TÜSİAD: Katillere, banka batıranlara af istemiyoruz

Güncelleme Tarihi:

TÜSİAD: Katillere, banka batıranlara af istemiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 1999 00:00

Haberin Devamı

Komisyonda askıya alınan Af Yasası'nı TÜSİAD'dan sert tepki geldi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu, ‘‘Türk toplumunu rencide eden cinayetlere katılanların, bankasını batırıp, borcunu devlete yükleyenlerin affına karşıyız’’ dedi.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit ile MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin restleşmesiyle birlikte Komisyon'da askıya alınan Af Yasası'na TÜSİAD'dan sert tepki geldi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu, ‘‘Türk toplumunu rencide eden cinayetlere katılan insanların af kapsamına girmesine karşıyız. Kendi bankasını işlerini batırıp borçlarını devlete yükleyen insanların affına razı değiliz.’’ dedi.

Sürekli af gerektirmeyecek hukuksal düzenin gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret eden Yücaoğlu, ayrıca Türkiye'deki en önemli konunun siyasi istikrar olduğunu ve koalisyon ortakları da dahil bu istikrarı bozacak her türlü davranışa karşı olduklarını vurguladı.

TÜRK İNSANININ PROFİLİ

TÜSİAD ve Kalite Derneği'nin (KalDer) düzenlediği Türkiye ve Avrupa'nın en büyük, dünyanın ikinci en büyük kalite kongresi olan ve bu yıl 8'incisi düzenlenen Ulusal Kalite Kongresi İstanbul'da başladı. Erkut Yücaoğlu, yüzyılın son Kalite Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, ‘‘Bilgi Toplumunda Türk İnsanı’’ başlığı altında bir çalışmayı gündemlerine aldıklarını bildirdi.

Yücaoğlu, Türkiye'nin 21'inci yüzyılda çağdaş uygarlığı yakalama hedefinin artık genişlemesi, derinleşmesi, yeni hayallerle beslenmesi ve yeni ihtiraslı arzu ve beklentilere yönelmesi gerektiğini söyledi. TÜSİAD'ın, yeni bin yılın eşiğinde Türkiye'nin yeni gündemlere odaklanması gereğinden yola çıkarak ‘‘Bilgi Toplumunda Türk İnsanı’’ başlığı altında bir dizi çalışmayı gündeme almaya karar verdiğini ve bu çalışmaların eğitim, devlet yönetimi, kırsal kalkınma ve sivil toplum alanlarında yoğunlaşacağını bildirdi. ‘‘Belki de Cumhuriyetin bize en önemli katkısı, çağdaş ve yeniliğe açık Türk insanı tipini yaratmak olmuştur’’ diyen Yücaoğlu, bilgi çağı olarak tanımlanan 21. Yüzyıl'da Türkiye'nin bilgi teknolojileri üretimine ve kullanımına ağırlık vermesi gerektiğini söyledi.

KADINLARA EŞİTLİK

Yücaoğlu, özellikle kadınların fırsat eşitliğine yönelik düzenlemelerin gündeme gelmesi gerektiğini ve devlet-birey ilişkisi üzerine yeniden düşünmek gerektiğini anlattı.

Avrupa'yı izlemeyi bırakın, önüne geçin

KALİTE Kongresi'ne konuşmacı olarak katılan Avrupa Komisyonu eski danışmanı Marc Luyckx, ‘‘Avrupa'da aslında sıkıntıda. Bizim hükümetlerimiz sizinkinden daha iyi değil. Ancak olaylar gizli tutuluyor ve dış dünyaya yansımıyor’’ dedi. Avrupa'da sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte büyük zorluk yaşanacağını belirten Luyckx, dünyanın büyük bir değişim içinde olduğunu söyledi. Bu değişim sürecini Rönesans'a benzeten Luyckx, Avrupa'nın değişime çok açık olmadığını ve Türkiye'nin 10 yıl içinde uluslararası oluşumlara önder olabileceğini söyledi. ‘‘Kendinizi onlardan aşağı görmeyin. Çünkü onları da çok zor bir dönem bekliyor. Artık bilgi toplumunda farklılık, insan, yaratıcılık önemli. Bill Gates yaratıcılığı sayesinde para kazandı. Avrupa'da her şey tek düze. Bilgi toplumuna geçmemek için ısrar ediyorlar’’ diye konuştu.

Kadınların bu değişimde büyük sorumluluğu olduğunu belirten Luyckx, sorunların beynin yarısıyla çözülemeyeceğini ve kesinlikle başarı için kadınların vizyonundan yararlanmak gerektiğini söyledi. ‘‘Bunları feminist olmadığım için söylemiyorum’’ diyen Luyckx, kadınların değişimi sağlayan en büyük güç olduğunu söyledi. Mutluluğun sadece Mercedes sahibi olmak olmadığını belirten Luyckx, ‘‘Siz değişimez açıksınız. Bizi yakalamaya çalışmayın. Sanayi toplumunda kalmak bizi takip etmek için çalışmayın. Bilgi toplumuna atlayın ve farklılığınızı kullanın. Siz de dinamizm var, insan gücü var. Kültürünüz çok farklı. Avrupa'yı geçebilirsiniz’’ diye konuştu.

