Yasa tasarısı çorba oldu pazar mağaza kapatmak 81 bin kişiyi işsiz bırakır

Güncelleme Tarihi:

Yasa tasarısı çorba oldu pazar mağaza kapatmak 81 bin kişiyi işsiz bırakır
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2010 00:00

Şiddetle tartışılan Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı için AMPD Başkanı Mehmet Nane, “Marketler için hazırlanan tasarıya her şeyi sıkıştırdılar, üretici ile tüccarı birbirinden ayıramayan çorba yaptılar. Pazar günleri alışveriş merkezlerini kapatmamız, 81 bin kişinin işini kaybetmesi demektir” dedi.

Haberin Devamı

ALIŞVERİŞ Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar
Kanun Tasarısı’yla ilgili değerlendirme yapan Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Mehmet Nane, marketler için hazırlanan yasa tasarısına alışveriş merkezlerini, büyük mağazaları da sıkıştırarak ‘çorba’ haline getirdiklerini söyledi. Yasa tasarısında tam olarak anlaşılamayan alışveriş merkezlerinin (AVM) pazar günü kapalı olmasına ilişkin Mehmet Nane şu değerlendirmeyi yaptı: “Her yıl 500 bin gencimizin iş gücüne katıldığı bir ortamda pazar günü kapatılmak demek sektörden yüzde 18 işçi çıkartmak demektir. Bu vebali kim almak istiyor? Bu, 81 bin aktif çalışanın iş akdinin feshi demektir.”
Herkes Mersin’e biz tersine
Nane, “Bu konuda örnek alındığı söylenen Avrupa ülkelerinde tam tersi bir uygulamaya geçiliyor. Fransa, Almanya ve İngiltere’de pilot uygulamalarla pazar günleri açık olunması gündemde. Herkes Mersin’e giderken biz tersine gitmeyelim” dedi. Nane, tüketicinin tercihinin de pazar günleri bütün aile alışveriş yapmak olduğunu hatırlatarak “AVM sadece AVM olmaktan öteye geçti, bir eğlence, buluşma, kültür merkezidir. Kentlerimizin ayrılmaz bir bütünü oldu. Kentsel donatıların bir parçası haline geldi. Düzenlemeler tüketici talepleri göz ardı edilerek yapılmamalı” diye konuştu.
İş yapamaz duruma gelecekler
Yasa tasarısının anlaşılmayan ve üzerinde çok tartışılan maddelerinden biri de private label’a (market markaları) getirilen yüzde 20 sınırı. Mehmet Nane konuyla ilgili “İnci, Zara, Kiğılı, IKEA gibi markalar kendi markasını başka yerlerde ürettiriyor. Yüzde 20 sınırı ile iş yapamaz duruma gelecekler. Bu maddenin kime uygulanacağının ve detaylarının yönetmelikle belirleneceği söyleniyor. Hiçbir şey net değil. Yönetmeliğin insafına bırakılır mı? Tüccar ve üretici birbirine girmiş. Binlerce yıldır bir üreticiler vardır bir de bunu satan tüccarlar” değerlendirmesini yaptı.
  Çokeşli duruma düşeriz
Aynı maddeye ilişkin İnci’nin sahibi Ali Murad Kızılkaş’ın yorumu ise şöyle oldu: “Taslak diyor ki üreten firmanın etiketini de basacaksın. Ben tasarımımı, koleksiyonumu yapmışım. Üreten firmanın bana ne katkısı var ki onun etiketini de basayım. Güya üretici firma korunuyor. E, o zaman benim mağazamda çok eşli bir durum ortaya çıkıyor. Uluslararası dev firmalar Türkiye’ye özel üretim mi yapacaklar? Asla uygulanamayacak bir madde. Bu kanunun pek çok maddesi uygulanamaz durumda. Bu kanun tasarısının çıkmasını en çok isteyenler, küçük esnafın büyümesini engellemeye çalışan toptancılardır. Kimse de bunun farkında değil.”

Haberin Devamı

Kayıtlı ekonominin asıl talepkarı biziz

Haberin Devamı

SEKTÖRÜN kayıt altında olduğunu belirten Mehmet Nane, şöyle devam etti: “AMPD olarak bir düzenlemeden yanayız. Ama her yasanın bu tasarıda sadece bir madde olarak geçiştirmesine karşıyız. Sektör zaten Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve Rekabet Kanunu gibi yasalarla hareket edilyor. Madem bir düzenleme olacak bu yasaların düzenlenmesi gerek. Biz etkin bir denetim sistemi ile kayıtdışının ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Yasa tasarısı kayıtlı-kurallı ekonomiye geçmeye çalışanlara önemli bir sekte vuracak. Yasa tasarısı kayıtlı ekonomiyi teşvik etmiyor. Kayıtlı ekonominin esas talepkarı biziz. Denetlemeyi asıl biz istiyoruz. Ama bunun adil bir şekilde tüm sektör için yapılması gerek. 18 Ocak’ta Sanayi ve ticaret Bakanlığı’na yazılı olarak görüşlerimizi bildirdik. Başbakan’dan da şubat ayı içinde randevu talebimiz var.”

