Yeni Türk Telekom’un 3 tepe yöneticisi fiber ağlarla ilgili eleştirileri yanıtladı

Güncelleme Tarihi:

Yeni Türk Telekom’un 3 tepe yöneticisi fiber ağlarla ilgili eleştirileri yanıtladı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2015 01:13

Entegrasyon adı verilen süreçle yeniden yapılanan Türk Telekom artık ‘bireysel iş’ ve ‘kurumsal iş’ yapılanmasıyla şirketlerini bir araya getirdi. 2013’ün sonunda şirketin CEO’luğuna getirilen Rami Aslan, iki tepe yöntecisi Erkan Akdemir ve Mehmet Ali Akarca ile ilk kez bir arada söyleşi verip ‘yeni Türk Telekom’u’ anlattı.

Haberin Devamı

TÜRK Telekom’un direksiyonuna Aralık 2013’te geçen Rami Aslan ilk kez grubun iki tepe yöneticisi Erkan Akdemir ve Mehmet Ali Akarca’yı ile birlikte Hürriyet’e söyleşi verdi. Koltuğa oturur oturmaz Türk Telekom’da yeniden

Yeni Türk Telekom’un 3 tepe yöneticisi fiber ağlarla ilgili eleştirileri yanıtladı
yapılanma süreci başlatan Aslan, ‘entegrasyon’ adını verdikleri süreci dünyadaki örneklerinden çok daha kısa sürede tamamladıklarını söyledi. İki tecrübeli yönetici Erkan Akdemir ve Mehmet Ali Akarca ise şirketin temelde ikiye ayrılan ‘bireysel iş’ ve ‘kurumsal iş’ yapısının kaptanlıklarını üstleniyor. Yeni dönemde grup şirketi Avea Genel Müdürü olan Erkan Akdemir aynı zamanda Türk Telekom Bireysel İş Birimi CEO’su, Mehmet Ali Akarca ise Türk Telekom Kurumsal İş Birimi CEO’su olarak görevlendirildi.

Haberin Devamı

3G BİZİM SAYEMİZDE
Bir çok alanda farklı şirketleriyle hizmet verdiklerine dikkat çeken Türk Telekom yöneticileri, “Müşteri odaklı bir yapıya kavuştuk. Artık bireysel ve kurumsal talepleri tek kanaldan sağlayabiliyoruz. Her şirketimiz ayrı ayrı müşteriye gitmiyor” dedi. Peki bundan sonra bünyesinde Avea’yı da barındıran Türk Telekom’un rotası ne olacak. Grup ağırlığını mobile mi yoksa sabit teknolojiye mi verecek? Net bir strateji oluşturulmuş. Mobilde her yeni jenerasyonun aslında sabit telefona bağımlılığı artırdığını söyleyen Rami Aslan, “Hem mobilde hem sabitte güçlü olmaya devam edeceğiz. Türk Telekom altyapısı olmasaydı 3G hizmetlerini Türkiye’de kullanmak gibi bir imkan olmayacaktı” dedi.

4.5G’DE EŞİT YARIŞACAĞIZ
Rakiplerinin Türk Telekom’un fiber ağını kullanmasında güçlük çıkardıkları görüşünün yanlış olduğunu belirten Aslan’a destek Akarca’dan geldi; “Fiber ağı kullandırmamız yasal zorunluluk. Fiber ağ döşeyemediklerinden yakınıyorlar ama rakiplerimizin fiber ağını Maslak gibi kârlı yerlerde görüyoruz. Ama karlı yerlerde göremiyoruz.” Erkan Akdemir ise yeni yapılacak 4.5G ihalesi ile rekabette yeni bir perde açılacağını belirterek, “Türkiye’de ödenen lisans parasının yüzde 75’ini zaten biz vermiştik. Nihayet frekansta eşit yarışabileceğiz” dedi. Yüzde 55’i Oger Telecom’a, yüzde 30’u Hazine’ye, yüzde 15’i ise borsaya kote olan Türk Telekom’da son durum ne, gelecek için ne hedefler kondu? 3 yönetici Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in de katıldığı söyleşide buluşup anlattı...

