Zor dönemlerde ‘kadın sağduyusu’na dayandı, 500 milyon doları yakaladı

Güncelleme Tarihi:

Zor dönemlerde ‘kadın sağduyusu’na dayandı, 500 milyon doları yakaladı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2011 00:00

İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Meral İnci Zaim, şu anda 500 milyon dolar olan grup cirosunu 2023 yılına kadar 8’e katlayarak dünyanın 1000 büyük şirketi arasına girmeyi hedeflediklerini söyledi. Daha çok akü ve jantla bilinen grup, üretiminin yüzde 90’ını ihraç ediyor. Zaim, “Jant grubu Ortadoğu, Rusya, Kuzey Afrika, Hindistan’da üretimi araştırıyor” dedi. Zaim, zor dönemlerde “kadın sağduyusu”nun işe yaradığını vurguladı.

CEVDET İnci’nin 1952 yılında temelini attığı ve herkesin İnci Akü şirketiyle tanıdığı İnci Holding’de yönetimi, 2003 yılında ikinci kuşaktan 5 kızı devraldı. İkisi Türkiye’nin ilk 500’ü arasında yer alan 15 şirket ve 2 bin çalışana sahip holdingin yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna 2010 yılında ailenin 4’üncü çocuğu Meral İnci Zaim oturdu. Jant, akü üretimi ve satışının yanı sıra sigorta, lojistik ve enerji de grubun faaliyet alanında. Türkiye’ de en yüksek kapasiteli binek ve hafif ticari araç çelik jant üretimini gerçekleştiren Hayes Lemmerz İnci, Avustralya General Motors fabrikasına, Zeta Polis Aracı’nın üretimi için yıllık 150 bin adet çelik jant ihracatına başlıyor. Kasım 2010’da üretimine başlanan Zeta Polis Araçları, 2011’de Kuzey Amerika’ya satılacak ve oradaki polislerin kullanımına sunulacak. TÜSİAD Kadın-Erkek Eşitliği Çalışma Grubu’nda da görev alan Meral İnci Zaim (56) hem yeni hedefleri hem de iş dışındaki yaşamını anlattı.

Ciro 8’e katlanacak

Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz?

Yüzde 65’ini ihraç ediyoruz. 60 ülkeye ihracat var. Otomotiv sanayine jant veriyoruz. BMW, Porsche, Volvo, Mercedes, Ford, Toyota’ya jant satıyoruz, Toyota Japonya’ya ihracat yapıyoruz. Oraya ihracat fevkalade zordur. Direkt ve dolaylı üretimimizin yüzde 90’ını ihraç ediyoruz.
/images/100/0x0/55ea5a5af018fbb8f87a6507


Grup cironuz nedir?
Toplam ciromuz 500 milyon dolar. 2023’te dünyanın en büyük ilk 1000 şirketi arasına girme hedefimiz var.

Bu hedef kutup yıldızı

Zor bir hedef değil mi? Bunun için ne kadar büyümeniz gerek?

Bugünkü büyüklüğümüz 8’e katlanacak. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında orada olma hayali kuruyoruz. Bu hedef bizim kutup yıldızımız; yön gösteriyor. 2010’da yüzde 15 büyüme hedefi koymuştuk yüzde 40 büyüdük. 2011 için hedefimiz yüzde 30 büyüme. Ayrıca en çok çalışılmak istenen firmalar arasında birinci olmak istiyoruz.

Yurtdışında üretim planı var mı?
Şu anda Rusya, Romanya’da üretim var. Çevre ülkelerde üretimi düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışma yapıyoruz. Aküde satış, dağıtım, lojistikte projeler mevcut. Jant grubu Ortadoğu, Rusya, Kuzey Afrika, Hindistan’ı mercek altına aldı.
Yabancılardan evlilik teklifi

Yabancı ortaklığa nasıl bakıyorsunuz?
Uzun yıllardır yabancı ortak var. Evlilik teklifleri alıyoruz. İnci Akü’de yabancı ortak vardı. 2000-2001 arası çıktılar. Sonra pişman olup geri döndüler ama şartlar değişmişti; biz istemedik. Hayes ile 3 ortaklığımız var.

Akü, jant içinde büyüdüm

Kadın olarak bu kadar erkek egemen bir işi yönetmekte zorlanıyor musunuz?

Çalıştığım alanda kadın patron yok. Üye olduğumuz Avrupa Jant Üreticileri Birliği’nin toplantılarında da tek kadın benim. Erkek egemen bir iş ama bana hiç zor gelmiyor. Bunun içine doğduk, akü, jant içinde büyüdüm çünkü. Kadın-erkek sayısının eşit olması iş ortamında denge sağlıyor. Kadın sağduyusu yüksektir. Krizlere karşı planlıdır. Zor zamanlarda çok işe yarıyor. Erkekler kötü yönetiyor demiyorum. Kadın-erkek birlikte muazzam bir denge kuruyor. Geçenlerde ilginç bir şey yaşadık.

Ne yaşadınız?
Kalite güvence müdürü alacağız. Bir kadını almak istediler ben itiraz ettim çünkü aküyü alacak laboratuara, testlere taşıyacak. “Yapamaz” dedim. Erkek çalışanlarımız “Biz onun için taşırız” deyince işe aldık. Ege’de kadın-erkek dengesi çok daha iyi durumda. Ege’de kadın değer görür.

Yazın hafta sonları teknede

Tatil yapamasam da hafta sonları iş, problem düşünmediğim zamanlar yaratmaya gayret ederim.
Kışın kayağa gideriz. Türkiye’de ve yurtdışında olabilir. Avusturya Alpleri kayak için idealdir.
Yazın yelkenliyle Ege?
Çeşme’de teknemiz var. Hafta sonları teknede kalırız. Eşim tekneye çok düşkün. İyi de bir kaptan.
Benim için tatilin anlamı deniz ve teknedir.
Fırsat bulursak yeni yerler görmeye de gideriz. Yurtdışında iyi havaları kovalarız çünkü biz doğa yürüyüşü, bisiklet olsun isteriz.

