Emeklilikten sonra işletme açanların durumu ne olacak

Bugünkü yazımızı sizden gelen sorulara ve cevaplarına ayırdık.

Emeklilikten sonra işletme açanların durumu ne olacak
Haberin Devamı

Vergi indiriminden yararlananların emeklilikleri, bağımsız çalışanların sigortalılıkları, deneme süresi uygulaması ile geçmişte sigortalı niteliğinde olduğu halde Bağ-Kur'a kayıt yaptırmayanlara 1 Ocak 2007'den itibaren sağlanan imkanlar değinilen konular arasında.

Adi ortaklıklarda ortakların sigortalılık durumları

SORU:

’’Ben SSK'dan emekliyim. Şimdi 2 kişi bir adi ortaklık kurduk, ticaret yapıyoruz. Su alıp satıyoruz. Bu durumda emekli aylığımdan herhangi bir kesinti olacak mı veya ben SSK'ya pirim yatıracak mıyım? Ortağım vefat eden eşinden bağlanan emekli aylığı alıyor. Onun durumu nasıl olacak.’’

ALİ SÜREL

CEVAP:

Bilindiği üzere adi ortaklıklar Türk Ticaret Kanununda düzenlenen sermaye şirketleri arasında sayılmamıştır. Bunlara Borçlar Kanununda yer verilmiştir. Bu yanı ile ticari kazançları sebebiyle vergi mükellefi olan adi ortaklıklardaki ortaklardan her birinin mevcut durumda Bağ-Kur sigortalısı olmaları gerekmektedir. Sizin durumunuzda olduğu üzere SSK ya da ES'dan emekli aylığı alan ortak ise Bağ-Kur'a 12. gelir basamağı üzerinden yüzde 10 oranında destek primi ödemek durumundadır. Bağ-Kur'dan emekli olsaydınız aldığınız emekli aylığından Bağ-Kur yüzde 10 destek primini kendisi kesecekti. Şüphesiz diğer ortak da aynı hükümlere tabi olacak. Ortağınızın eşinden aldığı ölüm aylığından dolayı herhangi bir kesintisi de olmayacaktır. Belirtelim ki, 1 Ocak 2007'den itibaren bağımsız çalışan emekli sigortalıların emekli aylıklarından destek primi alınması yerine, işçilerde olduğu gibi beyan edecekleri kazançları üzerinden en az yüzde 33,5 oranında destek primi ödenmesi uygulaması başlayacak.

Bağ-Kur sigortalısı sayılanlara borçlanma olanağı

SORU:

Haberin Devamı

’’24 yıllık devlet memuruyum. 1997’de istifa ederek bir özel hastane açtım ve arkadaşlarımla A.Ş. ortağı olarak şirket kurdum. Yaklaşık 1,5 yıl Bağ-Kur ya da sigorta kaydı yaptırmadım. Sonra 1 yıl kadar sigorta kaydı yaptırdım. 2000 yılında tekrar memuriyete döndüm. Arada kalan boşluğu Bağ-Kur borçlanması yaparak memuriyetimle birleştirebilirsem emekli olmak istiyorum. Acaba önerileriniz olabilir mi.’’

Cengiz TÜRKKAN

CEVAP:

Haberin Devamı

1 Ocak 2007’de yürürlüğe girmesi beklenen ’’sosyal güvenlik reform kanununda’’ sizin durumunuzda olanlara dolaylı da olsa hizmet kazandıracak bir borçlanma imkanı geldiğini söyleyebiliriz. Şöyle; ’’1479 sayılı Kanun (Bağ-Kur Kanunu) kapsamında sigortalılık niteliği taşıdığı halde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde kayıt ve tescil yaptırmadıkları takdirde düşecektir.’’ Yani, AŞ kurucu ya da yönetim kurulu ortağı olmak kaydı ile Bağ-Kur sigortalısı olmanız gerektiği halde herhangi bir tescil ya da kayıt yaptırmamış olmakla birlikte, 1 Ocak 2007-     31 Aralık 2008 tarihleri arasında Kuruma başvurarak sigortalılık niteliğine haiz olunulan tarihten geçerli olmak üzere kayıt ve tescilinizi yaptırabileceksiniz.

