Eli kanlı diktatör tarihe gömülmeli

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Anadolu'da yaşayan ümmeti, din, dil ve ırk ayrımı yapmadan cumhuriyet çatısı altında millet olarak toplayan Atatürk'ün yaptığı olayın büyüklüğü bugün bazı kafalara da dank etmiş olmalı.

Ama bunu hâlâ kavrayamayanlar, kavrayamayacak olanlar var.

Suriye ile kriz başladığından bu yana Fazilet'in tutumuna bakın.

Şam'da oturan kanlı diktatörü eleştirmemek için kaçacak delik aradılar.

Nedense bir türlü Türkiye'ye düşman olan bu adama haddinin bildirilmesi konusunda devletin yanında yer alamadılar.

Sonunda genel başkanları, grup toplantısında yaptığı konuşmada ıkına sıkına bir şeyler söylemek zorunda kaldı.

Kanlı terör örgütünü barındıran, besleyen, yönlendiren Esad yönetimine karşı hükümete destek vermek için bir sürü koşul ileri sürdü.

Ülkemizin bütünlüğüne kasteden bu düşmanlığı kafa yapısına uygun olarak mezhep ayrılığına bağladı.

Esad ve çevresinin Nusayri olduğunu, bunun sapık bir Alevi anlayışından kaynaklandığını söyledi.

Bilinçaltındaki niyetini açıklayan Kutan uyarılar üzerine, Alevi yurttaşlarımızı bunlardan ayırdığını söyledi.

Bu daha da büyük bir gaftı, çünkü Adana, Tarsus, İskenderun ve Antakya'da yaşayan Nusayri inancına bağlı yüz binlerce vatandaşımız var.

* * *

Bu insanlar ülkelerine bağlı, bu topraklar için her zaman canlarını seve seve veren sadık vatandaşlar.

Öyle Recai Bey'in dediği gibi sapık bir anlayışa filan da sahip değiller. Cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, çağdaş kafalı, uygar insanlar.

Aralarından çok değerli insanlar çıkmış ve bu ülkeye en az Recai Bey kadar hizmet etmişler.

FP Lideri, Suriye'nin düşmanlığını hafifletmek için sorunu nerelere sürüklüyor görüyor musunuz?

İnsanların kafa yapıları çağdışı olduğu zaman hiçbir konuda sağlıklı düşünemezler.

Sanki Esad Sünni olsa bu düşmanlığı yapmayacak.

Adam İslam'ı, İslam kardeşliğini zerre kadar düşünmüyor.

Komşu bir ülkenin 30 bin insanını kendi amaçları uğruna eli kanlı terör örgütüne öldürten insan Müslüman olsa ne olur, olmasa ne olur?

Yok efendim Esad Nusayriymiş, sapık bir anlayışa sahipmiş, onun için bunu yapıyormuş.

Fazilet Partisi bu saçma sapan düşüncelerle bu ülkeyi yönetmeye nasıl soyunuyor, insan hayretler içinde kalıyor.

Erbakan ve öğrencilerinin yıllardan beri ‘‘millet değil, ümmet’’ inançlarının ne kadar boş bir hayal olduğunu Arap ülkelerinin tutumu açık seçik gösterdi.

Dileriz bundan sonra biraz akılları başlarına gelir de Atatürk'ün yaptıklarını bir kez daha kavramaya çalışırlar.

* * *

1974 yılında Türkiye Kıbrıs'a çıkarma yaptığı zaman Yunanistan'da askeri cunta vardı.

Barış Harekâtı, yalnız Kıbrıs'a barış ve özgürlük getirmedi, Yunanistan'a da demokrasiyi getirdi.

Albaylar cuntası yıkılıp tarihin karalık sayfalarda yitip gitti.

1998'deki bu kriz de Güney komşumuz Suriye'yi, 28 yıldır inim inim inleten kanlı dikta yönetiminden kurtarabilir.

Ülkesini dünyanın terör merkezi haline getiren Esad ve çevresi, eğer akıllarını başlarına toplamazlarsa Türkiye'nin yumruğunu yiyecekler.

Çünkü Türkiye artık bu hokkabazlığın sürmesini kabul edemez.

Dilerim Türkiye'nin bu kararlı tutumu savaşa gerek kalmadan Esad'ın yıkılmasına, Suriye'ye demokrasinin gelmesine yol açar.

Bu, Arap dünyasının da diktatörlerden ve dikta rejimlerinden kurtuluşunun başlangıcı olur.



Yazarın Tüm Yazıları