Yorganı çekince ’Bizim yüzümüzden işsiz kalan var mı’ diye düşünürüm

Güncelleme Tarihi:

Yorganı çekince ’Bizim yüzümüzden işsiz kalan var mı’ diye düşünürüm
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2007 00:00

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin öncülüğünde işçi ve işveren örgütlerinin verdiği "Yeter artık faizi indir" ilanlarıyla karşı karşıya kalan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Biz insanız. Aşklarımız, sevgilerimiz, duygularımız var. Eleştirilere kızsak da dikkate alırız. Gece yorganı çekince, ’bizim yüzümüzden işsiz kalan oldu mu’ diye düşünürüz" dedi.

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) önderliğinde işçi-işveren kuruluşlarının gazetelere faiz için, "Yeter artık indirin" ilanları vermesini, "Biz de insanız, duygularımız, sevgilerimiz, aşklarımız var. İlan verilmesine, ağır eleştiriler yapılmasına kızsak da, hepsini dikkate alıyoruz. Faizleri belirlerken tüm kriterlere, etkenlere bakıyoruz ve bulunduğumuz düzeyin doğru olduğunu düşünüyoruz" sözleriyle değerlendirdi. Yılmaz, gece yatağa girip yorğanı çektiğinde, "Bugün bizim yüzümüzden işini kaybeden, işsiz kalan oldu mu acaba" diye düşündüğünü belirtti.

ENFLASYON HEDEFİ TUTAR: Gazetelerin ekonomi editörleriyle İstanbul’da sohbet toplantısı düzenleyen Durmuş Yılmaz, Başkan Yardımcıları Erdem Başçı ve Burhan Göklemez ile Para Politikası Kurulu (PPK) üyesi İbrahim Turhan’la birlikte son enflasyon raporunu değerlendirip, soruları yanıtladı. Yılmaz, "Biz hükümetle birlikte belirlediğimiz enflasyon hedefine, Merkez Bankası Kanunu’nun bize çizdiği çerçeve içinde uymak üzere yolumuza devam ediyoruz. Enflasyon hedefimiz yüzde 4. Bugün için tahminler daha yukarda olsa da hedefimiz revize edilmiş değil. Biz yüzde 4’lük enflasyon hedefini 2008’de tutturabileceğimize inanıyoruz."

HERKES ÇIKARINA BAKAR: Yılmaz, "Faiz lobisi deyince genelde akla bankacılar gelirdi. Oysa bugün Türkiye’nin önde gelen bankalarının patronları bile, ’reel faiz yüksek, insin’ çağrısı yapıyor. Acaba farklı bir faiz lobisi mi ortaya çıktı?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Ekonomide bunlar vardır. Her kesim kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder, taleplerde bulunur. Bize düşen tüm kesimlerden yükselen sese bakıp, temelde toplumsal refaha doğru yol almaktır. Faizin yüksekliğinden, YTL’nin güçlü olmasından rahatsızlık duyan kesimler var. Ancak, şunu unutmayalım, bu toplum 35 yıl süreyle yüksek enflasyon içinde yaşamanın faturasını ağır ödedi. En son fatura da 2001 kriziyle kesildi. Enflasyon tek hanelere inmişken, şimdi yeniden bizi başa döndürme riski yaratabilecek adımlardan kaçınmamız gerekiyor. Çünkü, geriye dönüş çok daha maliyetli olur."

YANLIŞ YAPMIŞ OLABİLİRİZ: Durmuş Yılmaz, "TİM, işçi ve işveren örgütlerini toplayıp, faizlerin inmesi için gazetelere ilan verdi. Bu ilanları görünce ne hissettiniz?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: "Bizim işimiz kızmak değil. O ilanları da, başka yorum ve eleştirileri de okuyoruz, inceliyoruz. ’Biz de yanlış yapmış olabiliriz’ diye kendimizi tekrar kontrol ediyoruz. Gece yatakta yorganı üstümüze çekince, ’Bugün bizim yapmış olabileceğimiz yanlışlar yüzünden işini kaybeden oldu mu’ diye düşünüyoruz. Ancak, Para Politikası Kurulu’nda (PPK) bir araya gelince, eldeki tüm verilere bakıp, ona göre hareket ediyoruz. Elimizdeki veriler, bize faizler için bugünkü düzeyi gösteriyor."