Haberin Devamı

TESK seçim malzemesi yaptı ama bu memleket meselesi

TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nun (TESK) yakın bir zamanda gerçekleşecek seçimi öncesi bir bardak suda fırtına kopardığını belirten Mehmet Nane, “Yasada geleneksel perakendeciyi geliştirici bir tek madde göremedik. Eğer varsa sonuna kadar destekleriz. Ancak bu yasa geleneksel perakendeciyi geliştirmeyen, modern perakendenin de gelişimini engelleyen bir tarzda hazırlanmış. Kısır seçim propagandasına kurban ediliyoruz” diye konuştu. Dar görüşlü bazı kişilerin kendi seçim propagandalarına alet ederek tasarıyı kullandıklarına değinen Nane şunları söyledi: “Bu insanlar sektörü bulandırıyorlar. Ortada ciddi bir bilgi kirliliği var. Biz bunu temizlemek için buradayız. Konu ülkemizin gelişmesi ile ilgili. Bunu istiyorlarsa birlikte çalışalım. Başbakan konuyu aslında çok güzel ifade etti. Ama anlamak istemiyorlar. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta altını çizdiği, geleneksel perakendenin günümüz şartlarına uygun olarak modern hale getirilmesine sonuna kadar destek veriyoruz. Ancak burada TESK seçimleri öncesi daha çok oy uğruna durum kaşınıyor. Biz esnafla karşı karşıya değil yanyana kurumlarız. Buradan da açık çek veriyoruz. Biz geleneksel perakendecilerin organize yapıya katılmaları için her türlü desteği vermeye hazırız.” Bunun bir sektör konusu değilolmadığına değinen Nane, şunları söyledi: “Bu ne AVM’nin ne esnafın ne de hipermarketin konusu, bu memleket meselesidir. Bu konu tek başına organize perakendenin değil, üreticinin ve tüketicinin problemidir. Burada sorun algılandığı gibi bakkal amca hipermarkete karşı değildir. Sadece Türkiye’de son yıllarda tüketicinin tercihinden dolayı bir değişim yaşanmaktadır. Bizde bu değişimin aktörleriyiz. Ama iki taraf olarak karşı karşıya değiliz. Yan yanayız. Yasaklarla doğal süreci değiştirerek suyun yönünün değiştirmek isteyenler olabilir. Ama doğal süreçler dışarıdan gelen etkilerle değiştirilemez. Eğer bu yapılırsa tüketicinin seli gelir ve bunu boğar.”

Haberin Devamı

Otoparkta bile ayrımcılık yapılıyor organize perakende hedef alınıyor

MEHMET Nane, 400 metrekarenin üzerindeki mağazaların şu anda otopark oluşturmadan kuruluş izni alamayacağını hatırlattı ve şunları söyledi: “400 metrekarelik zincir mağazalara kent çarşılarında metrekaresinin yüzde 50’si kadar otopark zorunluluğu getirmek o markaya ‘Zincirleşme, büyüme’ demektir. Örneğin Beşiktaş Çarşı’da zincir olmayan 400 metrekarelik mağazaya otopark zorunluluğu yokken mağaza sayısı 10 olan zincir mağazaya metrekaresi ne olursa olsun otopark zorunluluğu getiriliyor. Bu rekabet şartlarına aykırı. Organize perakende hedef alınıyor.”

Yabancı yatırım getiren ve vergi kaynağı sektör

Haberin Devamı

MEHMET Nane mevcut 230 AVM’nin yarısının yabancı yatırım olduğunu bunlar için 10 milyar dolarlık yabancı sermaye çekildiğini söyledi. Nane şu bilgileri aktardı:
Yapılacak 60 AVM’de de yine yarısına tekabül eden yabancı yatırım miktarı 7 milyar dolar olacak.
Organize perakende cirosu 70 milyar dolar. Yüzde 10’u vergi olarak ödense devlet direkt 7 milyar dolar vergi geliri elde ediyor.
Süpermarketler, AVM’ler keyfi bir yerlere açılmıyor. 21 makamdan 139 yerden izin alınıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!