ERDAL İNÖNÜ

Kaliteli politikacı yalan söylemez

CHP'nin Onursal Başkanı Erdal İnönü de siyasette kalite için polikacının ‘‘mümkün’’ olduğunca yalan söylememesi gerektiğini vurguladı. Bir siyasetçinin kaliteli olması için ilkeli, dürüst, en önemlisi güvenilir olması gerektiğine işaret eden İnönü, toplam kalite yönetiminin siyasette de uygulanmasında büyük yarar gördüğünü söyledi. Muhalefetteyken her şeyin daha kolay olduğunu belirten İnönü, ‘‘İktidara gelince bu hedeflerin gerçekçi olmadığını görüyorsunuz. Bu nedenle çok yönlü ve detaylı daha gerçekçi çalışmalar partileri hedefe götürür’’ dedi.

YILMAZ ARGÜDEN

Yönetim sistemi çağın gerisinde kaldı

KALDER Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Argüden, ‘‘2000'li yıllar ve Toplam Kalite Yönetimi’’ ana temalı kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, 17 Ağustos depreminin, Türkiye'de önemli bir çağı başlattığını kaydetti. Diğer bazı ülkelerde meydana gelen depremlere göre önemli boyutta bir can ve mal kaybı yaşandığına işaret eden Argüden, bu depremin ülkedeki yönetim sistemlerinin çağın gerisinde kaldığını bir turnusol kağıdı gibi gösterdiğini söyledi. Argüden, Avrupa Kalite Vakfı'nın, 2000 Forumu'nu gelecek yıl İstanbul'da yapma kararı aldığını belirtti.

HASAN DENİZKURDU

Tek çare yeni bir parti kurmak

KALİTE Kongresi'nin ‘‘Yeni Dünya Düzeninde Siyaset Anlayışı’’ başlıklı oturuma katılan Adalet eski Bakanı Hasan Denizkurdu, Türkiye'de siyasete devam etmenin şartlarını şöyle sıraladı: ‘‘Lidere itaat, konuşmamak ve basına genel başkanı eleştirmemek...’’

Denizkurdu, ‘‘Türkiye'de etliye sütlüye karışmadığınız sürece siyasette kalırsınız. Türkiye'de 550 milletvekilini 5 lider seçer’’ dedi.

Denizkurdu, ‘‘Olağanüstü kongrede partiyi ele geçirme fikrimiz vardı. Ancak, olağan kongrede Genel Başkanın atadığı yönetimlerle Başkanın değişimi zor. Çözüm, zor da olsa yeni bir siyasi parti kurmak gibi görünüyor’’ diye konuştu.

TÜSİAD'dan ‘Euro-Lira’ önerisi

MERKEZ Bankası Başkanı Gazi Erçel’in 10 milyon liralık banknotun bu ay içinde tedavüle çıkacağını açıklamasından sonra Türk Lirası’nın sıfırlarıyla ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. 10 milyon lira ile birlikte Türk parasındaki sıfır sayısının 7’ye çıkacak olmasıyla birlikte liradan sıfır atma istekleri yükselmeye başladı. TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu, Türk Lirası'ndan sıfır atılmasını ve Türk parasının ‘‘Euro-Türk Lirası’’ haline dönüştürülmesini önerdi. Mevcut hükümetin iktisadi, sosyal reform çalışmalarının, Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye adaylığıyla birlikte hızlanmasını beklediklerini belirten Yücaoğlu, şöyle konuştu: ‘‘Adaylıkla birlikte aynı dinamik, Kopenhag ve Maastricht kritererine uyum konusunda da kendisini göstermelidir. Yeni Türk demokrasisi Türk insanına katılım ve inisiyatif alma imkanı veren bir demokrasi olmalıdır. Yeni Türk Lirası, artık sıfırları atılmış bir Türk Lirası'na değil Euro-Türk Lirası'na dönüşmelidir. 21. Yüzyılda Türkiye, AB içinde ve bulunduğu bölgede başarılarıyla, toplumsal uzlaşması ve kültürel zenginliğiyle örnek bir ülke haline gelmelidir.’’

IMF ile stand-by görüşmelerinden umutlu olduğunu belirten Yücaoğlu, Türkiye'nin bir stand-by anlaşması imzalama yolunda ciddi mesafe katettiğini söyledi.

Abaç: Liradan 5 sıfır atalım

MERKEZ Bankası eski Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Selçuk Abaç, hükümetin kararlılığını göstermesi için liradan 5 sıfır atılması gibi uygulamalara ihtiyaç olduğunu savundu. Abaç, hükümetin önemli reformist yasalar çıkararak, yaklaşık 20 yıldır Türkiye'de hüküm süren yüksek enflasyon dönemini sona erdirebilecek adımlar attığını ifade ederek, bu adımların diğer kritik adımlarla desteklenmesi gerektiğini kaydetti. 1995 yılından bu yana gündemde olan TL'den sıfır atma operasyonu için çok uygun bir ortam bulunduğunu vurgulayan Abaç, IMF ile yapılacak stand-by anlaşması çerçevesinde, liradan 5 sıfır atıldığı takdirde stabilizasyon programına büyük destek verilmiş olacağını ifade etti.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!