Türk-İş Araştırma Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin dengeli beslenebilmesi için yapması gereken ve açlık sınırı olarak nitelendirilen aylık harcama tutarı ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 5.19 YTL artarak 548.14 YTL oldu. Açlık sınırı geçen ay 542.95 YTL düzeyinde bulunuyordu. Geçen yıl Ocak ayında 520 YTL olan açlık sınırı bu yılın aynı döneminde 28.14 YTL'lik artış gösterdi. Araştırmaya göre Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin "gıda" için yapması gereken asgari harcama tutarı geçen aya göre yüzde 0.96 oranında arttı. Gıda harcamasında son oniki aydaki artış oranı 5.41, yıllık ortalama artış ise 8.74 oldu.
YOKSULLUK SINIRIDört kişilik ailenin gıdanın yanı sıra, kira, ulaşım, yakacak, aydınlatma, su, giyim, eğitim, telefon, kültür gibi temel gereksinimleri için yapması gereken ve yoksulluk sınırı olarak nitelendirilen harcama tutarı ise ocak ayında 1785.47 YTL oldu. Yoksulluk sınırı geçen ay 1768.57 YTL düzeyinde bulunuyordu. Geçen yıl 1693.81 YTL olan yoksulluk sınırı son bir yılda 91.66 YTL artış kaydetti.
KUŞ GRİBİ TAVUK FİYATLARINI DÜŞÜRDÜGıda harcaması çalışmasında temel alınan beslenme kalıbında yer alan peynir, balık, bakliyat, pazarlarda yoğun olarak satılan ürünler, ceviz ve şeker fiyatlarının 2006 yılında arttığı kaydedildi. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu gıda grubundaki ürünlerin kuş gribine bağlı olarak talep ve fiyatlarının düştüğü belirtilen açıklamada, kurban bayramı sonrasında et ve sakatat fiyatları değişmezken
balık fiyatlarının arttığı kaydedildi.
ENFLASYON DÜŞÜYOR AÇLIK VE YOKSULLUK DEVAM EDİYORTürk-İş açıklamasında, ocak ayı itibariyle, yüzde 3 oranındaki artışla en düşük emekli maaşının Bağ-Kur'da 333 YTL, SSK'da 436 YTL ve Emekli Sandığı'nda 594 YTL olacağı belirtilerek, çalışan işçinin en az aldığı ücretin 380 YTL ve memurlardaki en düşük ücretin ise 625 YTL olduğu vurgulandı. Bu gelirlere sahip geniş bir kesimin "açlık sınırıyla" karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada, dar ve sabit gelirlinin enflasyon oranına bağlı olarak düşük düzeyde yapılan artışların geçim koşullarında bir iyileşme sağlamayacağına dikkat çekiliyor.