Haberin Devamı

Yeni Türk Telekom’un 3 tepe yöneticisi fiber ağlarla ilgili eleştirileri yanıtladı

Avantajım şirketi yıllardır tanımam

* Türkiye’de nasıl bir pazarla ve şirketle karşılaştınız?
Rami Aslan: Türkiye’ye ilk kez 1990’ların başında tatil için geldim. 2004 yılından sonra sık sık gelip gitmeye başladım. Türk Telekom’un özelleştirilmesi sırasında aktif çalıştım. Onun öncesinde de Telsim’in satılması zamanında Türkiye’ye geldim. Dolayısıyla Türk Telekom’daki bu görevime gelmeden önce Türkiye’deki birçok şehire gelmiştim. İlk geldiğimden bu yana geçen 15 yılda Türkiye’nin büyük ilerleme kaydettiğini söylemek zorundayım. Gelişmekte olan ülkeler arasından başarıyla sıyrıldığını düşünüyorum. G20 ülkesinden biri olup önemli başarılara imza attı. Altyapı yatırımlarında büyük aşama kaydetti. Sadece telekomünikasyon değil, ulaştırma, havayolu gibi alanlarda Avrupa ülkelerinden çok fazla rastlanmayan yatırımlar yapıldı ve büyüme yakalandı. Türk Telekom CEO’su olmadan önce yönetim kurulunda 4 yıl çalışma şansı yakaladım. Sadece yönetim kurulu üyesi değil, denetim kurulu üyesi olarak da görev yaptım. Bu da görev sırasında bana şirketin güçlü yanlarını veya genel durumu hakkında bilgiler verdi. CEO olduğumda hızlı adaptasyon şansı elde ettim. Şirkette nelere ihtiyacın olduğunu daha kolay tespit etmeme olanak sağladı.
* Yapılanma süreci devam edecek mi? Hedef tam olarak neydi ve şu anda hangi noktada yer alıyorsunuz?
Rami Aslan: Sektörün dinamiklerine baktık. Uzun zamandan beri sektör lideriyiz. Müşterilerin ihtiyaçlarının nele olabileceğini tespit ettik. İnsanlar iletişime çok meraklı ve teknolojiye çok düşkün. Dolayısıyla şimdiki ihtiyaçlarını karşılamakla yetişemezdik. Gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapılanmaya gitmemiz gerekiyordu. Buna baktık ve müşteriyi strateji ve odağımıza koyduk. Şirketin değil, Türkiye’nin genel durumuna baktık. Teknolojinin gelişmesi sadece telekom değil, telekom sektörüyle bağlantılı tüm sektörleri etkiliyor. Entegrasyon 2014’te başladı ve ana çatısı 3 farklı aşamada oluşuyor. Birinci aşamada mayısta destek fonksiyonlarını birleştirdik. Pazara girme stratejimizi destekleyen tüm fonksiyonlar merkezi olarak çalışıyor. İnsan kaynakları, satın alma, finans ve destek hizmetleri bu kapsamda değerlendirildi. Avea, TTNET ve Türk Telekom’da ilgili departmanlar birleştirildi ve sinerji yaratma şansı yakaladık. Birinci aşamada entegrasyonun bize faydalarını görmeye başladık. Diğer aşamalarında önemli bir yerde olduğunu düşünüyorum. Eylülde ikinci aşamayı tamamladık. Entegrasyon çok kısa zamanda olmuyor. İkinci aşamada müşteriye dokunduğumuz konularda değişiklikler yaptık. Bireysel, kurumsal ve toptan birimleri de kurmuş olduk. Erkan Akdemir bireysel iş birimi CEO’su, Mehmet Ali Akarca kurumsal iş birimi CEO’su ve toptan iş biriminin başında da kıdemli bir arkadaşımız var.

