Ekonominin her alanında sıfır çektik

Aygün, yazılı açıklamasında, Türkiye ekonomisinin bugün içinde bulunduğu koşullar ile değerlendirildiğinde karnenin zayıflarla dolu olduğunun açıkça görülebileceğini söyledi.  

  ÂAygün, 2000`de 199 milyar dolar olan milli gelirin bu yıl 145 milyar dolara gerilerken, 172 milyar dolar olan borç stoÄŸunun 181 milyar dolara çıkarak, ekonominin ana eksenini kırdığını belirtti. Aygün bir önceki yıl yüzde 86 olan borçların milli gelire oranının 2001`de yüzde 118`e fırladığını, yüzde 6.1 olan büyüme hızının eski 12`ye düşüğünü, yüzde 39 olan enflasyonun ise yüzde 80`e çıktığını söyledi.

ARJANTÄ°N`E SOSYAL PATLAMA VE KAOS, TÃœRKÄ°YE`YE SUNÄ° TENEFFÃœS

Ekonomik göstergelerinin bizden iyi olmasına rağmen, IMF`in 2002 yılı hediyesi olarak Arjantin`e ``sosyal patlama ve kaos``, Türkiye`ye ise ``suni teneffüs`` verdiğini kaydetti.  

  ÂIMF`nin tıpkı Noel Baba gibi bir masal kahramanı, gerçekte ise bir hayal taciri olduÄŸunu belirten Aygün, ``Türkiye`de halk, artık, yıllardır dinlediÄŸi IMF masallarına, (Türkiye bu programla düze çıkacak) masallarına inanmıyor, ancak, ülkenin esenliÄŸi için inanmak istiyor`` dedi. 

  ÂIMF`in birincil amacının Türkiye ekonomisini yoluna koymak deÄŸil, alacaklarını tahsil etmek olduÄŸu görüşünü yineleyen Aygün, doÄŸalgazın Akaryakıt Tüketim Vergisi kapsamına alınması, vergi iadesi uygulamasının kaldırılması, res`en emeklilik, vergi ve harçların artırılması gibi yeni IMF dayatmaları nedeniyle, 2002`de halkı daha dazor günlerin beklediÄŸini söyledi.  

``IMF`SÄ°Z BÄ°R YIL DÄ°LÄ°YORUM``

Aygün, ``IMF`in ipiyle kuyuya inenlerin hali Arjantin gibi olur, krizden çıkmak için IMF`den para ve akıl alacağımıza kendi çözümlerimizi kendimiz üretelim, kendi programımızı kendimiz hazırlayalım, Türkiye`de iyi eğitim almış, zekası pırıl pırıl binlerceinsan var, IMF`in krizdeki ülkelere sunduğu fiks menü, standart reçetelerin işe yaramadığını artık herkes görmelidir`` diye konuştu.

 ÂAygün, 2001`de 125 bin iÅŸyerinin kapandığını, 2 milyon kiÅŸinin iÅŸsiz kaldığını ve halkın daha da fakirleÅŸtiÄŸini kaydedip, 2002`nin Türkiye`nin kendi kaynaklarının farkına vardığı, yatırım, üretim ve istihdam konusunda adımların atıldığı, reel sektörün ve ekonominin canlandığı, dar gelirlilerin yüzünün güldüğü ``IMF`siz bir yıl`` olmasını diledi.Â