Vestel 'sırrını' nisanda açıklayacak

Güncelleme Tarihi:

Vestel sırrını nisanda açıklayacak
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2007 11:38

Vestel İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, alternatif enerjiler konusunda yaptıkları çalışmaları Nisan ayının ikinci yarısında kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti.

Yüngül, Ar-Ge yatırımları, Türkiye ekonomisi ve seçim süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bor, hidrojen, güneş ve rüzgar gibi alternatif enerji kaynaklarının kullanımı amacıyla yaklaşık 4 yıldır Ar-Ge faaliyeti sürdürdüklerini ifade eden Yüngül, bu alanda ilk ürünleri çıkarmaya başlayacaklarını dile getirdi.

Araştırma faaliyetini sürdürdükleri alanların çoğunda dünyanın ilk ürünlerini çıkaracaklarını ifade eden Yüngül, şunları kaydetti: “Alternatif enerjiler üzerine çok değişik çalışmalarımız var. Nisanın ikinci yarısından itibaren kamuoyuna göstereceğiz. Yakıt pili üzerinde çalışmalar var ama bundan başka çok çeşitli ürünler de var. Bazılarının laboratuvar çalışmalarını tamamladık, ürünleşme safhasındayız. Sadece bor ve hidrojen değil güneş, su gibi değişik kaynaklar üzerinde de çalışıyoruz. İlk ürünümüz savunmayla ilgili olacak.”

SAVUNMA VE SAĞLIK YAZILIMLARI

Ar-ge konusunda özellikle savunma ve sağlık gibi yeni sektörlerde büyüyeceklerine dikkati çeken Yüngül, Vestel Savunma Sanayi firmasının 15 milyon dolarlık ihracata ulaştığını kaydetti. Firmanın geliştirdiği insansız uçakları ihraç etmeye başladığını kaydeden Yüngül, firmanın çeşitli uçak markaları için kablolama işlemine başladığını aktardı. Yüngül, son olarak elektronik harp konusunda Türk ordusunun açtığı ihaleyi kazandıklarını ve “Radar ve Muhabere Karıştırma ve Aldatma Simülatörü” tedariğine başlayacaklarını kaydetti.

Sağlık yazılımları konusunda da Dünya Bankasının pilot uygulama olarak başlattığı “kağıtsız hastane” projesinin yazılım ihalesini aldıklarını ifade eden Yüngül, uygulamanın genişlemesiyle bu konuda hızla büyümeyi planladıklarını dile getirdi.

BAKAN ŞENER'İN YORUMU

Yüngül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in Gümrük Birliği ve dalgalı kurun tartışılması gerektiği yönündeki açıklamalarını “doğru bulmadığını” kaydetti. Türkiye'nin Gümrük Birliği içinde olmak zorunda olduğunu ifade eden Yüngül, en fazla ihracatın halen AB'ye yapıldığını kaydetti.

Bu konunun Türkiye'nin cari açık sorunu nedeniyle gündeme geldiğini savunan Yüngül, AB'den yapılan ithalatın daha fazla olması nedeniyle Gümrük Birliğinden çıkmayı düşünmek yerine daha fazla ihracat yapmanın yollarının aranması gerektiğini kaydetti.

“Gümrük Birliğinden çıkmak yerine ondan daha fazla nasıl yararlanırız ona bakmak lazım” diye konuşan Yüngül, cari açığın önüne geçmek için enerjide dışa bağımlılığı azaltacak yatırımlara hızla başlanması ve tüketicinin ithal ürün tercih etme alışkanlığından vazgeçirilmesi gerektiğini söyledi.

Tüm büyük ekonomilerde hammadde fiyatlarının yükselişi nedeniyle enflasyonist baskının artığını, faizlerin arttığını kaydeden Yüngül, Türkiye'nin döviz rezervlerinin 63 milyar dolar seviyesine ulaşmasının sevindirici olduğunu ancak bunun değerlendirilemediğini ifade etti.

Yüngül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sıcak para girişi var, bu fena bir şey değil. Ama bizim bu para bolluğunda mutlaka cari açığı engelleyici yatırımları yapmamız lazım. Türkiye neleri ithal ediyor belli. Bunlar içinden neleri üretmesi fizibilse bunun master planı yapılır. O yöne devlet politikası gereği destekleme verilir. Örneğin 3 seneliğine belli bölgelerde yapılacak belli dallardaki yatırımlar desteklenir. Ama bunun karşılığında somut bir şeyler gelmesi lazım. Bunlar zor şeyler değil. Bunlar yapılmazsa ana sanayi zayıf olduğu için ara girdilerin ithalatı da giderek artacaktır. Türkiye'deki şirketlerin sermaye yapıları çok güçlü değil büyük yatırımları yapamazlar. Bu konuda temel bir politikamızın olması gerekiyor.”

Piyasalarda son dönemde bir durgunluğun görüldüğünü ancak bunun yaklaşan seçim süreciyle ilgili olmadığını iddia Yüngül, uygulanan sıkı maliye politikası ve devletin tarım, sağlık ve inşaat yatırımları için yaptığı ödemelerin geciktirmesinin durgunlukta etkili olduğunu ileri sürdü.

Seçimlerin ekonomi üzerindeki olası etkileri konusunda ise endişeli olmadığını kaydeden Yüngül, “Nolursa olsun hiç sorun değil. Demokrasi varsa bunun gerektirdiği birisi Cumhurbaşkanı olacak. Biraz çalkantı olur, geçer gider. Ama mutlaka parlamentodan çıksın diye düşünüyorum. Kim seçilirse, hepimiz saygı duymalıyız. Toplumsal uzlaşmanın sağladığı bir aday olursa herkes daha moralli olur. Ondan sonra seçimler var. Seçimlere de negatif bakmıyorum. Büyütmenin anlamı yok” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!