TÜSİAD: İyi rüzgar yakaladık aman rotayı doğru seçelim

Güncelleme Tarihi:

TÜSİAD: İyi rüzgar yakaladık aman rotayı doğru seçelim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2001 01:54

Yılın son Yüksek İstişare Konseyi toplantısını Ankara'da yapan TÜSİAD, ekonominin iyiye gittiği mesajı verdi. Türkiye'nin 2002'ye olumlu bir rüzgarla girdiğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, ‘‘Bu rüzgardan, en iyi şekilde faydalanmak için rotanın doğru seçilmesi gerekir’’ dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, enflasyonu hızla düşürmeye çalışmanın yerine, inandırıcılığı olan ve orta vadeye yayılmış bir ‘dezenflasyon’ politikasının daha anlamlı olacağını söyledi. 2002'ye olumlu bir rüzgarın yakalanmış olarak girildiğini anlatan Özilhan, ‘‘Bu rüzgardan, en iyi şekilde faydalanmak için rota doğru seçilmeli. Tıpkı bir yelkenli tekneyi hedefine hızla ulaştırmada olduğu gibi dikkatli davranılmalı. Ancak, farklı alanlarda, farklı görevler üstlenmiş olan herkesin, uyarıları da dikkate alınmalı’’ dedi.

Özilhan, Hükümet içinde koordinasyon eksikliğinin varlığını sık sık hissettirdiğini söyleyerek, ‘‘Başarılı olabilmek için ekonomi yönetiminin tüm kurumlarıyla tek elde toplanması tartışılmaz bir zorunluluk olarak, ortaya çıkmış bulunmaktadır’’ dedi.

TÜSİAD'ın Ankara'daki yılın son YİK toplantısının açılış konuşmasını yapan Özilhan, sorunların çözüm yolunun, 2002 yılı ilk yarısında, Siyasi Partiler Yasası ve seçim sistemi değişikliklerini gerçekleştirmekten geçtiğini bildirdi. Yapısal reformlar alananında başarılı bir yıl geçirildiğini belirten Özilhan, ‘‘Ancak kuşkusuz reform alanlarında, yürütmeyle ilgili önemli tıkanıklıklar bulunmaktadır. Yapısal program hızla ilerliyor gibi görünse de uygulama süreci, ya hiç gerçekleşmemekte ya da çok yavaş gelişmektedir’’ dedi. 2002'nin ekonomide ve diğer alanlarda dönüm noktası olacağının anlaşıldığını belirten Özilhan, ‘devletin küçültülmesi’ yansıyan yeniden yapılanmanın önemini vurguladı. Özel sektörün iki yıldır aralıksız küçüldüğünü belirten Özilhan, kamu sektörünün şişirilmiş kadrolarının bulunduğu gibi, korunmasının ve kaynakların büyük bölümünün verimsiz bir biçimde sarfetmeye devam etmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

‘‘Yatırıma ençok ihtiyaç duyulan bir dönemde, yabancı sermayenin önüne inanılmaz engeller konulmuş durumda’’ diyen Özilhan, bürokrasinin azatılması ve vergi sisteminin basitleştirilmesi ve yabancı sermaye izinleri için, İrlanda örneğindeki gibi, müstakil bir kurumun oluşturulmasının şart olduğunu vurguladı. Özilhan, ‘‘TÜSİAD'ın mesajlarında bir yumuşama var mı’’ sorusuna şu karşılığı verdi: ‘‘Bu yumuşama değil, o günün şartlarında söylenmesi gerekenlerin söylenmesi. Müspet yaklaşım görüyoruz. Tünel ucunda ışıklar görmeye başlıyoruz ve bu istikrarın devamını diliyoruz. Dolayısıyla bu bir yumuşama değil. Neticede her iki tarafın da ortaya koyduğu mesele yaklaşımı.’’

Cem: Dünya Bankası reçeteleri eksik

Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Dünya Bankası'nın reçetelerinin Türkiye gibi genç nüfusu fazla olan 65 milyonluk ülkelere uygulanması durumunda sıkıntıların doğmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, programda eksik olan üretim bölümünün üzerinde durulması gerektiğini söyledi. TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Kurulu toplantısı sonrasındaki öğle yemeğine katılan Cem, sıkıntıların bulunmasına karşın Türkiye'nin daha umutlu olabileceği bir dönemden geçtiğini belirtti. Ekonomik programın ciddiyetle uygulandığına işaret eden Cem, programın üretim bölümünün geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. Cem, ‘‘Muhataplarımızla konuşarak, programa üretim faktörünü getirmemiz lazım, 2002'de bunu yapabileceğimizi ümit ediyorum’’ dedi.

