Uzan, Libananco’cu Türkkan’a Ayn El Başa’da vekalet vermiş
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU
Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2006 00:00
Türkiye’yi 10 milyar dolarlık ÇEAŞ ve Kepez davasıyla tehdit eden Libananco Holdings’in sahibi görünen Ali Cenk Türkkan’la Uzan Ailesi’nin ilişkisini gösteren bir belge daha ortaya çıktı. İmar Bankası’na el konulduktan sonra babası Kemal Uzan’la birlikte yurtdışına kaçan Hakan Uzan, Türkkan’a Ürdün Ayn El Başa Noteri’nde vekalet verdi.
TÜRKİYE’nin beşinci yazısına ve ısrarına rağmen "kırmızı bültenle" aranan Uzanlarla ilgili Ürdün bilgi vermeye yanaşmazken, Murat Hakan Uzan’ın bu ülkede notere gidip, Türkiye’yi 10 milyar dolarlık ÇEAŞ ve Kepez Elektrik davasıyla tehdit eden Güney Kıbrıs merkezli Libananco Holdings’in sahibi görünen Ali Cenk Türkkan’a vekaletname verdiği belirlendi. 31 Temmuz 2003 tarihini taşıyan bu belgede Murat Hakan Uzan’ın Ayn El Başa Noteri’ne gidip huzurda vekaletnameyi imzaladığı ve tasdik edilmesini istediği belirtildi. Hakan Uzan’ın "9671042657" olarak vatandaşlık ve "437750" olarakta pasaport numarasına yer verildi.
MAHKEMEDE KAŞE: Hakan Uzan’ın, Ürdün’deki şirketlerini yönettiği iddia edilen "kilit adam" Ali Cenk Türkkan’a verdiği vekaletname, 8 dinar karşılığında Ayn El Başa Sulh Mahkemesi’nde "31.7.2003 tarihi ve 690439 makbuz numarası" ile kaşeletildi. Türkkan, Güney Kıbrıs vatandaşı ve Uzanlar adına kara para aklamak ve sahte evrak düzenlemek suçlarından "kırmızı bültenle" aranıyor. Hakan Uzan’ın vekaletnamesinde, Türkkan’ı, Ürdün Krallığı ve Türkiye Cumhuriyeti kanun ve hükümlerine göre her türlü mahkemedeki işlerini takip etmeye, her türlü mesele, problem, husumet ve davada kendisini temsil edip, hak ve menfaatlerine korumaya, şahit dinlemeye, avukat tutmaya vekil tayin etti.
TÜRKKAN AVUKAT TUTTU: Türkkan da Ürdün’de aynı notere giderek, Uzan adına İstanbul Barosu’ndan bir avukata vekaletname verdi. Bu belge ise 19 Aralık 2005’te tarihi ve 69438 makbuz numarasını taşıyor. Bu belgede 22 Aralık 2005 tarihinde Ürdün Ayn El Başa Hakimi tarafından tasdiklenirken, Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları yetkililerince de onaylandı. Adalet Bakanlığı yetkilileri ise vekaletnamenin ancak Ürdün’deki Türk büyükelçiliği kanalı ile verilmesi halinde geçerli olabileceğini bildirdiler.
TERCÜME ETTİRİLDİ: Hakan Uzan’ın, Ali Cenk Türkkan kanalıyla avukata verdiği vekaletnamenin İstanbul’da geçen ay tercümesi ve noter tasdiki yaptırıldı. Avukatların İstanbul’da bu ilginç vekaletname ile Uzanlarla ilgili bir davaya girmeye çalıştıkları ancak mahkemenin kabul etmediği öğrenildi. Adalet Bakanlığı firari Hakan Uzan’ın, vekaletname oyununu TMSF’ye ve ilgili kuruluşlara da bildirdi.
2003’TE EL KONULDU: BDDK’nın 3 Temmuz 2003 tarihli kararı ile İmar Bankası’nın bankacılık işlemleri yapma izninin kaldırılmasının ardından, bankanın yönetim ve denetimi TMSF’ye geçti. İçişleri Bakanlığı, 17 Temmuz 2003’de, BDDK’nın talebi üzerine, Kemal Uzan, Hakan Uzan, Cem Uzan, Yavuz Uzan ve İmar Bankası’nın eski üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu toplam 20 kişiye yurtdışına çıkış yasağı koydu. Şişli Cumhuriyet Savcılığı da 18 Ağustos 2003’te kaçan Kemal ve Hakan Uzan’ın yakalanması için polise talimat verdi. Uzanlar hakkında 27 Eylül 2003’te önce difüzyon, 3 Ekim 2003’te de İnterpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı.