KAVGA DA EDEBİLİRİZ: "Biz de insanız" diyen Yılmaz, şöyle devam etti: "Bizim de sevgilerimiz, öfkelerimiz, aşklarımız, yergilerimiz var. Kızabiliriz, kavga da edebiliriz. Bu duyguları yaşasak da işimizi doğru gördüğümüz yönde yaparız. TİM’e randevu verdik. Oturup birlikte konuşacağız, tartışacağız. Kayda değer eleştiriler ve önerileri her zaman dikkate alıyoruz, almaya devam edeceğiz."

Merkez Bankası

sürpriz yapmak yerine öngörülebilir olmalı


Eylül ayındaki 0.25’lik faiz indiriminin piyasa oyuncuları tarafından "sürpriz" olarak algılandığını hatırlatan Durmuş Yılmaz, şunları dile getirdi:

Merkez bankaları sürpriz yapmamalı, öngörülebilir olmalı. Günümüzde merkez bankası uygulamalarında bu yöntem daha doğru bulunuyor. Biz de öngörülebilir olmaya özen gösteriyoruz.

Ancak, eylül ayındaki 0.25’lik faiz indirimimiz ’sürpriz’ olarak değerlendirildi. Bu da bir hafta öncesinde Erzurum’da söylediğim, ’Faizde zamansız indirim, ters etki yapar’ sözümden kaynaklandı.

Aslında o konuşmamın içinde faiz indiriminin yılın son çeyreğinden önce başlayabileceğine dönük mesajlarım da vardı. Piyasa onu görmedi. Belki de bizim iletişim eksikliğimizden kaynaklandı.

Ayrıca, 0.25’lik indirim öncesinde ABD’de FED Başkanı Ben Bernanke ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı başta olmak üzere dünyanın önde gelen merkez bankası başkanlarının katıldığı bir toplantıda bulundum. Oradaki tartışmalar bizim için çok önemliydi.

Eylül ayındaki Para Politikası Kurulu’nda (PPK) arkadaşlarıma anlattım. Ayrıca ABD’den gelen bazı veriler de bize ’faiz inebilir’ tabanı oluşturdu.

Burnumuz sürekli piyasayı kokluyor

DURMUŞ Yılmaz, "Eylül ayındaki Para Politikası Kurulu’nda (PPK), toplantımızın yarısı benim Erzurum’daki konuşmanın nasıl algılandığını, gazetelerin hangi yorumları yaptığını konuştuk. Sonra elimizdeki verilere, modele baktık. Burnumuz zaten sürekli piyasada ve piyasayı iyi kokluyoruz. Ayrıca tecrübe ve birikimlerimizle 0.25’lik faiz indirimi kararını verdik" dedi.

Kendimizi terörist olarak görmüyoruz

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "TİM Başkanı Oğuz Satıcı, ’yüksek faiz ekonomide terör ortamı yaratıyor’ dedi. Bu benzetme, faizi belirleyen kurumun başındaki kişi olarak size bir anlamda ’terörist’ nitelemesi anlamına geliyordu. Bu yoruma ne diyorsunuz?" sorusuna, "Kendimizi terörist olarak görmüyoruz" yanıtı verdi.

Bizim de hedefimizde işsize iş, aç olanın karnını doyurmak var

Türkiye’nin bağımsız Merkez Bankası olgusuna yeni yeni alıştığını belirten Durmuş Yılmaz, çeşitli kesimlerden kendilerini baskı altında tutmaya yönelik demeçler için, "Keşke olmasa" deyip, şunları söyledi:

Türkiye, hiperenflasyonu yaşamadığı için Merkez Bankası’nın bağımsızlığı olgusuna ancak alışabiliyor. Bizi yönlendirmeye yönelik demeçler verilse de verilmese de, biz sonuçta eldeki tüm verilere bakıp ona göre hareket ediyoruz.

Her türlü ekonomik uygulamanın ana hedefi toplumun refahını yükseltmektir. Faizler, döviz kurları, hepsi araçtır.

Bizim de amacımız işsizin iş bulmasını, aç olanın karnını doyurabilmesini, sırtının pek olabilmesini sağlayacak ortamı yaratmak.

Görevimiz fiyat istikrarını sağlamak ama bunu tek hedef olarak algılar ve ona göre hareket edersek, o zaman herkes işsiz kalır.

