Güncelleme Tarihi:
Çenesiz konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, TÜRKONFED olarak yıllar önce yola çıkarken, “bağımsızlık, tarafsızlık, gönüllülük” esasları üzerinden bir yol haritası belirlediklerini belirtti.
TÜRKONFED'in bağımsızlığının kendi başına buyrukluk olmadığını ifade eden Çenesiz, “Ancak vesayet de söz konusu olmayacaktı. TÜRKONFED'in tarafsızlığı, takdir ve tekdir özgürlüğünü sonuna kadar koruma ve kollamak idi. Ancak TÜRKONFED'i hiçbir konuda amaç ve beğeni sahibi olmamak gibi bir dar çerçeve ile de sınırlamayacaktık” dedi.
TÜRKONFED'in gönüllülüğünün, duyarlı yurttaş bilinciyle, kamudan beslenmeden, bütçesini dayanışarak oluşturacağına olan inançları olduğunu dile getiren Çenesiz, ülkenin temel problemlerinde bilgiden kaynaklanan doğrularını cesur söylem ve eylemlerle hayat geçirmeyi düşündüklerini ve bu heyecanla 13 bin iş insanına ulaşan konfederasyonu hep beraber bugünlere getirdiklerini vurguladı.
Kendisinin de bu bilinçle ilk günden itibaren ülkenin her köşesindeki iş insanlarının sesini dinleyerek ,derneklerin beklentilerini algılayarak, başkanlığı yürütmeye çalıştığının altını çizen Çenesiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜRKONFED'in kamu ve özel sektörde daha iyi tanınması için yoğun gayret sarf ettim. Tüm bu çabalarıma rağmen ülkemizin her tarafına yayılmış TÜRKONFED'i kendi kontrolündeki bir yapı gibi gören zihniyetin üzerimde kurmaya çalıştığı baskıyı kabullenmememden kaynaklanan problemler, konfederasyonumuzun sıhhatli çalışma ortamını ortadan kaldırmıştır. Bahse konu anlayışın yönetim kurulundaki temsilcileri, sebeplerini makul bir aklın izah etmekte zorlanacağı bir yaklaşımla yönetimde bölünme olacağı tehdidini kullanarak başkanlık görevini bırakarak yönetim kurulu üyesi olarak görevime devam etmemi istemişlerdir. Demokratik olmayan bu talep ile konfederasyon üzerinde vesayet rüzgarları esiyor görüntüsü verilmiştir.
Kimsenin TÜRKONFED'i vesayet altında, kendi kurumunu da vasi gibi göstermeye hakkı yoktur. Bu zihniyetin TÜRKONFED içindeki bir köklü kurumun temsilcisinin kişisel tavrı mı, yoksa kurumunun tercihi mi olduğunu zaman ortaya çıkartacaktır. Ümit ederim ki bu durum, kamuoyu tarafından TÜRKONFED'in arka bahçeleştirilmesi olarak algılanmaz.
Gelinen noktada sağlıklı çalışma ortamı kalmadığından, vesayet altına girmiş görüntüsünün böylesine önemli bir yapıya zarar verdiğine inanarak, özveri ile görev yaptığım TÜRKONFED yönetim kurulu üyeliğinden üzülerek ayrıldığımı bilgilerinize sunarım. Bu büyük camianın olayları zaman içerisinde değerlendireceğini, TÜRKONFED'in bu demokratik olmayan kesintinin izlerini en kısa sürede silerek Türkiye;nin en önemli gönüllü iş dünyası örgütü olması hedefiyle yoluna devam edeceğine olan inancımı ifade ederek saygılar sunarım.”