Ekonomide sağlamlık ve kırılganlık

BİR taraftan ekonomimiz çok sağlamdır.

Haberin Devamı

Çünkü “Kamu Borcu/ Milli Gelir” oranımız Avrupa’nın en düşüklerinden biridir. Üstelik bütçemiz de denktir tezi var. Diğer taraftan kamusuyla, özel sektörüyle bir bütün olarak Türkiye’nin “Ülke Dış Borcu/ Milli Gelir” oranı kritik %50’ üstüne çıkmıştır. Üstelik % 6-7 dolayında seyreden “Cari Açık/ Milli Gelir” oranı da sürdürülemez düzeydedir. Bunlar ekonomimiz için ciddi kırılganlık göstergeleridir saptaması var. Bunlara ilaveten ilk sıralarında Almanya, Japonya, Hollanda ve İsviçre gibi sürekli “tasarruf ihraç eden” ülkelerin “Dünyanın En Yüksek Dış Borcu” olan ülkeleri diye sıralandığı zırva listeler var. Üstelik bu listeler yabancı kaynaklı ve İngilizce. Bırakın vatandaşı, iktisat okumuşların bile kafası karışıyor tabii.

DEVLET/KAMU BORCU İLE ÜLKE BORCU TOPLANMAZ

Ben de “durumdan vazife çıkardım”. Ekonomimiz sağlam mı, kırılgan mı tartışmasını bir yana koydum. Öncelikle “borç” tanımlarını netleştirmeye çalışıyorum. Borç denince akla ilk gelmesi gereken sözcük “borçlu” olmalıdır. Kural I. Ancak ve ancak aynı borçlunun borçları toplanır. Kural II. Bu toplamada “kişinin kendi kendine borcu olmaz” ilkesine uyulur. Devlet iç borcunun büyük kısmının alacaklısı o devletin kendi vatandaşlarıdır. Ülke borcu ise, bir ülkenin kurum, kuruluş ve vatandaşlarının “başka ülkelerin” kurum, kuruluş ve vatandaşlarına olan borcudur. Bir ülke devletinin kendi halkına olan borcu ile o ülkenin başka ülkelere olan borcu toplanamaz. Çünkü borçlu “aynı kişi” değildir ve kimse kendi kendine borçlu olamaz. Muhasebe ilkeleri bu kadar yalındır.

YENİ DOĞAN HER ÇOCUK 14 BİN LİRA BORÇLU

Geçenlerde bir gazetede yukarıdaki başlıkta bir haber vardı. Haber, Hazine Müsteşarlığı ve TÜİK’in verilerine göre Türkiye’nin toplam borcu 1 Trilyon 032 milyar liradır diye başlıyordu. Bunun 396 milyarı iç, 636 milyarı dış borçmuş. Türkiye’nin nüfusu da 74 milyon. Toplam borcu, nüfusa bölünce 14 bin rakamı çıkıyor. Haberi yazan gazeteci “bu durumda yeni doğan her çocuk, 14 bin TL borçla dünyaya geliyor” diyor. Tabii yanlış bir çıkarım. Devlet/kamu iç borcunun büyük kısmının “alacaklısı” yaşayan ve yeni doğan vatandaşlar oluğuna göre iç borç bu hesaba giremez. Yeni doğanların borcu sadece dış borçtan payına düşendir. Çünkü dış borcun alacaklısı, yabancılardır.
SON SÖZ: İç borcu bırak, dış borca bak.

Yazarın Tüm Yazıları