Kilit adam, Ali Cenk Türkkan
ÇOĞUNLUK hisselerinin sahibi olduğunu öne sürdüğü Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik’in imtiyaz sözleşmelerinin feshi nedeniyle zarara uğradığını öne sürerek Türkiye’yi 10 milyar dolarlık tazminat davasıyla tehdit eden Güney Kıbrıs merkezli Libananco Holdings’in sahibi Ali Cenk Türkkan’ın, Uzanların "maaşlı adamı" olduğu ortaya çıkmıştı. O dönemde Telsim’i bünyesinde barındıran Uzanların şirketi Rumeli Telekom hesabından, Türkkan’a "prim, avans gibi açıklamalarla hem TL, hem de Amerikan Doları olarak önemli miktarlarda ödeme yapıldığı" belirlenmişti. Hakkında, "suç işlemek için teşekkül oluşturmak, özel ve resmi belgede sahtekárlık, dolandırıcılık" yapmak suçlarından gıyabi tutuklama kararı bulunan Türkkan’ın Ürdün’de, Uzanlar’ın milyonlarca dolarlık şirketlerini yönettiği belirtilmişti. Türkkan ise kendisini bulan Ürdün’deki Sabah Gazetesi muhabiri Kadir Ercan’a, "Uzan Ailesi’yle eskiden ortak işler yaptık. Ancak benim artık onlarla ilgim yok. Ben telekomünikasyon alt yapısı konusunda danışmanlık hizmeti veriyorum" demişti.
Rakoff, Uzan’ın Motorola cezasını yarıya indirdi
ABD Eyalet Mahkemesi Yargıcı Jed Rakoff, Uzan Ailesi’nin, cep telefonu ekipmanları üreticisi Motorola Inc.yi "dolandırmak" için "yalan kampanyası" yürüttüğünü belirtirken, Uzanlar’ın Motorola’ya ödemesi gereken ceza miktarını yarı yarıya azalttı. Rakoff 2003 yılında, Uzanların Motorola’ya tazminat ve ceza bedeli olarak 4 milyar doların üzerinde ödeme yapmasına hükmetmişti. Rakoff, temyiz mahkemesinin bu kararı yeniden görüşülmek üzere geri göndermesinin ardından ceza ödemesinin tutarını 2.1 milyar dolardan 1 milyar dolara çekti. Motorola, 1998 yılında başlayarak Telsim’e 2 milyar dolar borç verdi. Mahkeme kararına göre Rakoff, bu paranın Uzanlar tarafından amacı dışında kullanıldığını ifade etti. Motorola, 2002 yılında bu borcu, rakibi Nokia da Telsim’in 700 milyon dolarlık borcunu sildi. Motorola’dan yapılan yazılı açıklamada, "Motorola, 1 milyar dolarlık cezai ödemenin uygun ve tamamen adil olduğuna inanmaktadır" denildi. Uzan Grubu’na ait İmar Bankası’na 2003’te el konulup kapatılmasından sonra, buradan kaynaklanan 8 katrilyon lira civarındaki alacağı nedeniyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), grubun 200’den fazla şirketinin yönetim ve denetimine 2004 yılında el koydu. Bu şirketler arasında yer alan medya ve çimento varlıklarının satış ihalelerini geçen yıl gerçekleştiren TMSF, Türkiye’nin ikinci büyük cep telefonu olan Telsim’i de, Motorola ve Nokia’ya borçları konusunda bu iki şirketle anlaşma sağladıktan sonra satışa çıkardı. Aralık ayında yapılan satış ihalesinde İngiliz Vodafone 4.55 milyar dolarla en yüksek teklifi verdi. Bu satış işlemiyle ilgili onay süreci halen devam ediyor.
MAHKEMEDE KAŞE: Hakan Uzan’ın, Ürdün’deki şirketlerini yönettiği iddia edilen "kilit adam" Ali Cenk Türkkan’a verdiği vekaletname, 8 dinar karşılığında Ayn El Başa Sulh Mahkemesi’nde "31.7.2003 tarihi ve 690439 makbuz numarası" ile kaşeletildi. Türkkan, Güney Kıbrıs vatandaşı ve Uzanlar adına kara para aklamak ve sahte evrak düzenlemek suçlarından "kırmızı bültenle" aranıyor. Hakan Uzan’ın vekaletnamesinde, Türkkan’ı, Ürdün Krallığı ve Türkiye Cumhuriyeti kanun ve hükümlerine göre her türlü mahkemedeki işlerini takip etmeye, her türlü mesele, problem, husumet ve davada kendisini temsil edip, hak ve menfaatlerine korumaya, şahit dinlemeye, avukat tutmaya vekil tayin etti.
TÜRKKAN AVUKAT TUTTU: Türkkan da Ürdün’de aynı notere giderek, Uzan adına İstanbul Barosu’ndan bir avukata vekaletname verdi. Bu belge ise 19 Aralık 2005’te tarihi ve 69438 makbuz numarasını taşıyor. Bu belgede 22 Aralık 2005 tarihinde Ürdün Ayn El Başa Hakimi tarafından tasdiklenirken, Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları yetkililerince de onaylandı. Adalet Bakanlığı yetkilileri ise vekaletnamenin ancak Ürdün’deki Türk büyükelçiliği kanalı ile verilmesi halinde geçerli olabileceğini bildirdiler.