Piyano çalmayı çok isterdim

Akşamları kitap okurum. Televizyon seyretmem. Haberleri izlerim.
Hafta sonları daha çok spor! Film ki bu sinemaya gitmek de olabilir evde DVD izlemek de. Evde patlamış mısır ile sinema ambiyansını kendimiz yaratırız.
Her gün müzik dinlerim. Müzik hayatımda çok önemli bir olgu. Yeni müzikler, özgün sesler ararım. iTune’da bulunca eklerim.
Çömlek koleksiyonum var. Çok büyük değil ama antik çömlekler topluyorum.
Piyano çalıyor olmayı çok isterdim.

Çizik, kir, pas olmayacak

18 yaşıma gelince ehliyetimi aldım. Üniversiteyi bitirince de ilk otomobilime kavuştum.
Ortalama bir kadının otomobillere olan ilgisinden daha fazla ilgiye sahibim. Tabii bu aynı zamanda mesleki bir şey.
Aksesuarları, motoru, detayları bilirim. İyi kullanırım ve arabanın bakımıyla ilgili titizim. Çizik, kir, pas olmayacak!
Yakıtını, yağını takip ederim
Babam çok meraklıydı. İlk onun 73 model Plymouth arabasını kullanmıştım.
Bir tane BMW arabam var. Bazen kendim kullanırım, bazen şoför.

Güne çaysız başlayamam

Üç şeyi kesinlikle yemiyorum: Un, yağ, şeker!
Gerçi zeytinyağı, yağ biraz yerim ama tatlı, hamur işi, pilavla pek aram yok.
Benim beslenmem sebze, meyve ve balık üzerine kurulu.
Kahvaltıda tere yağ, reçel, peynir, zeytin, çay ve meyve suyu olur. Güne çaysız başlayamam.
Öğlen iş yerinde ne çıkarsa onu yerim. Akşamları sebze, yoğurt?
Yemek yapmaya pek fırsatım yok. Gerekirse en zorunu da yaparım.
İstanbul’da kızım yaşıyor. Ona gelirken bir valiz dolusu yemekle geliyorum.

Hamilelikte bile yaptım

Mutlaka her gün spor yaparım. Hiç atlamam. Hamilelikte, doğumda bile ara vermedim.
Her gün 15-30 dakika kardiyo, pilates, yoga yaparım. Hava güzelse ve fırsatım varsa açık havada spor tercihim. Bisiklet, yürüyüş? Güneş insana canlılık verir.
Bir ara tenise düşkündüm. Pek çok sporu yaptım. Hiçbirinde profesyonel olmadım, kupalar almadım ama ilgilendim.
Buz pateni bile yaptım.
Takım tutmam.

Spor ve kahvaltı kendime getirir

Sabahları 07.30’da uyanırım.
Meyve suyumu içer spor yaparım. Ardından sıkı bir kahvaltı ile güne başlarım.
8 saat uyumaya çok özen gösteriyorum. Sağlık için uykunun önemine inanıyorum.
Sabah insanı değilim. Spor ve kahvaltının ardından ancak kendime geliyorum.
Gece daha iyi çalışıyorum. Öğrenciyken de öyleydi. Uyku sorun olmasa hep geceleri çalışabilirim.

5 kız aile şirketlerini yöneteceğimizi biliyorduk

Çocukluk hayalim yoktu.
Lise 3. sınıfta endüstri mühendisliği bölümünü görünce benim alanım olduğunu hemen anladım. Boğaziçi Üniversitesi’nde bu alanı bitirdim.
Bunda elbette İnci Ailesi’nden olmamım etkisi büyük.
Biz 5 kız kardeşiz. Bu şirketlerde çalışacağımızı, yöneteceğimizi bilerek büyüdük.
Ortaokulda şirketimizin muhasebe departmanında çalıştım. Defter-i Kebir tutardım. Sonra Almanya’da staj yaptım, otomotiv şirketlerini dolaştım.
Grubumuzun hemen her alanında çalıştım. Bu bana uygun bir meslek.

Yönetim kurulu yarım günü alıyor

Kurumsal yönetim konusunda çalışıyoruz. Hâlâ hedeflere gelemedik. Bu nedenle çok fazla toplantımız oluyor.
Her şirkette ayda bir yönetim kurulu toplantısı oluyor; ciroları küçük şirketlerde 3 ayda bir. Holdinginde de ayda bir yönetim kurulu toplantısı.
Holding icra toplantıları oluyor, ayda bir de iş geliştirme toplantıları.
Yönetim kurulu toplantıları yarım günümüzü alıyor.
Uzun toplantıda dikkatin dağılmaması mümkün değil.
Stratejiler bölümünü uzun tutarız.
Dinlemenin önemine inanırım.

Balık en güzel İzmir’de yapılır

İş için dışarıda bir hayli yemek yiyorum.
Eğer mekan seçimi benim tercihime kalıyorsa bu kesinlikle balık olur.
Bir İzmirli ne ister? Balık ve haşlanmış ot.
Değişik yerlere gitmeyi, onları denemeyi seviyorum. Tabii keşifler çoğunlukla İstanbul’da oluyor. İzmir’de sınırlı sayıda mekan var.
İzmir’de Deniz, Körfez, Gümüş Balık ve Cumba’ya sık gideriz.
İstanbul’da mekan çok ama balık en güzel İzmir’de yapılır.
Seyahatlerimde de Akdeniz mutfağı olan yerleri tercih ederim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!