Ekonomide güçlü bir çıkış planı bekleniyor

BÜTÇE dengelerindeki bozulma ortaya çıktıkça, alınması gereken ek tedbirlerin büyüklüğü anlaşıldıkça, ekonomide önümüzdeki döneme ilişkin tedirginlikler de artmaya başladı.

Zaten önümüzdeki yıl dışarıdan gelecek etkilerin bilinemediğini, uluslararası konjonktürden Türkiye’nin etkilenmemesinin imkansız olduğunu kaydeden ekonomi çevreleri, buna karşılık "her şeyin ilacı olan" yüksek büyümenin önümüzdeki dönem sürdürülebilmesi konusunda her geçen gün daha karamsar düşünmeye başladılar.

Yeni Hükümetin, seçimden bu yana somut bir karar alamamış olması, mali disiplindeki gevşemeye önlem için bir hareketin olmaması, tedirginliği artırıyor.

Ekonomideki belirsizliğin üzerine, referandum, Anayasa değişikliği gibi, sistemi sorgulatacak, kamplaşmayı artıracak siyasi tartışmalar yaşanması, karamsar beklentileri daha da artırıyor.

Şimdi ekonomi çevreleri, önümüzdeki döneme ilişkin belirsizlikleri giderecek, yeni dönemde büyümenin sürdürülebilmesini sağlayacak unsurları taşıyacak, güçlü, takvime bağlı, detaylı bir "Çıkış planı" bekliyorlar. Ancak böyle güçlü bir program halinde piyasalardaki karamsarlığın giderilebileceği konusunda herkes hemfikir durumda.

Peki AKP hükümetinden böyle bir program çıkacak mı?

Bu konuda kafaların karışık olduğunu söylemeliyiz. Daha önceki gün Ankara’da ekonomiyle ilgili bakanları ziyaret eden bankacılara aynı soruyu yönettiğimizde, kimisinin ekonomi yönetiminde dağınıklık algıladığını, kimisinin ise "koordinasyon" konusunda önümüzdeki dönemin daha sağlıklı olabileceğini söylediklerine şahit olduk.

Bu arada Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in "bankacılık danışmanım" dediği kişi, tüm bankacıları şok etmiş durumda. Eskiden beri sektöre ilişkin sekter tutumlarıyla tanıdıkları bir kişinin, sektörde hoş karşılanmadığı açıkca bilinen bir kişinin danışman olarak atanması, böyle bir kararı Nazım Ekren’in almış olmasının şaşkınlığını yaşıyorlar.

Ekonomi bakanlarının önümüzdeki dönem uluslararası konjonktürden gelecek tehlikelere hazırlıklı olup olmadığı konusunda da yine kafalar karışık. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in bu konulara çok hakim olduğunu, teknisyen kimliğinin ve bilgisinin öne çıktığını düşünüyorlar ama bu süreçte ne kadar etkili olabileceğinden emin değiller.

YENİ ÇAPA BEKLENİYOR

Hem bankacılar hem de genelde iş çevreleri, Hükümetten artık önlerine görmelerini sağlayacak kapsamlı bir programı hazırlayıp, sunmasını bekliyorlar. Bunun açıklanacağı söylenen "Acil Eylem planı" olabileceğini, bununla birlikte 2008 yılı bütçe ve program dengelerinin önlerini görmeleri açısından önemli olacağını kaydeden yetkililer, artık detaylı bir program beklediklerini söylüyorlar. Açıklanacak programlarda mikro reformların nasıl yer alacağı, hangi takvim içinde yapılacağının belli olmasına aynı zamanda bu reformların bütçe dengelerini nasıl etkileyeceğine de dikkat edileceğini ifade ediyorlar. İçtalep yavaşladıkça gelirlerin azaldığını, tek defalık gelirlerin artık eskisi kadar kolay gelmeyeceğini hatırlatan bir bankacı, "Yani çok hassas bir iç dengeye girilirken, dışardan da boyutları henüz bilinmeyen bir baskı geleceği kesin. Tüm bunların dengesinin nasıl kurulacağı, bu dengenin Hükümetin metinlerine nasıl yansıyacağı çok önemli" dedi.

Başka bir deyişle yeni dönemin çapalarının beklendiğini kaydeden işadamları ve bankacılar, AB çapasının gevşek gideceğinin anlaşıldığını, IMF çapasının geleceğine ilişkin belirsizliğin sürdüğünü kaydederek, "Açıklanacak programda yeni güçlü çapanın ne olacağı, bu çapa ya da çapaların gerçekten ekonomiyi tutup tutamayacağı sorgulanacak" dediler.

Bankacıların önümüzdeki dönem yükselecek cari açıktan ve büyümenin yüzde 5’in altına inmesinden çok korktuklarına şahit olduk. Yani sorunlar büyüdü ve ekonomide çözüm için beklenen programa ilişkin beklenti bu nedenle çok yükseldi. Bakalım ne çıkacak?
Yazarın Tüm Yazıları