Yücaoğlu: Parmağına bakan aptallar gibiyiz

Güncelleme Tarihi:

Yücaoğlu: Parmağına bakan aptallar gibiyiz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 1999 00:00

Haberin Devamı

Türkiye'nin teknoloji konusundaki yaklaşımını, Konfuçyüs'ün ‘‘parmağına bakan aptallarına’’ benzeten TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu, ‘‘Sanayicilerimiz ve politikacılarımız sadece parmağa bakıyorlar’’ dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu, Türkiye'nin teknolojiye gerekli önemi vermediğini söyledi. Yücaoğlu, Türkiye'nin teknolojiye yaklaşımını anlatırken, Konfuçyüs'ün, ‘‘Akıllı adam aya, ufka, aptal adam parmağına doğru bakar’’ sözünü hatırlattı. Yücaoğlu, bu sözlerin Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu durumu yansıttığını belirterek, ‘‘Sanayicilerimiz ve politikacılarımız sadece parmağa bakıyorlar’’ dedi.

Türkiye'nin teknolojiye yatırım yapmadan sanayileşmede ve ihracattta yeni atılımlar yapamayacağını, geleceğin iddialı ülkeleri arasında yeralamayacağını belirten Yücaoğlu, Türkiye'nin küresel ekonomide uluslararası rekabete ayak uydurabilmesinin yolunun teknoloji üretiminden geçtiğini ifade etti.

Türkiye'de yenilikçi ürün geliştirme çabalarını desteklemek, AR-GE yatırımlarını teşvik amacıyla TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından düzenlenen 2'nci Teknoloji Kongresi'nde konuşan Erkut Yücaoğlu, dünyada rekabetin, maliyet üstünlüğünden ziyade teknoloji üstünlüğüne dayandığına dikkat çekerek, ‘‘Bu bilince sahip ülkeler geleceklerini teknoloji üzerine inşa ediyorlar. Bunun için GSMH'dan, AR-GE harcamalarına yüksek pay ayırmakta, eğitim politikalarını teknoloji üretecek biçimde tasarlıyorlar’’ diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerin tamamının GSYİH'nın yüzde 2'den fazlasını bilimsel faaliyetleri desteklemek için harcadıklarını belirten Yücaoğlu, bu oranın Türkiye'de yüzde 0.45 seviyesinde olduğunu belirtti. Erkut Yücaoğlu, Türkiye'nin teknolojiye yatırım yapmadan geleceğin iddialı ülkelere arasında yerini alamayacağına işaret etti. Yücaoğlu, bu oranın acilen yüzde 1'e çıkartılması gerektiğini söyledi.

DEVLETİN ROLÜ

TÜBİTAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cemil Arıkan, teknoloji güçlü olmayan, teknoloji üretemeyen bir ülkenin güvenliğinden söz edilemeyeceğini söyledi. TTGV Başkanı Fikret Yücel de, çeşitli kuruluşların katkılarıyla oluşturulan Ulusal İnnovasyon Projesi'nin çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi.

Pollman: İstikrar olsaydı otomotiv krize girmezdi

Daimler-Chrysler AG. Malzeme Araştırmaları ve Üretim Başkan Yardımcısı Prof. Werner Pollman, Türkiye otomotiv sanayiinin yaşadığı krizleri hükümet bunalımlarına bağladı. ‘‘İstikrarsızlık olmasaydı sektör böyle inişler ve çıkışlar yaşamazdı’’ diyen Pollman, istikrar sağlandığında, sektörü daha iyi günlerin beklediğini söyledi.

Toplantının açılış oturumunun konuk konuşmacısı Pollmann, Türkiye'nin, dünya çapındaki Daimler-Chrysler ağında önemli bir rol oynadığını da bildirdi. Pollman, görüşlerini şöyle anlattı. ‘‘Üretim şirketimiz Mercedes-Benz Türk, önemli ortaklarımızdandır ve küresel stratejimizin gerçekleştirilmesine katkıda bulunuyor. Mercedes-Benz Türk'ün herkesçe kabul edilen yüksek teknoloji standardıyla Daimler-Chrysler'in dünya çapındaki teknoloji ağı içinde önemli bir unsur oluşturuyor. İstanbul'daki otobüs üretim tesisleri, 30 yılı aşkın sürede 30 binin üzerinde şehir içi ve şehirlerarası otobüs imal etti. Bunların dörtte birinden fazlası Avrupa başta olmak üzere ihraç edildi. Türkiye, ihracatı üzerinde ve ötesinde özellikle Rusya ve diğer Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde faaliyetlerimiz bakımından ve aynı zamanda devam etmekte olan sanayileşme projeleri bakımından şirketimiz için önemli bir köprübaşı haline geldi.’’

Chibber: Türkiye teknolojide çok geri

Dünya Bankası Ülke Direktörü Dr. Ajay Chibber, Türkiye'nin teknoloji konusunda oldukça geri olduğunu söyledi. Teknoloji seviyesinin acil olarak yükseltilmesi gerektiğini belirten Chibber, ihracatın da tekstil ve konfeksiyon gibi düşük teknolojili ürünlerden ve doğal kaynaklı ürünlerden oluştuğunu kaydetti. Chibber, şöyle devam etti:

‘‘1997 yılında bu sektörlerin toplam ihracattaki payı yüzde 39 civarındaydı. Ancak Çin ve Hindistan gibi ülkelerin dışa açılmasıyla Türkiye tekstil sektörü ihracatta büyük darbe yedi. Türkiye, maliyet avantajını 1988 ve 1994 yılları arasında kaybetti. Ve hálá yakalayamadı. Türkiye'nin düşük vasıflı emek yoğun ürünlerde avantajını koruyabilme olasılığı çok zayıf görülüyor.’’

Chibber, Dünya Bankası'nın Türk şirketlere teknik altyapı yatırımları için 150 milyar dolarlık destek yapacağını söyledi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!