Yapı Kredi A-Tel için devrede

Turkcell'in önceden ödemeye dayalı ürün sistemini pazarlayan A-Tel, şirketin yüzde 50'sinin sahibi olan Yapı Kredi Bankası'nın talebi üzerine, Çukurova Grubu'na başvurarak Turkcell ile ilişkide sürekliliği ve pazar payını koruyucu yeni bir sözleşme yapılmasını istedi.Ürünlerin satışı ve pazarlamasında Turkcell'in tekelci bir konuma sahip bulunduğu ve bu ürünlerin ileride kesintisiz, sağlıklı ve öngörülen fiyat ve pazarlama kalıpları ile sağlanmasının şirket için hayati öneme sahip olduğu dile getirilen açıklamada, ürünlerin satış ve pazarlamasının A-Tel ile Turkcell arasında imzalanan 1 Temmuz 1999 tarihli Dağıtıcı Firma Sözleşmesi ve 9 Temmuz 1999 tarihli Servis Sağlayıcı sözleşmesi ile gerçekleştirildiği kaydedildi.Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “A-Tel'in kuruluşundan bugüne kadar ürünlerin satış ve pazarlamasında önemli bir aksama olmamasına rağmen ilgili sözleşmelerin hükümleri incelendiğinde A-Tel'in ileride ürünlerin kesintisiz, sağlıklı ve öngörülen fiyat ve pazarlama kalıpları ile gerçekleştirilmesini sağlayacak hukuki altyapının uzun vadede de sorun çıkarmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi, gerek A-Tel'in geleceği açısından, gerekse Bankamızın yatırım değerinin korunması açısından müspet olacağı düşüncesiyle, A-Tel ile Turkcell arasındaki ilişkide sürekliliği ve pazarın büyümesine paralel olarak pazar payını koruyucu yeni bir sözleşme yapılmasının sağlanması için Bankamızca A-Tel Yönetim Kurulu'na öneride bulunulmuştur.”Açıklamada, bankanın bu önerisi çerçevesinde A-Tel yönetiminin Çukurova Holding'e başvuruda bulunduğu belirtilerek, A-Tel ile Turkcell arasında bu konuda bir gelişme olduğunda gerekli açıklamaların yapılacağı vurgulandı.A-TEL, ÇUKUROVA HOLDİNG'E BAŞVURDUA-Tel'den konuya ilişkin Çukurova Holding'e yapılan başvuruda da Yapı Kredi'nin, Turkcell ve KVK ile sözleşmelerin şirket menfaatleri doğrultusunda yenilenmesi konusunda girişimde bulunması için talimat verdiği kaydedildi.Şirket ile Turkcell arasındaki ilişinin sağlıklı ve kalıcı bir hukuksal temele oturtulmasının kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu vurgulanarak, şirketin Banka tarafından satın alınması aşamasında bu ilişkinin belirsizliğinin önemli bir sorun olarak ortaya çıktığı ve sorunun kalıcı ve sağlıklı bir biçimde çözülmek yerine, geçici bir çözümle giderilmeye çalışıldığı ifade edildi.