TERCÜME ETTİRİLDİ: Hakan Uzan’ın, Ali Cenk Türkkan kanalıyla avukata verdiği vekaletnamenin İstanbul’da geçen ay tercümesi ve noter tasdiki yaptırıldı. Avukatların İstanbul’da bu ilginç vekaletname ile Uzanlarla ilgili bir davaya girmeye çalıştıkları ancak mahkemenin kabul etmediği öğrenildi. Adalet Bakanlığı firari Hakan Uzan’ın, vekaletname oyununu TMSF’ye ve ilgili kuruluşlara da bildirdi.
2003’TE EL KONULDU: BDDK’nın 3 Temmuz 2003 tarihli kararı ile İmar Bankası’nın bankacılık işlemleri yapma izninin kaldırılmasının ardından, bankanın yönetim ve denetimi TMSF’ye geçti. İçişleri Bakanlığı, 17 Temmuz 2003’de, BDDK’nın talebi üzerine, Kemal Uzan, Hakan Uzan, Cem Uzan, Yavuz Uzan ve İmar Bankası’nın eski üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu toplam 20 kişiye yurtdışına çıkış yasağı koydu. Şişli Cumhuriyet Savcılığı da 18 Ağustos 2003’te kaçan Kemal ve Hakan Uzan’ın yakalanması için polise talimat verdi. Uzanlar hakkında 27 Eylül 2003’te önce difüzyon, 3 Ekim 2003’te de İnterpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı.
Kilit adam, Ali Cenk Türkkan
ÇOĞUNLUK hisselerinin sahibi olduğunu öne sürdüğü Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik’in imtiyaz sözleşmelerinin feshi nedeniyle zarara uğradığını öne sürerek Türkiye’yi 10 milyar dolarlık tazminat davasıyla tehdit eden Güney Kıbrıs merkezli Libananco Holdings’in sahibi Ali Cenk Türkkan’ın, Uzanların "maaşlı adamı" olduğu ortaya çıkmıştı. O dönemde Telsim’i bünyesinde barındıran Uzanların şirketi Rumeli Telekom hesabından, Türkkan’a "prim, avans gibi açıklamalarla hem TL, hem de Amerikan Doları olarak önemli miktarlarda ödeme yapıldığı" belirlenmişti. Hakkında, "suç işlemek için teşekkül oluşturmak, özel ve resmi belgede sahtekárlık, dolandırıcılık" yapmak suçlarından gıyabi tutuklama kararı bulunan Türkkan’ın Ürdün’de, Uzanlar’ın milyonlarca dolarlık şirketlerini yönettiği belirtilmişti. Türkkan ise kendisini bulan Ürdün’deki Sabah Gazetesi muhabiri Kadir Ercan’a, "Uzan Ailesi’yle eskiden ortak işler yaptık. Ancak benim artık onlarla ilgim yok. Ben telekomünikasyon alt yapısı konusunda danışmanlık hizmeti veriyorum" demişti.
Rakoff, Uzan’ın Motorola cezasını yarıya indirdi
ABD Eyalet Mahkemesi Yargıcı Jed Rakoff, Uzan Ailesi’nin, cep telefonu ekipmanları üreticisi Motorola Inc.yi "dolandırmak" için "yalan kampanyası" yürüttüğünü belirtirken, Uzanlar’ın Motorola’ya ödemesi gereken ceza miktarını yarı yarıya azalttı. Rakoff 2003 yılında, Uzanların Motorola’ya tazminat ve ceza bedeli olarak 4 milyar doların üzerinde ödeme yapmasına hükmetmişti. Rakoff, temyiz mahkemesinin bu kararı yeniden görüşülmek üzere geri göndermesinin ardından ceza ödemesinin tutarını 2.1 milyar dolardan 1 milyar dolara çekti. Motorola, 1998 yılında başlayarak Telsim’e 2 milyar dolar borç verdi. Mahkeme kararına göre Rakoff, bu paranın Uzanlar tarafından amacı dışında kullanıldığını ifade etti. Motorola, 2002 yılında bu borcu, rakibi Nokia da Telsim’in 700 milyon dolarlık borcunu sildi. Motorola’dan yapılan yazılı açıklamada, "Motorola, 1 milyar dolarlık cezai ödemenin uygun ve tamamen adil olduğuna inanmaktadır" denildi. Uzan Grubu’na ait İmar Bankası’na 2003’te el konulup kapatılmasından sonra, buradan kaynaklanan 8 katrilyon lira civarındaki alacağı nedeniyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), grubun 200’den fazla şirketinin yönetim ve denetimine 2004 yılında el koydu. Bu şirketler arasında yer alan medya ve çimento varlıklarının satış ihalelerini geçen yıl gerçekleştiren TMSF, Türkiye’nin ikinci büyük cep telefonu olan Telsim’i de, Motorola ve Nokia’ya borçları konusunda bu iki şirketle anlaşma sağladıktan sonra satışa çıkardı. Aralık ayında yapılan satış ihalesinde İngiliz Vodafone 4.55 milyar dolarla en yüksek teklifi verdi. Bu satış işlemiyle ilgili onay süreci halen devam ediyor.