Sakatlık indiriminden yararlananın emekli aylığı

SORU:

Haberin Devamı

’’Ben 15.2.1964 doğumluyum. Çalışmaya 1979 yılında başlamama rağmen ancak 18.5.1992 tarihinde sigortalı olabildim. Bu zamana kadar değişik iş yerlerinde çalıştım. Askerliğimi sağ gözümün görme kaybı olması nedeniyle yapamadım. Bugüne kadar sakatlık raporu almak ve vergi indiriminden yararlanmak hakkında hiç bir bilgim yoktu, o yüzden hep normal olarak çalıştım. İki sene önce eşim beyin kanaması geçirdiği için işten ayrıldım. Bu sene nisan ayında eskiden çalıştığım işyerim oradaki bilgi-işlemdeki arkadaşın askere gitmesi nedeniyle geçici olarak çalışıp  çalışmayacağımı sordu, bende kabul edip çalışmaya başladım. Bu arada işyerlerinin zorunlu sakat çalıştırması nedeniyle müdürüm sakatlık raporu alıp alamayacağımı sordu, bende devlet hastanesine başvurarak gözümden, şeker hastalığımdan ve yüksek tansiyondan olmak üzere yüzde 53 oranında özürlü raporu aldım. Bu ay işçi bulma kurumundan gelen yazıda kaydımın olmadığı ve raporla gidip kaydımın yapılmasını istediler. Raporla gittiğimde bu raporun yanlış olduğunu ve tekrar çıkartmam gerektiğini bildirdiler. Neyse raporu tekrar aynı oranda çıkarttırıp kaydımı yaptırdım ve vergi dairesine indirim için başvurdum. Onuncu ay sonu itibarıyla 3323 sigorta günüm var. Sizden öğrenmek istediğim ben ne zaman emekli olabilirim, çünkü eşime baktığım için hemen emekli olmak istiyorum.’’

Bülent YENİDÜNYA

CEVAP:

Haberin Devamı

Sosyal güvenlik sistemimizde bazı çalışan gruplara kolaylaştırılmış emekli seçenekleri getirilmiştir. Bunlardan birisi de vergi uygulamasında sakatlık indiriminden yararlananlara nisbi olarak daha kolay şartlarda emekli aylığı bağlanabilmesidir. Belirtelim ki, 1 Ocak 2007'den itibaren bu seçenek kaldırılmakta, yerine benzer bir düzenleme getirilmektedir. Ancak, evvelden buyana bu kapsamda olanların haklarının korunması için 506 sayılı Kanunun geçici 87.maddesi daha bir süre yürürlükte kalacaktır. Mevcut bilgilerinize göre 3.derece sakat olarak vergi indiriminden yararlandığınız için, belirttiğimiz kanun hükmü gereğince 16 yıl sigortalılık süresi ve 3760 gün şartını sağlamanız durumunda emekli aylığına hak kazanacaksınız. Şu halde, 31.12.2006 tarihi itibariyle, yaklaşık 347 sigorta gününe ve 1,5 yıl sigortalılık süresine daha ihtiyacınız bulunmaktadır.

Haberin Devamı

İş Hukukunda deneme süresinin anlamı

SORU:

’’İş akdinde deneme süresi 2 ay yazan bir büyük firmadan 57. gün işime son verileceği eğer tekrar ilerde birlikte çalışmak istiyorsam istifa etmem söylendi. Kendileri çıkarırsa dönüş olamayacağı ben istifa edersem ilerdeki oluşumlarda tekrar birlikte çalışma şansımız olabileceği vurgulandı. Ki girdiğim ilk günden ve tam maştan SSK'mı ödeyen bir firma sadece yetki verdikleri (özel anlaşma ile ) insanların, benim başarım karşısında beni tehlikeli görüp işime son verilmesini talep etmelerinden oldu bu sonuç. Ben de holdinge güvendim ve istifamı yazıp ayrıldım. İşimi çok seviyordum. Hala bir çağrı bekliyorum. Sizce boşa mı bekliyorum.’’

A. ERDEM

CEVAP:

Çalışma yaşamında ’’deneme süresi’’ denilen bir uygulama var. Buna göre;’’taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir’’ Yani işçi ya da işveren diyelim bu iki aylık deneme süresi çerisinde iş sözleşmesini dilediği vakit tazminatsız sona erdirebilir. Esasen, belirsiz iş sözleşmesi sona erdirilirken tarafların önceden birbirlerine kanunda belirtilen ya da sözleşmede kararlaştırdıkları sürelerde haber verme zorunlulukları bulunmaktadır. Deneme süresi ise bunun bir istisnası olmaktadır. Öte yandan sözünü ettiğiniz işletmenin ’’işletme içi’’ uygulaması aranızdaki iş ilişkisinde ayrıca kararlaştıracağınız özel hususlarla ilgili olabilir. Netice de, İş Kanununda deneme süresi ve sonuçları kısaca bu şekildedir.

Yazarın Tüm Yazıları