Haberin Devamı

Almanya’nın 10 katı hızlı fiberimiz var

* Entegrasyondan sonra mobile mi yoksa sabite mi ağırlık verilecek?
Rami Aslan: İstikrarlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Yolumuzu değiştirmiyoruz. Mobil büyüyor, sabit olmadan mobilin zayıf olacağını düşünüyoruz. Zayıf olmaktan neyi kastediyorum? Şu anda 3G kullanıyoruz. Ancak Türk Telekom altyapısı olmasaydı 3G hizmetlerini Türkiye’de kullanmak gibi bir imkan olmayacaktı. Dolayısıyla mobilin sabit ile var olacağını düşünüyoruz. Biz yıllar önce yönetim kurulunda aldığımız stratejik bir kararla bunu yapıyoruz aslında. Aldığımız karar fiber altyapıya yatırım yapmak. 81 ilde fiber yatırımı yapıyoruz. Sadece şu anki teknoloji değil, bundan sonraki teknolojilerin çalışmasını sağlıyoruz.
Biz bu altyapı sayesinde yeni teknolojilere hazır durumdayız. Yeni nesil teknolojiler oyunu değiştirecek. Altyapımız sayesinde 40 milyon müşterimize en iyi hizmeti vereceğiz. Teknoloji ne olursa olsun 3G, 4G, 5G, 6G veya 7G… Fiber altyapımızın kapasitesi çok yüksek. Bundan sonraki teknolojilere hazır olduğumuzu söyleyebilirim.

Haberin Devamı

Biz bu verdiğimiz stratejik kararla altyapı yatırımlarımıza devam ettik. Son 6 yılda 20 milyar lira yatırım yaptık. Türkiye’de açık ara yapılmış en büyük yatırım. Yüksek hızlı fiber ile Avrupa’nın çok ötesindeyiz. Almanya’nın 10 katı, Fransa’nın 6 katı, İspanya’nın 3 katı daha hızlı hizmet vermek istiyoruz.

Mehmet Ali Akarca: Şu an Türkiye’deki data kullanımı ADSL ve fiberde 50 GB’ı geçmiş durumda. Mobildeki kullanımda 1.2 GB. Dolayısıyla mobilde tükettiğimizin 40 katı sabitte kullanıyoruz. Başka bir açıdan baktığımızda bugün akıllı bir kent yapılacağı zamanda sadece mobil teknolojilerle bunu yapabilmek mümkün değil. Sizin hem mobil kullanmanız lazım, bu verileri de veri merkezlerinde barındırmanız lazım, bulut hizmeti vermeniz lazım. Sadece mobille bir alana yatırım yaparak ülkenin tüm ihtiyaçlarını karşılamak mümkün değil. Dünyanın hiçbir yerinde bu zaten olmadı. Biz her zaman mobilin çok önemli bir parametre olacağını düşünüyoruz. Mobilin gelirler içindeki payı yüzde 35’lere çıktı. Artarak devam edecek. Sadece mobil ile başarılı olmak başarılı olmak ve tüm ihtiyaçları karşılamak mümkün değil. Bir ülkenin dijitalleşmesi ve ev kullanımı için her ikisine de ihtiyaç var. Evlerde internet üzerinden televizyon izlemek için sadece mobil kullanımı çok uygulanabilir değil. Hem televizyon izleyeceğim hem de internete gireceğim dediğimiz şebekelere çok fazla yükleniliyor. Havadan Wi-Fi teknolojisi de çok değişecek. Her geçen gün Wi-Fi hızı artıyor. Bundan 4 yıl önce Wimax teknolojisi konuşuyorduk. Önemli olan müşterisine yönelik son teknolojileri uygulamaya alıp sunmaya başlaması. Dolayısıyla her zaman en son teknolojiye hazırlıklı olmak zorundayız.
Erkan Akdemir: Türk Telekom’un o kadar yegane bir yapısı var ki altyapıda olsun, üst yapıda olsun. Mobilde, sabitte konumlandırması aslında yön nereye doğru giderse gitsin. Şu anda en popüler mobil olarak görülüyor. Her yeni bir jenerasyon, sabite olan bağımlılığı arttırıyor. Sabit tarafta bugünkü gibi fiber altyapısı yaygın olmasaydı bugün 3G’den daha fazla konuşamayacaktık. 4G’ye hazırız, 5G’ye hazırız dediğimizde bu altyapının çok büyük faydası var. Bu yüzden sabit ile mobil zaman zaman rakip gibi görülüyor aslında birbirini bütünlüyor. Mobil kullanımı hızla artıyor, ancak diğer taraftan da sabitin kullanımı da artıyor. Şu anda 50 GB ortalama kullanımdan bahsediyoruz. Tüketici çok daha fazla talepkâr.

