katkınız olsun. Onlar da bu vatanın evlatları!

Bul karayı al parayı! Hasan almaz basan alır! Haydi bastır!



Yazarın Tüm Yazıları