Bizim böyle bir amacımız olamaz. Fiyat istikrarının içinde de büyüme, iş ve aş var.

Enflasyon hedefi Kuran  ayeti değil ama şimdi yüzde 4’ü tartışmayalım

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Yüzde 4’lük enflasyon hedefini Türkiye için çok iddialı görenler var. Nitekim tutturmakta da zorlanıyoruz. Acaba değişitirilmeli mi?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: "Enflasyon hedefi ne İncil’in kuralı, ne de Kuran’ın ayeti. Bu hedefi hükümetle birlikte biz koyduğumuza göre değiştirmek de bizim elimizde. Ancak, yüzde 4 hedefini tutturmakta ne kadar zorlansak da, değiştirmeyi, revize etmeyi tartışmak bugün için gereksiz. Yüksek enflasyondan bugünlere geldikten sonra inişin daha zor olacağını zaten söylüyorduk."

Mali disiplini oturtmadan IMF’den kopmak doğru değil

DURMUŞ Yılmaz, Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) 2008 Mayıs’ından sonraki dönemde nasıl bir ilişkinin yürütülmesi gerektiği yolundaki soru üzerine şunları söyledi: "Bizim olayın tarafı olarak bir görüşümüz var ama henüz kamuoyuyla paylaşacak durumda değiliz. IMF bugün yüzde 6.5’lik faiz dışı fazlanın tutturulamıyor olmasından pek memnun değil. Aslında hükümet geçen döneminde mali disiplini önemli ölçüde sağladı. Geçtiğimiz dönemi dikkati alınca, hükümetin yine mali disipline dikkat edeceğini düşünmek mümkün. Mali disiplin tam oturtulmadan IMF’den kopmayı düşünmenin doğru olmayacağını düşünüyoruz. IMF’yle anlaşmalarda mutlaka bir uygulama takvimi oluyor. Eğer IMF’den kopacak olursak, o zaman mutlaka kendimiz mutlaka takvim ortaya koymalıyız ve o takvime uymalıyız."

Değerli YTL enflasyonu indiriyor ’kurlar bizi ilgilendirmez’ demeyiz

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Yeni Türk Lirası’nın (YTL) değerli seyir izlemesinin enflasyonla mücadeleyi kolaylaştırdığını belirterek, şöyle konuştu: "YTL’nin değerli olması enflasyonu indirmeye yardımcı oluyor diye böyle bir zorlama içinde değiliz. Her ne kadar bizim asıl hedefimiz fiyat istikrarı ve enflasyon olsa da döviz kurlarına asla kayıtsız kalamayız, ’kur düzeyi bizi ilgilendirmez’ diyemeyiz. Ama eğer enflasyon hedeflemesi gibi bir politikayı benimsemişseniz, o zaman dalgalı kurla yürümeniz gerekiyor."

İstifa sorumluluk gerektirir gündemimde böyle bir şey yok

PİYASADAKİ "Merkez Bankası Başkanı istifa edebilir" söylentilerinin hatırlatılması üzerine Durmuş Yılmaz, şunları dile getirdi: "İstifa sorumluluk gerektiren bir iştir. İstifa etmek olumsuz etki yaratabileceği gibi, her zaman doğru da olmayabilir. Zaten benim gündemimde istifa de yoktur."

Faizlerin hızlı inmesi bonocu bankalara yarar

DURMUŞ Yılmaz, "Banka patronları reel faizlerin yüksekliğinden yakınıyor" hatırlatması üzerine bir de şu yorumu yaptı: "Faizlerin hızlı inerse, bankalar bonodan para kazanır. Bir argüman da budur."

Merkez Bankası Başkanı Dolapdere yokuşunu yürüdü

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, İstanbul Ceylan Intercontinental Otel’deki toplantıya gelmek için Dolapdere yolunu kullandı. Ancak, Avrasya Maratonu nedeniyle Taksim bölgesine çıkan tüm yollar kapalıydı. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Burhan Göklemez, görevli polislere, "Merkez Bankası Başkanımız Durmuş Yılmaz’la birlikte Ceylan Otel’e gideceğiz. Lütfen müsade edin" dedi. Polisler, "Mümkün değil" yanıtı verince, birlikte Dolapdere’dan Ceylan Otele yürümek zorunda kaldılar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!