Haberin Devamı

Mehmet Ali Akarca: Telekom sunumlarında sabit öldü, mobil yükseliyor deniliyordu. Ancak özellikle birkaç yıldan beri de mobil şirketler sabit şirketleri alıyor veya o tarafa yatırım yapılıyor.

Fiberde rakiplerin serzenişi yanlış

* Rakiplerin fiber konusunda serzenişleri var. Belediyelerin çıkardığı zorluklardan Türk Telekom’un daha avantajlı olduğu söyleniyor. Türk Telekom’un fiber altyapısını yeteri kadar kullanılmadıkları iddia ediliyor. Ne düşünüyorsunuz?
Rami Aslan: Fiber konusundaki rakip şirketlerin serzenişleri doğru değil. Fiberde lideriz. Ancak bu fibere daha önceden yatırım yapmaya başladığımızdan kaynaklanıyor. Fibere ilk yatırım yapan şirketiz. Bilinçli bir şekilde 81 ilde yatırım yaptık ve bu şehirler arasında hiçbir ayrım yapmadık. Yatırım yaptığımız dönemi değil, daha sonraki yılları göz önünde bulundurarak yatırımlarımızı devam ettik. Böyle bir yatırım bir gecede yapılmıyor. Uzun bir planlama gerekiyor. Bunun için de vizyon sahibi olunması gerekiyor.

Son 10 yılda Türkiye’de yapılan telekom yatırımlarının yarısından fazlası Türk Telekom tarafından yapıldı. Şu anda 250 bin kilometre fiberin 200 bin kilometresi Türk Telekom tarafından yapıldı. Bunun sebebi de startejik kararla bu yatırımlara ilk başlamamız.

250 bin kilometre fiberin 50 bininin diğer operatörler tarafından yapılması, aslında diğer operatörlerin fiber yapabildiğini gösteriyor. Rakiplerin stratejiyle alakası var. Biz 81 ilde bütün nüfusun faydalanabileceği ve az nüfus diye bir ayrım gözetmeden yatırım yaptık. Ancak rakiplerin stratejisi seçtikleri şehirlerle ilerleme yönünde oldu.

Mehmet Ali Akarca: BTK’nın belirlediği kurallar var. Fiberde perakende seviyede fiili olarak diğer operatörler pazarlamasını yapabiliyor. Maslak ekseni operatörlerin sevdiği bir bölge. Maslak civarında 10 farklı operatörüm yatırımı var. Kârlı yerlerde herkesin yatırımı var. Ancak karlı yerlerde sıkıntı var. Bizim haricimizdeki operatörler 2 bin kilometre yeni fiber döşemiş. 2 bin kilometre az bir kilometre. Bunlar yapılabilmiş. Bir zamanlar sıfır kilometre fiber çekildiği söyleniyordu. 50 bin kilometre zaten çekilmiş olan. Bizim zaten yükümlülüğümüz var. Döşediğimiz pimaş boruların içinden fiber hat geçiyor. Bu boruların için yer varsa BTK’nın belirlediği ücretlerle vermek zorundayız. Aynı şekilde diğer operatörler de vermek zorunda. Buraya ben hat çektim, ben yaptım diyemez. Biz herhangi bir zorluk çıkarmıyoruz. Buradaki tüm süreçler denetime tabii. Devreye almama veya vermeme şansımız yok. Bunu da en küçük aksaklıkta şikayet ediyorlar. Farklı bir amaç için bu konu gündeme geliyor. Şu anda Türkiye’de Avrupa’dan daha fazla fiber var. Fiber altyapı şu anda altın değerinde. Türkiye’de fiber altyapı şu anda yetersiz değil, aksine bundan sonraki 2-3 nesile yetecek kadar kapasiteye sahip durumda. Türk ekonomisine destek olacak nitelikte.