Reformlar için ilk adımı bakan azaltarak atın

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Muharrem Kayhan, siyasi partiler yasası ve seçim sistemi değişikliklerini de içeren siyasi reformların, bir an önce devreye sokulmak zorunda olduğunu söyledi. Kayhan, ‘‘Hükümet içinde de görüşüldüğü gibi bakanlık sayısının azaltılması, bu reformlar için iyi bir başlangıç noktası olacaktır’’ dedi. Yapısal reformların üç ayağı bulunduğunu belirten Kayhan, mali sistemin rehabilitasyonunun tamamlanmadığını, kamu yönetimi reformunun da, şu ana kadar Hükümetce, basit tasarruf önlemleri ve erken emeklilik yoluyla ‘personel tasarrufu' sağlamak olarak görüldüğünü kaydetti. Kayhan reel sektörü hayata döndürme lafının olduğunu ama uygulanmadığını savundu.

Sezer'e, Ecevit'e sunulan anket: Lider sultası var

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye, ‘Seçim yasası konusunda seçmen ne düşünüyor’ başlıklı bir anket sundu. Ankete katılan seçmenlerin yüzde 84'ü siyasi partilerde demokratik bir işleyiş olmamasını, yüzde 78'i de partilerin başında hep aynı liderin bulunmasını sorun olarak görüyor. Seçmen kitlesinin yüzde 61'i ise siyasal partilerde lider sultası olduğu, liderlerin partilerin diktatörce yönettiği ifadesine kesinlikle katıldığını bildiriyor.

TÜSİAD için Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin hazırladığı araştırmanın giderlerinin Anadolu Endüstri Holding, Koç Holding, Sabancı Holding, Eczacıbaşı Holding, Doğan Holding, Doğuş Holding ve Çukurova Holding'in karşıladığı öğrenildi. Haziran-Ekim ayları arasında yürütülen araştırma 39 ilde, 81 ilçede 2 bin 422 kişi ile yüzyüze gerçekleşti. Katılanların yüzde 64'ünün kentlerde, yüzde 36'sının kırsalda yaşadığı, yüzde 51'ini erkek, yüzde 49'unu kadın olduğu, yüzde 26'sının 45 ve üzeri, yüzde 52'sinin 25-44, yüzde 22'si 18-24 yaş arasında olduğu belirtildi.

Ankete göre ‘ülkenin geleceğinde etkili olabileceği’ inancıyla oy kullananların oranı yarıdan biraz fazla. Katılanların yüzde 25'i yasal zorunluluktan oy kullanırken, üçte ikisi genellikle belirli bir partiyi desteklediklerini ve onu iktidarda görmek istedikleri söylüyor. Üçte biriyse daha kötülerin iktidara gelmesini engellemek amacıyla kötünün iyisini seçmek için oy verdiklerini belirtiyorlar.

Ankete göre, seçmenlerin yüzde 72'si koalisyonların başarılı olamayacağı kanaatinde. ‘Koalisyonlar sürecek’ diyenlerin yüzde 66'sı başarılı olabileceklerine ihtimal vermiyor. Bu oran genel kitlenin yüzde 42'sine denk geliyor. Mevcut sistemle bir partinin tek başına iktidara gelebileceğini söyleyenlerin oranı yüzde 35. Seçmenlerin yüzde 81'de milletvekillerini halkın değil, parti liderlerinin seçmesinin Türkiye'nin bugünkü yönetim ve siyaset sıkıntılarının nedeni olduğuna inanıyor.

Akışık: 6 yılda Portekiz ve İspanya gibi oluruz

Toplantının basına kapalı bölümünde Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Vural Akışık'ın Türk mali sisteminin iyiye doğru ilerlediğini söylediği öğrenildi. Akışık'ın önlerine 6 yıllık bir süre koyduklarını ve bu süre sonunda Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi ülkelerin mali yapısına ulaşılacağını anlattığı kaydedildi. Konuşmasında, Ziraat Bankası'nın gecelik borçlanmasının olmayacağını aktaran Akışık'ın, Halk Bankası‘nın fonlama ihtiyacının 2.8 katrilyon lira olduğunu ve krizde kamu bankalarının ihtiyacı olan 14 katrilyonluk borçlanma durumuna göre gelinen noktanın iyi olduğunu vurguladı.

Sanayiciye nefes tasarısı Meclis'te

Üretici sektörün içinde bulunduğu finansal sorunların çözümü amacıyla hazırlanan, Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve bazı yasalarda değişiklik öngören tasarı TBMM Başkanlığı‘na sunuldu. Tasarıda, öngörülen yeni düzenlemenin amacı, ‘‘Türkiye‘de faaliyette bulunan banka ve özel finans kurumları ile özel muvzuat uyarınca faaliyet gösteren mali kurumlardan kredi alarak finansal darboğaz yaşayan reel sektör kuruluşlarının borçlarının yeniden yapılandırılması’’ şeklinde belirtildi.

Tasarıyla kamu bankalarında emeklilik süresi dolmuş çalışanlara, yeni düzenlemenin yürürlüğünden itibaren iki ay içinde başvurmaları halinde emeklilik ikramiyesinin yüzde 20 fazla ödenmesi olanağı sağlanıyor.

Ziraat Bankası, Halkbank ve tasfiye halindeki Emlakbank‘ın yönetim ve denetim kurulu üyeleri 21 Şubat 2001 tarihinden önce açılmış kredileri yeniden yapılandırmaya da yetkili olacaklar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!