Elimizde ne kaldı?

AKP iktidara geldiğinde elimizde, tamamına sahip olduğumuz Telekom, enerji kaynakları, madenlerimiz, limanlarımız vardı. Borçlarımız da çok daha azdı.

6 yıl içinde ne oldu?

Kárlı kuruluşlarımız bir bir yabancılara satıldı, elde avuçta bir şey kalmadı, elmaşekerlerini onlar kaptı, sapları bize kaldı.

Atatürk ne demişti?

"Üretmeden, çalışmadan, yorulmadan ve öğrenmeden kolay yaşamayı itiyat haline getiren milletler, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istiklallerini kaybetmeye mahkûm olurlar!"

* * *

Bakınız, daha önce tamamı bizim olan ülkemizin milli değerleri kimlere gitti?

Petkim Azeri’ye Telsim İngiliz’e Türk Telekom Arap’a AVEA Lübnanlıya İzmir Limanı Çinliye Rakı Amerikalıya Kuşadası Limanı İsrailliye Adabank Kuveytliye Finansbank Yunanlıya Oyakbank Hollandalıya Denizbank Belçikalıya TEB Fransız’a Türkiye Finans S. Arabistanlıya MNG Bank Lübnanlıya Alternatif Bank Yunanlıya Dışbank Hollandalıya Şekerbank Kazak’a Yapı Kredi İtalyan’a Akbank (bir kısmı) Amerikalıya Turkcell (yarısı) Finli ile Rus’a Beymen (yarısı) Amerikalıya Araç Muayene Alman’a Garanti (bir bölümü) Amerikalıya Eczacıbaşı İlaç Çek’e İzocam Fransız’a TGRT (Fox TV) Amerikalıya Demirdöküm Alman’a Süper FM Kanadalıya Döktaş Finliye Migros İngiliz’e SATILDI! Elde avuçta bir şey kalmadı!

* * *

Okurum Remzi Uysal yazdığı mektupta, bir Afrika özdeyişini hatırlatıyor ve "Bu özdeyiş AKP’lilere bir şeyler öğretir mi acaba?" diye soruyor. Kenya Kurucu Devlet Başkanı Keni Kenyatu’nun söylediği özdeyiş şöyle:

"Batılılar Afrika’ya geldiklerinde ellerinde İncil, bizim ellerimizde topraklarımız vardı. Batılılar bize, gözlerimizi kapatıp dua etmemizi öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda ise, bizim elimizde İncil, Batılıların ellerinde topraklarımız vardı!"

Türkiye’de, AKP iktidara geldiğinde, elimizde laiklik, özgürlük vardı, borcumuz azdı.

AKP iktidarı, çuval çuval kömür, torba torba nohut, kuru fasulye, mercimek dağıttı, yoksulları sadaka ile avladı. Fukaralık sadaka ile yok edilemez ama onların çabası yoksulluğu yok etmek değil, oyları kapmaktı!

* * *

Ankara Ticaret Odası’nın yaptığı araştırmaya göre; Türkiye’de yoksulların sayısı 2006’da 12 milyon 930 bin kişiye, açların sayısı ise 539 bin kişiye yükseldi.

2005 yılında ülke genelindeki "aç"ların yüzde 54’ünü oluşturan 339 bin kişi kırsal kesimde yaşarken, 2006 yılında bu oran yüzde 97’ye yükseldi. Başka bir ifadeyle, kırsal kesimdeki insanlarımız aç yaşamaya mahkûm edildi.

Araştırmada, 2006 yılında "gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını yeterince karşılayamayan" 15 yaş altındaki 5.3 milyon çocuğun yoksulluk içinde, yani yeme, barınma, sağlık ve eğitim gibi insani ihtiyaçlardan yoksun olarak yaşamak zorunda kaldığı vurgulandı.

Kapkaç olaylarının çoğunu, şehirlerde aç yaşayan, 15 yaşın altındaki çocuklar yapıyor!

İşte, AKP döneminde Türkiye’nin son tablosu bu. Laikliği yok etmeye çalışmak ve kadınları tesettüre sokarak din ticareti yapmak karın doyurmuyor.

Çocuk sormuş: "Baba ne kadar dayanacağız bu yoksulluğa?"

"Birkaç yıl"
demiş babası...

"Peki, sonra?"

"Sonra alışacağız!"

Bizimki de o hesap!
Yazarın Tüm Yazıları