Frekans ihalesi haksızlığı giderecek

Soru 9: Yeni nesil teknoji için yapılacak ihale çok tartışıldı. Şimdi yeni bir süreç var. Sizce zamanlaması doğru mu?
Rami Aslan: Adına ne dersek diyelim, önemli olan gelecek nesil teknolojinin Türk ekonomisine yapacağı katkı çok önemli. Bugün için altyapı yatırımlarımızı yaptık. Yeni bir sayfa açılıyor ve yeni bir oyun başlıyor. Bugünleri görerek sadece sabit veya mobil değil, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını sağlayabilecek bir yapıya entegrasyonla kavuştuk. Türk Telekom grubu her zaman ilkleri gerçekleştiren bir şirket oluyor. 4G’de bu böyle olacak. Aynı şekilde 5G’nin Ar-Ge’sine de ilk başlayan şirketiz. Bunun haricinde teknoloji şirketlerimizde var. Teknoloji geliştiren Argela, eğitim içeriklerini sağlayan Cebit, sistem entegretörü Innova ve çağrı şirketimiz Assist var.
Erkan Akdemir: Frekans ihalesi ciddi bir dönüşüm ve devrimsel bir adım olarak görebiliriz. Çünkü şu an kullanılan frekansların çok çok ötesinde bir spektrum operatörlere verilecek. Tabii ki bi bir yarışma sürecinde olacak. Bahse söz konusu olan ilerideki bu mobil ihtiyaçları karşılayabilecek bir kapasite sunuyor. Fiberdeki altyapı neyse yeni frekans ihalesi ile aynı durum devreye alınacak. Önceki frekans ihalesinde elde kalanları almıştık. Yeni frekans ihalesi ile tüm operatörler eşit bir şekilde yarışabilmesi için zemini düzelten bir yapıyı da oluşturacak. Teknolojinin nötr olduğunu dikkate alırsak operatörler tecrübelerine göre müşteri ihtiyaçlarına göre hangi frekansı alacağına karar verecekler. Aslında mobil alanda yeni bir kapı açıyor. Yeni bir oyun başlıyor. Çok heyecanlıyız.
* Yani kartlar yeniden mi karılıyor?
Aynen.
* Yeni bir erteleme olursa iletişimde aksaklık yaşanacağını düşünüyor musunuz?
Kısa vadede böyle birşey olacağını düşünmüyorum. Bizim frekans anlamında baktığımız bu kadar büyümeyi destekleyecek şekilde düzenleyici kurumun dağıtıma ihtiyacı var.
* Şartnameden memnun musunuz?
Şu andaki tasarım geçmişten gelen haksızlığı giderecek bir yapısı var.
* Yerlilik oranı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Erkan Akdemir: Yeni ihale şartnamesinde yerlilik oranlarının altı biraz daha fazla çizildi. Biz sadece operatör değil, tedarikçi tarafında da uygulanması gerekiyor. Tedarikçilerle yakın çalışarak bu kapasitenin yaratılması ve arttılmasın için de desteğimizi vereceğiz. Bundan sonraki jenerasyonda operatörlerin aslında herhangi bir izin almadan teknoloji arasında geçiş yapılacak.
* Türk Telekom hisse yapısı nasıl oldu?
Rami Aslan: Avea, TTNET ve diğer şirketlerimizin hepsi Türk Telekom çatısı altında. Avea hisselerinin tamamının alınması bir dönüşüm stratejisi olarak planlanmıştı. İş yapış biçimlerimiz için de çok önemliydi. Hazine Müsteşarlığı ve Oger’den temsilciler yönetim kurulumuzda yer alıyor. Tüm stratejiler yönetim kurulu üyelerine danışılıp kararlar alınıyor. Türk Telekom, 17 farklı ülkede Turk Telekom International ile Türkiye’yi temsil ediyor. 2005 yılında Türk Telekom sadece sabit operatördü. Avea’nın ise yüzde 40’ına sahipti. 2015 yılına baktığımızda 8.5 milyon müşteriye hizmet veren TTNET şirketimiz var mesela.

acan@hurriyet.com.tr

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!